FİNAL

612 85 64
                                    

Sanırım biraz sürpriz oldu bölümün başlığı. Final zamanı geldi canlarım. İyi okumalar...

İKİ BUÇUK YIL SONRA

"Her şey ne kadar da değişti, değil mi? En başta reddetmiştim, tüm bu sorumluluğu, işleri, tüm bu gücü... Kabul etmek istemedim. Sadece normal bir hayata sahip olmak istedim. Bunu başaramadım. Bu sefer sıradan bir ölüme sahip olmak istedim, onu da yapamadım. İlk gün ne kadar çocuksu ve şaşkın bir tepki verdiğimi hatırlıyorum da..."

Durdu ve hafifçe kıkırdadı.

Sonra kafasını kaldırdı ve çevresine baktı. Sanki bulunduğu yer komikmiş gibi tekrar gülme krizine tutuldu.

Hafif bir soğuk hissetti. Ruh Emiciler üstlerinde daireler çizerek dönerken önündeki adam tamamen hayvani bir hayatta kalma iç güdüsüyle duvara doğru süründü, sanki gizlenebilecekmiş gibi kendini taşa doğru bastırdı. Harry bu harekete hafifçe güldü. Sonra sanki hiç bölünmemiş gibi devam etti.

"Çok uzun sürmedi yeni meydan okumayı kabul etmem. Sonuçta ben Slytherin ve Gryffindor lorduyum, değil mi? Mücadeleden kaçamıyorum. Uzun lafın kısası, Prens olalı üç yıl oldu. Dünyanın dengesi düzelme uğruna adımlar atmaya devam ediyor. Bu gidişle sadece birkaç yıl sonra denge biraz olsun kurtarılmış olacak. Yalnızca iki nesil sonra büyücüler düzelebilecek ve daha sağlıklı, daha güçlü sihirli çekirdeklere sahip çocuklar olacak."

Derin bir nefes aldı. Devam etti.

"Yalnızca birkaç yıl sonra denge kurtarılmış olacak. Prens olduğumdan bu yana pek çok yasayı ve anayasayı değiştirdim. Büyücüler için bir yetimhane kurdum. Tarihin son iki Karanlık Lordunu dengeyi savunmaya çağırdım. Dumbledore'a kara büyüyü kabul ettirdim. Hogwarts gibi bir yerde Karanlık Sanatlar dersinin resmi olarak verilmesini sağladım. Tüm sihir sahibi ülkeleri anlaşmalarla birbirine bağlayıp tek kanatta topladım. Büyücü nüfusu son üç yıl içinde yüzde yedi artış gösterdi. Sadece üç yıl içinde... Tedavisi imkansız binlerce hastayı sağlığına kavuşturmak da buna katkı sağladı."

Başını oturduğu koltukta geriye attı ve kahkaha atmayı engelleyemedi.

"Ben tüm bunları yaparken senin burada yaşamana izin verdim. Belki her şey sevdiğin gibi değildi, belki tamamen mutlu değildin; ama yaşıyordun, yaşamana izin verdim."

Harry bir kez daha, sanki kendine engel olamıyormuş gibi kahkahalarla güldü. Aklına dolan anı çok ilginçti. O zamanki Harry'den çok farklıydı.

Tüm dünya onun eski hayatından daha farklıydı. O dünyada Dumbledore bile manipülatif, onu kurban etmeyi düşünen birisiyken şimdi... Şimdi Harry'nin düşmanı yoktu. Bir tane bile düşmanı yoktu.

Voldemort, Grindelwald, Dumbledore... Herkesle müttefikti ve yalnızca kağıt üstünde değil, gerçekten kalben dosttu.

Yavaşça sakinleşirken yüzünde yarım saattir eksik olmayan gülümseme, bir anda yok oldu.

Tüm o sıcak ve neşeli ses tonu, gülüşme ve kahkahası birden buz gibi bir öfkeyle ve nefretle yer değiştirdi. O zümrüt yeşili gözler, Ölümün gözlerini andırır şekilde girdap gibi dönmeye ve zehirli bir renk almaya başladılar. Efendisi olduğu Ölümü çağırır gibi bakıyordu, irisleri Avada Kedavra lanetini gözlerinde yaşatırcasına parlıyordu.

Peter Pettegrew bulunduğu yeri bile tanıyamayacak kadar aklını kaybetmişti. Ancak o haliyle bile, önündeki bu kişiden korkması gerektiğini hissediyordu. Sert sarsıntılarla titreyerek inledi ve kendini iyice duvara bastırdı.

Ancak kalabileceği bir yer yoktu.

Ölüm'den kaçış olmazdı.

Ölümün Efendisi'nden kaçış olmazdı.

Kral'ın Son VarisiWhere stories live. Discover now