8. bölüm

140 74 7
                                    

    Bir çoğunuz bölüm neden geç geliyor diye düşünüyordur, okul olduğu için sadece haftasonları vakit bulabiliyorum oda yetmiyor o yüzden kusura bakmayın. Seviliyorsunuz🤍

                                 (Cihan)
  Kaç şerefsiz kurşunu tenime iz bıraktı. O kurşun yüzünden annem, Zehra göz yaşı döktü.
   Tam 6 kez. Tam 6 kez bu yatakta yattım. Camın ardından bana bakıp gözleri dolan insanları hissettim. Onlar sayesinde her defasında bu yataktan çıktım. Annemin kokusunu bir kez daha içime çekmek için, Zehra'yı bir defa daha kimsesiz bırakmamak için ve timdekilerin omuzlarına bir yükü daha bırakmak istemediğim için.

  'Babana, Ömer amcana verdiğin söz' dedi içimdeki ses. Evet en çokta onun için timin omzuna ağır bir yük koymak istemiyorum, ama benim omzumdaki yük 5 yaşında bırakıldı. O zamanlar ne olduğunu anlamadım şimdi daha iyi anlıyorum. Zehra ve şuan nerde, yaşıyormu onu bile bilmediğim Mavi'yi emanet etmişlerdi bana.
                                    🍂
                              (Yazar'dan)
   Yine bir hafta sonu günüydü. Kaya ve Karakaya aileleri hep birlikte güzel bir gün geçirmek için Kaya ailesinin evinde toplandılar. Hanımlar sofrayı hazırlıyor erkeklerde sohbet ediyordu. Erkekler ne kadar itraz etsede görevden yeni döndükleri için hanımlar oturmalarını istemişti. Mavi annesi ve teyzesine yardım ediyor, Cihan'da büyük adam gibi babası ve Ömer amcası'yla sohbet ediyor.
"Baba, Ömer amca bende sizin gibi olabilirmiyim?" Her zaman bu soruyu soruyordu Cihan ama her defasında aynı merak yüzünde oluyordu. Cihan bu soruyu her sorduğunda Ali'nin yüzü düşüyor, yüzüne bir endişe yayılıyordu. Ömer amcası Cihan'ın sorusunu her defasında usanmadan cevap veriyor.
"Olursun tabi niye olmayasın"
"Benimde omzumda sizinkiler gibi şeyler olurmu?"
"Olur sende bizimkinden fazla olur hatta"
"Yok fazla olmasın, ben sizi geçmeyeceğim yoksa üzülürsünüz"

   Cihan'la Ömer amcası konuşurken Ali sessizce onları dinliyordu. Ama Cihan'ın son söylediğiyle yüzünde tebessüm oluştu. Bu ne alaysı bir gülüştü nede oğlunun büyümüşte küçülmüş haline güldü. Bu gülüş oğluna duyduğu gururun gülüşüydü.
"Neden üzülelim seninle gurur duyarız biz"
  Ömer amcası bunu söylerken Cihan göğsünü kabarttı, eline kalbinin üzerine koyup
"Eyvallah Ömer amca" dedi. Artık sofra hazırdı ve hanımlarda gelmişti. Hep birlikte Cihan'ın yaptığı şeye güldüler en çokta Mavi gülmekten yerlere yattı.
"Hadi sofra hazır"~Nuray
"Geldik geldik" Ali Cihan'ı Ömer'in kucağından alıp sofraya doğru gitti bir yandanda Ömer'e söyleniyordu.
"Hep sen böyle yapıyorsun bu çocuğu"
"Allah Allah ben ne yaptım"
"Baba Ömer amcam birşey yapmadıkki ben bir dizide gördüm bunu kötü birşeyse bir daha yapmam. Özür dilerim."
"Yok hayır oğlum kötü birşey değil ama yaşına pek uygun değil"~Nuray
"Tamam anne babamgil gibi olunca derim artık"

  Artık herkes sofraya oturmuş yemeğe başlamıştı. Mavi ve Cihan soru sorar büyükler onu cevaplardı genelde. Gene her zamanki gibi oldu.
"Peki benimde sizin gibi arkadaşlarım olurmu?"
"Olur. senin öyle arkadaşların olurki, bir derdin olduğu zaman herkesten önce koşar derdine, öyle kardeşlerin olurki bir yaran olduğu zaman, yarana merhem olur kendi yarasını bırakıp senin yarana çare arar. Tıpkı Ömer amcanla ben gibi, annenle Medine teyzen gibi"~Ali
 
   Ali'nin dediği gibi oldu kendi yarasını bırakıp ona merhem olan kardeşleri var. Ali'nin dediği bir öngörümüydü yoksa küçük bir çocuğu geçiştirmek için kurulan bir cümlemiydi?
   Babasının dediğiyle Cihan'ın gözleri parladı, Mavi'ninde yüzü düştü.
"Siz kardeş değilsinizki"
"Biz kardeşiz, kardeş tek  kendi kanından olmazki, yürektende kardeş olur. Anladınmı cimcime?"~Ali
"Benim size bir haberim var?"~Nuray
     Nuray'ın dediğiyle herkes ona döndü.
"Ne haberi noluyor?"~Ali
"Ben hamileyim"~Nuray
"Ney?"
  Ömer Ali'nin sırtına yavaşça vurdu.
"Neymi? Baba oluyorsun diyor"~Ömer
"Hı"~Ali
"İnme indi adama"~Medine
   Ali usulca Nuray'ın yanına yaklaştı.
"Baba oluyorum"
"Evet Baba oluyorsun"
  Ali Nuray'a sarıldı. Cihan sandalyeden kalkıp annesi ve babasının yanına doğru gitti.
"Tebrik ederim anne, tebrik ederim baba"~Cihan
"Tebrikler kardeşim"~Ömer
"Hayırlı olsun"~Medine
"Allah rahmet eylesin Ali amca"~Mavi
  Mutlu bir an ve Mavi'nin karıştırdı kelimeler
"Ney kızım ne diyon?"~Ömer
"Tövbe de kızım öyle denmez"
"Kızı rahat bırakın ben anladım onu"
  Mavi'nin önünde diz çöktü.
"Teşekkür ederim cimcime"
     Bu güzel anı telefonun sesi böldü. Çalan Ali'nin telefonuydu. Ali seri adımlarla telefonun başına gitti.

Mahşer MavisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin