Açıklamalar

1.3K 124 82
                                    

"Şimdi... Sihrin bir başlangıç noktası var Bay Harry-Jamison-Chester-Rain-Potter-Black-Gryyfindor-Slytherin-Perevell-Magic. Merlin bu çok uzun. Size seslenmemin başka yolu var mı acaba?"

"Harry, sadece Harry" dedi. Kendi adını ezberleyememiş olması büyük bir ironiydi. Kendi ismi kitap kadar uzundu! Güçlükle saydı. On! Tam on tane ismi vardı! Dumbledore aklına gelince içine gülme isteği doğdu. Albus Dumbledore'unkinin iki katı ismi vardı.

"Peki, Harry. Sihrin bir başlangıç noktası, bir oluşturanı vardır. O kişi, doğacak bebeklerden büyülü olanlara, çekirdeklerini verir. Tüm sihirler ondan gelir. Onun çok fazla ismi var ama en çok Lord Magic ve Kral isimleri kullanılır. Lord Magic, Büyülü Dünya'yı boş bırakmaz. Her zaman dengeyi bozanlar vardır. Örneğin, Voldemort aydınlık sihri reddederken, Dumbledore da karanlık sihri reddeder. İkisi de yanlıştır. Aydınlık sihir de, karanlık sihir de Kral tarafından oluşturulup büyücülere verilmiş bir hediyedir ve onu reddetmek dengeyi bozar. Ne zaman denge bozulsa, Kral kendine bir varis belirler. Bu varis gelir, hayatı boyunca işini yapar. İşi bitince de huzurla ölür. Bu yüzyılda hem aydınlık büyü, hem de karanlık büyü reddediliyor. Bu da sihrin dengesini çok bozuyor. Bu sebeple siz seçildiniz. Ancak, siz Ölüm Lordu'sunuz. Yani ölümsüzsünüz ki bu da Son Varis'siniz demek oluyor. O sebeple, geri geldiniz. Bu sefer dengeyi geri kazandırmanız gerekiyor. Siz, Varissiniz. Kral'ın Son Varisi'siniz. Siz, Sihrin Veliaht Prensisiniz. Büyüdüğünüz zaman ise Büyülü Dünyada yaşayan Kral olacaksınız. Sihrin ve Büyülü Dünyanın Kralı. Tıpkı Kral Merlin gibi. O da Varis olarak yaşadı, dengeyi kazandırdı. Büyülü Dünya'nın kralı oldu ve uygun zamanda öldü. Tek fark, siz ölmeyeceksiniz"

"Ben? Prens? Veliaht? Varis? Lord? Kral?!" Hepsi üst üste binmişti. Harry istemiyordu. Neden önemli konuların Seçilmiş Kişisi hep o olmak zorundaydı ki! İstemiyordu!

"Hayır! İstemiyorum! Krallık da, varislik de istemiyorum!"

"Kendi krallığınızı reddedemezsiniz. Siz, büyülü dünyanın veliaht prensisiniz. Kendi dünyanı reddedemezsin Harry"

Harry delirmek üzereydi.

"Sanırım şimdilik bu kadar Harry. Beni dostun olarak kabul et. Lord Dumbledore çıldırmadan içeri gitmen iyi olacaktır" parmağını şıklattı. Az önce onu buraya sürükleyen cin geldi ve bu sefer de Dumbledore'un yanına sürükledi. Harry cebinde bir ağırlık hissetti.

Ne zaman kasasından para almıştı?

Müdürün önüne geldi. Bunlar ne olacaktı? Ne diyecekti? Daha kendisi kabul edememişti ki, ne anlatabilirdi?!

Solgun bir yüzle gülümsedi.

"Paramı aldım efendim. Gidebiliriz" dedi. Bir an önce buradan çıkmak istiyordu.

Hemen!

Harry, alışverişi tamamlandıktan sonra Dumbledore'a yalvarmaya başladı. Dursleyler'e dönmek istemiyordu. Diagon Yolu'nda kalıp büyü dünyası hakkında okumak ve Hogwarts derslerine hazırlanmak istiyordu.

Yani öyle söyledi. Derslerin bir kısmını zaten hatırlıyordu. Mione sağolsun, onları çok çalıştırmıştı eski yıllarında. Yine de biraz gözden geçirip hazırlık yapardı.

