[23. BÖLÜM]: GÖLGE

2.5K 147 133
                                    

(bu sahne cinsellik içermektedir, rahatsız olanlar geçebilir)

Asrın'ın eli arsızca bacaklarımda gezinirken benim elim de usulca gömleğinin düğmelerine gitti. Gömleğinin düğmelerini teker teker açmaya başladığımda Asrın yavaşça kulağıma eğildi. Sıcak nefesi bile başımı döndürürken vücudumun alev aldığını hissettim. Üstümdeki adamın her bir dokunuşu, her bir cümlesi beni daha da yakıyordu. 

''Arsızlaş, benim yaramaz kızım. Çünkü bu gece, yaramaz bir çocuk olacağım.'' Söylediği her bir kelime başımı döndürürken belli belirsiz kafamı salladım. Gerçeklik algımı yitireli dakikalar olmuştu, şu an tek istediğim onun yakıcı teniydi. Dudaklarımız tekrar birleştiğinde öpüşümüz bir öncekinin aksine fazla cüretkardı. Sanki kanlı bir oyundaydık ve ikimiz de galip gelmek istiyorduk. 

Bizi saran kumaş parçalarından tamamen kurtulduğumuzda Asrın'ın dudakları boynuma yöneldi. Öpüşü sakindi ama bir o kadar da aceleciydi. Cüretkardı ama aynı zamanda itaat edercesine naifti. Cennet ve cehennemi aynı anda yaşıyordum sanki. Araftaydım adeta. Aşağısı cehennemdi ama önümde bir cennet kapısı yoktu. Adım atmaya çalıştığımda yer parçalanıyordu fakat aşağı da atlayamıyordum. Yaptığım şey yanlıştı ama doğru olanlar da bunu savunuyordu. 

Asrın boynuma kendine ait izler bırakırken ellerimi saçlarına daldırdım. Yumuşacık kumral tutamları ellerimin arasında kaybolurken Asrın bu yaptığımla sessizce güldü. Boynumla işi bittiğinde dudaklarını bedenimden ayırmadan aşağı doğru inmeye başladı. Göğüslerime kondurduğu derin öpücüklerle ağzımdan birkaç inilti kaçtı. İnlememle birlikte Asrın tatmin olmuş şekilde sırıttığında kısa bir süre kafasını kaldırdı ve yeşillerime baktı. Ateş kahvelerindeki şehvetle gözlerimdeki orman alev aldığında devam et dercesine inledim. 

Asrın aldığı cevapla tekrardan göğüslerime yönelirken zevkten bayılacağımı düşündüm. Göğüslerimi geçip adım adım aşağı kayarken kendimi o kadar çok sıktım ki bir an bütün kaslarımın kopacağını sandım. Asrın kendimi sıktığımı fark ettiğinde durdu. Gözleri tekrardan bana sabitlendiğinde aldığı hazzın etkisiyle fısıldadı. ''Kendini kasma, ağzından çıkan tek kelimeyle dururum.'' 

Söyledikleriyle birlikte vücudumu ona bastırdığımda gözleri şehvetle parladı. Asrın'ın dudaklarını kadınlığımda hissettiğimde zevkten ölmek üzereydim. Vücudum ilk kez yaşadığı bu hazla daha da kendinden geçerken Asrın tekrardan dudaklarıma yöneldi. ''Hazır mısın?'' Kulağımın yakınındaki dudaklarından çıkan iki kelime bile başımı döndürürken zorlukla konuştum. ''Hiç olmadığım kadar.''

Asrın saniyeler içinde bedenlerimizi birleştirdiğinde hazla inledim. Her inleyişimde bedenlerimiz tekrardan birleşirken yaşadığım haz beni bulutların üzerine çıkardı. Şu anda sadece Asrın ve ben vardık. Kaplan ve Kelebek yoktu, Asrın ve Gece vardı. 

Ellerimi zorlukla boynuna doladığımda dudaklarımızı birleştirdim. An be an birleşen vücutlarımızın sesi odada yankılanırken Asrın da benim gibi bulutların üstünde yerini aldı. Kuş kadar hafif olan vücudum saniyeler içinde çıktığı bulutlardan aşağı düşerken Asrın da bana eşlik etti. Sonunda ikimiz de nefes nefese kaldığımızda Asrın kendini sol tarafıma bıraktı. Odayı sadece nefes seslerimiz doldururken gözlerimi kapattım ve tebessüm ettim. Birkaç saniye sonra gözlerimi açıp Asrın'a baktığımda tavanı izlediğini gördüm.

Benim ona baktığımı fark etmesiyle bakışları beni bulduğunda tebessüm etti. ''Bana verilen en güzel cezasın ateş kelebeği.'' Bir şey demeden göğsüne sokulduğumda kolları saniyeler içinde vücudumu sardı. 

Ağırlaşan göz kapaklarıma karşı koymadan gözlerimi kapattığımda burnuma dolan kokuyla tebessüm ettim. Bana göre Asrın'ın kokusunun bir tarifi yoktu. O bana pamuk şeker kokulu derdi ama ben onun kokusunu tarif edemezdim. Kaplan'ın kokusu bile Kaplan'a özeldi.

GECE KELEBEĞİDove le storie prendono vita. Scoprilo ora