Genç Sirius ( Yarım Kalan Bir Öykü)

23 7 2
                                    

Genç Sirius kanadında kocaman bir yara izi ile hayatını devam ettirmeye çalışıyormuş. Yıllar önce insan gibi görünen bir mahluk onun gökyüzünde ki eşsiz dansına tutulmuş, elinde ki tüfekle vurarak Sirius'u kafese hapsetmiş. Yıllarca onu bu kafeste esir tutmaya çalışan kötü kalpli ruh, Sirius'u ait olduğu gökyüzünden koparıp almıştı. Yıllarca o kafesten kurtulmanın yollarını arayan genç kuş, yeni bir kuşun kafese alınmasını fırsat bilerek kafesten kaçmayı başarmış. Ama hesaba kalmadığı bir şey varmış ki özgür Sirius artık uçmaktan korkuyormuş. Kanadında ki o yara izine baktıkça gökyüzü ona korkutucu geliyormuş. Rüzgârı yeniden her bir zerresinde hissetmeyi öyle çok özlemiş ki ama içinde ki bu korku onu kanatlarından vazgeçmeye götürmüş.

Genç Sirius bir gün ormanın derinliklerinde yaşayan bilgelik gölünün etrafında dolaşıyormuş. Golün kenarında duran devasa büyüklükte ki taşın üzerine çıkıp golün yüzeyine yansıyan görüntüsüne bakmış. Kanatlarını hafifçe kaldırıp eski günlerde ki gibi kanat çırpmayı denemiş. Yavaş yavaş. Korkarak. Kanatları iyice gerince yaranın yansımasını yeniden görmüş ve aniden kanatlarını kapatmış.

-Asla yeniden uçmayı başaramayacağım. Ölene dek kanatlarım artık benim en büyük yüküm olacak. Bu yara izi ile hayatıma devam etmem artık çok güç dedi ve ağlamış genç kuş.

Gökleri yaran bir ses duyulmuş. Yerden mi yoksa gökten mi geliyor bu ses anlayamamış Genç Sirius. Afallamış. Korkudan küçük dizleri titriyor, merakla etrafı inceliyormuş. Golün ortasında bir girdap oluşmuş. Gökyüzünde ki bulutlar annesi tarafından eve çağrılan çocuklar gibi bir araya toplanmış. Sirius korkudan kaskatı kesilmiş. Ve birden girdabın ortasından iri omuzlu, okyanus dalgalarını saçlarında taşıyan sert bakışlı bir adam çıktmış. Genç Sirius şaşkınlıktan gagasını açık unutmuş adamı inceliyormuş. Belinden yukarısı insan gibi görünsede altı bir balıkmış. Parlak pulları varmış ve oldukça görkemliymiş. Büyüleyici bir güzelliğe sahipmiş. Elinde tuttuğu asasını Siriusa uzatarak;

- Sen Genç Sirius demiş. Yeter bu kadar üzüldüğün. Sahip olduğun yaraların senin eksikliğin değil. Onlar sana keder vermek için değil ders alman için varlar. Tek bir kanadın yaralandı diye gökyüzüne küsmekte nedir? Sen gökyüzünden vazgeçmeyi kolay mı sandın? Rüzgârla dans etmeyi özlemedin mi? Artık içinde ki bu hüznü ve ürkekliği bir kenara bırak. Yaralı kanadına güven. Göreceksin ki seni daha yükseklere çıkartacak. Sana özgürlüğünü geri verecek. Ama yapman gereken tek şey ona güvenmen.

Genç Sirius büyülenmiş gibi balık adamı izliyormuş. Dedikleri kulaklarını delip geçiyor kalbinde ki unutulmuş duyguları kıpırdatıyormuş. Kalbinin adeta yeniden attığını hissetmiş.

- Kanatlarına güven. Göreceksin her şey yoluna girecek. Eskisi kadar toy değilsin. Yola tecrübelerinle devam edeceksin. Kendine güven. Kanatlarına güven. Diye son kez gürüldedikten sonra ortadan kaybolmuş balık adam. Hiç var olmamış gibi.

Genç Sirius uzunca bir süre daha yerinden kıpırdayamamış. Kendini topladığında güneş çoktan evine gitmiş nöbeti aya bırakmış. O gece sabaha kadar balık adamın dediklerini düşünmüş Sirius. Kanadını açıp yarasına bakmış yeniden güvenmeyi, yeniden özgür bir kuş olmayan dilemiş. Bunu tüm kalbi ile istiyormuş çünkü. Ama ne zaman gökyüzünde süzüldüğünü hayal etse korkudan vücudu kasılıyor o düşünceyi aklından çıkartmak istiyormuş. O gece en uzun geceyi yaşamış Sirius. Korkuları ile savaşmış. Kafese yeniden kapılmaktan korkuyor ama buna boyun eğmemeyi düşünüyormuş. Sabah olduğunda emin adımlarla yuvasından çıkıp kendini güvende hissettiği bir ağacın dalından aşağı seyrediyormuş. Balık adamın söyledikleri onu o kadar etkilemiş ki yüzü saçları sesi zihninden biran bile gitmiyormuş. En yüksek daldan aşağı bakmış. Kanatlarını açmış. Yaralı kanadına bir kez daha bakıp içinde ki korkuyu yenmeye çalışmış.

- Sana yeniden güveniyorum. Bunun için tüm kalbimle uğraşıyorum. Lütfen. Bana beni geri ver demiş. Gözlerini kapatmış. Rüzgarı hissedip gülümsemiş. Zihninde balık adam, kanatlarında ahenkleşen rüzgar 3 ten geriye saymış. 3... 2... 1... kendini boşluğa bırakmış Genç Sirius.

...

Yarım kalan bir öykü bu. Genç Sirius güvenebilecek mi kanatlarına bilmiyorum. Hissedemiyorum şuan. Ama bildiğim birsey var ki Genç Sirius balık adama aşık oldu. Onun söyledikleri ruhuna fısıldadı. Ve onun sözlerine inanmayı diledi. Kim bilir Genç Sirius belki bir kez daha balık adam ile karşılaşır. Ona inandığını ona soyler. Bu sefer onun üzerinde kanat çırpar...

*Öyküyü okuyan okuyucular belki diledikleri sonu yoruma yazmak isterler...

SON.

Sirius'un Hikaye Evreni Where stories live. Discover now