Dostlarının aklına gelmesiyle, yalnız başına oturduğu Çatlak Kazan odasında gözleri doldu. Yaşanan her şey bir bir aklına dolarken Harry çığlık atmak istiyordu.

Parşömeni çıkarttı. Kendi adına baktı. İsmi bile çılgıncaydı!

Harry Jamison Chester Rain Potter.

Çok fazla soy adı ve unvanı vardı.

Ama ismi bir garipti. Harry Jamison Chester Rain Potter. Ne demekti acaba?

Tekrar Diagon Yolu'na gitti ve bir çeşit sözlüğe baktı. Satın almadı. Gerek duymadı. Ne de olsa bu sözlüğe bir daha bakmayacaktı. Satın almaya ne gerek vardı?

Harry, isimlerinin anlamlarına bakınca istemsizce göz devirdi ama bir gülümseme dudaklarını çekiştiriyordu bile.

Kaderi, ismine işlemişti. Adına bile ordu komutanı, taht sahibi bir anlam yüklenmişti.

Olanları tekrar tekrar düşünüyordu. Tekrar tekrar aklından geçirdi bilgileri ve sonunda kabullendi.

O Varis'ti. Kral'ın Son Varisi'ydi ve bundan kaçış yoktu.

"Kabullenmene sevindim usta"

Ani sesle sıçradı. Gine mi gelmişti bu?

"Morth, bana Morth diyebilirsin Usta"

"Peki, Morth. Benden ne yapmamı istiyorsunuz?"

"Şimdi, Usta. Yapman gereken şeyler, aydınlık ve karanlık büyünün dengesini sağlamak. Toplumun yarısı aydınlığı, yarısı karanlığı kabul etmiyor. Bunu düzeltmelisin. Ayrıca, Sihirli Yaratıklar da Lord Magic'in oluşturduğu varlıklardır. Sihirli yaratıkların hakları yeniliyor. Bunları da düzeltmelisin. Bunlara engel olanları uygun şekilde cezalandırılmasını sağlamalısın. Ha, unutmadan. 17 yaşına gelip Büyülü Dünya'da reşit olduğun vakit, Taç giyeceksin"

"Ne dedin ne dedin?"

"Taç, Usta. Sen bir Prens'sin. Reşit olduğunda Büyülü Dünya'nın Kralı olacaksın. Elbette bir taç giydirme töreni olacak. O zamana dek yapabildiğin her şeyi yapmalısın"

"Reddetme şansım yok mu Morth?"

"Malesef usta. Şu yönden bak, eğer dengeyi sağlayabilirsen Savaş olmaz demektir bu. O halde, bunlar için küçük ve gizli çalışmalar yaparken gerçek bir Hogwarts hayatı yaşayabilirsin"

Harry iç çekti. Sonra aklına ismi geldi.

"Gerçekten, ismim çok düşünüldü mü?"

"Harry-Jamison-Chester-Rain-Potter-Black-Gryffindor-Slytherin-Perevell-Magic. Oldukça uzun. Ama amaçlarınızı gösteriyor. Üstelik bu sizin tam soy isminiz. Resmi adınızda soy adlarınızdan sadece Potter yer alıyor. Yani yarısına kadar kısalıyor Usta"

Harry şakaklarını ovdu. Yükselen baş ağrısını hissedebiliyordu.

"Tamam Morth. Ben sanırım birkaç ders kitabına bakınacağım. Hogwarts'a daha hazırlıklı gitmemi sağlar. Ve birkaç plan düşüneceğim"

Eğer başarılı olursa savaş olmayacaktı. Sirius, Remus, Severus, Dumbledore... Onun için ve savaş için ölenlerin çoğu ölmeyecekti. Gerçek bir Hogwarts hayatı yaşıyacaktı. Daha çok arkadaş edinecekti. Notlarını daha yüksek tutacaktı.

Harry onlarca hayal kurdu. Böyle istekleri olduğunu, kendisi bile fark etmemişti. Harry, kurduğu her hayalde daha kararlı hale geldi.

Bunu yapacaktı.

Kral'ın Son VarisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin