[24. BÖLÜM]: SOKAĞIN SESSİZ ÇOCUKLARI

2.4K 152 97
                                    

''Nihayet seninle tanışmak büyük bir şeref Kaplan.'' Karşımda bacaklarını sehpaya uzatmış kızın sözleriyle sırıttım.

''Kaplan'la oyun oynama esmer. Eğer Kaplan bir oyunun içindeyse o oyunu cehenneme çevirmekten çekinmez, çünkü Kaplanlar ateşi sever.''

Dediklerimle birlikte esmer kızın gözleri parladığında bitirdiği şarabını yere bıraktı ve ayaklarını sehpadan çekip tam karşımda durdu. Koyu gözleri üstümde haddinden fazla oyalanırken göz ucuyla Gece'ye baktım. Gözlerinde kıskaçlık yoktu, gözlerinde saf sadistlik vardı.

''Efsun,'' dedi esmer kız elini bana uzatarak. ''Efsun Korkmaz. Tanıştığımıza memnun oldum Kaplan.'' Ben daha elimi uzatmadan benim yerime Efsun'un elini sıkan kişiye baktığımda sırıttım.

''Gece Karaca,'' dedi ateş güzeli kendinden emir bir tavırla. ''Kaplan'ın karısıyım. Bende memnun oldum Efsun.'' Efsun Gece'ye baktığında morali bozulmadı, aksine memnun olmuş gibi sırıttı.

''Seninle tanışmayı uzun zamandır bekliyordum Akgün'ün kızı.'' Gece duruşunu bozmadan yanıma geldiğinde bir elimi beline attım. Adını yeni öğrendiğim Efsun bizi beklemeden salona doğru yürümeye başladığında kaşlarımı çatarken bir şey söylemeden içeri geçip salondaki koltuklara oturduk. Buray ve Güneş iki koltuğa otururken Gece ve ben de üçlü koltuklara geçmiştik. Tekli koltuklarda da Ayaz ve Efsun yerini aldığında Efsun birkaç kez boğazını temizleyip konuştu.

''Efsun Korkmaz.'' dedi kendini bir kez daha tanıtarak. ''Reşat'ın kızıyım." Kaşlarım saniyesinde çatıldığında kafamı anlamadım dermişçesine hafifçe sola çevirdim.

''Duydun, Reşat'ın kızıyım, yani üvey kızı.'' Kaşlarım bu kez de şaşkınca havaya kalktığında Efsun derin bir nefes verdi.

''Madem Reşat'ın kızısın, burada ne işin var?'' Buray'dan gelen soruyla beraber hepimizin gözleri Buray'a dönünce Efsun tekrardan konuştu. ''Reşat, koltuğunu geri istiyor. İki gün önce RBAT'ın mallarının olduğu depoyu boşalttı. Depodaki bütün malları kendi himayesine aldı ve yurt dışındaki ortaklarla yapılacak olan teslimat tarihini değiştirdi.''

''Teslimat tarihini neden değiştirdi?'' Reşat'ın öbür yaptıkları mantıklı gelebilirdi ama teslimat tarihini değiştirmesi saçmaydı.

''Sen öğrenirsen iş işten geçmiş olsun diye.'' Duyduklarımla dudağımın kenarı kıvrılınca sırıttım. ''Peki neden sana güvenelim? Ya yalan söylüyorsan?'' Güneş'in mesafeli sesiyle hepimizin aklına bir soru işareti düştüğünde gözlerim tekrardan Efsun'a döndü.

''Söylesene,'' dedi cüretkar bir tavırla. Gözlerini tamamen Güneş'e kilitlemişti. ''Söylediklerim bir yalan olsaydı bu kadar uğraşır mıydım? Kaplan'ın numarasını bulmak çok mu zor sence? Onu arayıp başka biri aracılığıyla bunları söyletemez miydim? Neden boşu boşuna zahmete gireyim ki?'' Güneş, Efsun'un haklılığıyla sustuğunda Efsun sırıtarak devam etti. ''Akıllısın sarışın, ama duyguların mantığının önüne geçiyor.''

''Buray,'' dediğimde herkes susarak beni dinlemeye başladı. ''Bizim küçükken oyun oynadığımız tren istasyonunu yıkmamışlardı dimi?'' Buray, söylediklerim hoşuna gitmiş gibi sırıttı.

''Yakmamışlardır, orada oynamayalı bayağı oldu. Oynamaya mı gitsek ne yapsak?'' Buray ve ben dışında kimse konuşmamızdan bir şey anlamazken kaşları çatık bir şekilde ikimize bakıyorlardı.

''Üç kişiyle oyun oynanmaz,'' dedim Ayaz itini de oyuna dahil ederek. ''En az dört olması lazım.'' Bakışlarım istemeye istemeye Ayaz'ı buldu. ''İki saat sonra toplantı var. Bir kişi bile eksik olmayacak.''

GECE KELEBEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin