Slytherin Kalesi

494 80 21
                                    

Harry, müdür odasına çağırıldığında Dumbledore'un onunla konuşmak istediğini düşünmüştü. Konuşmak isteyen kişinin Gaunt olacağını düşünmemişti. Son bir haftadır çok yoğundu.

St. Mungos'a fazladan iksir gerektiği için normalde yaptığından daha fazla Felsefe Taşı özü çıkarması gerekmişti. Mundo De La Muerte'den gelen belge miktarı fazlaydı zaten, her zamanki gibi. Üçüncü görevle ilgili planı hakkında sürekli değişiklik yapması gerekiyordu.

Dahası Voldemort okuldaydı. Harry onun nerede olduğunu anlayamamıştı başta. Arada bir aniden yara izi sızlıyordu. Birden yanan şimşek izi geldiği gibi giden sıcaklıkla onu şaşırtıyordu. Harry bir süre hiçbir şey anlamamıştı.

Ta ki Kreacher gelene dek. Küçük ev cini gelmiş, sık sık beslediği Basilisk'in yanında bir büyülü aura hissettiğini, ama kendisine emredildiği gibi Sırlar Odası'na girmediğini söylemişti. Tıpkı Harry'nin başta ondan istediği gibi, tılsımladığı yiyeceği girişten bırakmış ve basiliskin yediğinden emin olduktan sonra gitmişti.

Harry bundan Voldemort'un Sırlar Odası'nda olduğu sonucunu çıkarmıştı.

Adama yaklaşmamıştı. Üçüncü görevi bekleyen, dönüşünü duyurmak için görevi gözleyen Karanlık Lord'a dokunmamıştı. Gaunt ile sürekli temas haalinde kalmış, ard arda planlar yapıp olasılıklar hakkında tartışmışlardı.

En sonunda net plan belliydi.

"Otur Harry. Lord Gaunt seninle konuşmak istedi."

Harry onu onayladı ve Gaunt'un karşısına oturdu.

"Görev belirlendi mi?"

Harry Gaunt'un sorduğu soruya cevap olarak Dumbledore'a sinirli bir bakış attı ve cevapladı.

"Evet, aynı. Üçüncü görev aynı. Quidditch sahası bir labirente çevrilecek ve düello edebileceğimiz yaratıklarla donatılacak. Labirentin merkezinde kupa var. Kupaya ilk dokunan kişi başlangıç noktasına dönecek ve kazanmış olacak."

"Ah, gerginliğinin sebebi şimdi anlaşıldı."

Velet geldiğinden beri oturduğu yerde kıpır kıpırdı, bir saniye yerinde durmamıştı. Cümlesine karşı gelen itiraza göz devirdi.

"Gergin falan değilim! Yani, gerginim ama planımız için."

"Evet, tabi öyle. Nasıl diyorsan."

Harry göz devirdi. Sonra yüzünü ovuşturdu.

"Ne olacak, bir değişikliğe gerek yok diye düşünüyorum."

"Hayır, gerek yok. En kısa zamanda Varis Malfoy ile konuşacaksın, o da görevden önceki gün Lucius'un gelmesini sağlayacak. Ben onunla konuşacağım ve o da diğer herkesle konuşacak, Voldemort'un yanına gitmeyecekler."

Kendi isminden bu şekilde bahsetmenin garipliğini tekrar hissetti. Sonra kendine geldi, o artık Voldemort değildi. Hızlıca devam etti.

"Oraya sadece seni bekleyen Voldemort, sen ve size sonradan katılacak olan ben gideceğiz. Ben gelirken ritüel için gereken malzemeleri de getireceğim. Yüzde elli ruh bütünlüğüyle benimki kadar zihin sağlığına sahip olan Voldemort ile konuşacağız. Gerekirse ruh büyüsü yapıp içimdeki ve senin içindeki hortkulukları göstereceğiz, gerekirse dürüstlüğümüzü kanıtlamak için bozulmaz yemin edeceğiz."

"Onun sizinle savaşmayacağından nasıl emin olabiliyorsunuz?"

"Emin olduğumuz şey bizimle savaşacağı. Ama bana ve kendi benliğine karşı kazanamaz. Eninde sonunda dinlemek zorunda kalacak. Gaunt'un dediği gibi, gerekirse benim ve onun içindeki ruh parçalarını gösterecek büyüyü yapıp ciddiyetimizi kanıtlamak zor olmayacak."

Kral'ın Son VarisiWhere stories live. Discover now