"Biliyordum, aranızda bir şey olduğunu biliyordum!"
Sana anlamayan gözlerle bana baktığında birazcık sıçtığımı anladım. Şuan böyle bir şey olması mı gerekiyordu, ne güzel vakit geçiriyoduk biz.
"Bu kim Jihyo?"
Ben Sanaya anlattacağım sırada Tzuyu bizi ittirip içeri girmişti. Bu kıza noluyordu böyle, sinirlenmeye başlamıştım.
"Tzuyu ne yaptığını sanıyorsun, çık evimden"
"Demek beni bu kadın için bıraktın."
"Yeter, haddini aşmaya başladın!"
Kolundan tutup çekiştirdiğimde güçlü bir şekilde kolunu benden çekip Sananın yanına gitti.
"Minatozaki Sana... kimsin nesin bilmiyorum ama benim olanı benden almaya çalışmak büyük cesaret."
Sana olayları daha kavrayamamışa benziyordu. Şaşkın şaşkın bir Tzuyuye bir bana bakıyordu. Tzuyu daha da yaklaşıp bir eliyle çenesi tutup kendisine bakmasını sağladı. Eli dudağının kenarında olan ruj izine gitti.
"O dudakların tadına sende baktın, bir zamanlar sadece bana ait olan, benim adımı sayıklayan dudaklar kirlendi demek."
Sana kendisini uzaklaştırdı. Daha fazla Tzuyunin konuşmaması için olaya el attım.
"Tzuyu.. seni kaç kere uyardım, aramızda hiç bir bağ yok seni sevmiyorum anlıyor musun? Sadece bir kaç defa takıldığım kişilerden farkın yok, benim için önemli ve özel birisi değilsin. Diğerleri gibi sıradansın. Seninle takıldım diye bana karışma hakkını kendinde bulman çok komik. Daha fazla laf duymak istemiyorsan çık git buradan."
Belki biraz ağır konuşmuş olabilirim ama bunu yapmasaydım Tzuyu daha fazla olay çıkartıcaktı. Bazen tatlı dille çözüm olmuyordu, gerektiğinde kabada davranmak gerekiyordu.
Tzuyu son bir kez Sana ve bana baktıktan sonra çıkıp gitmişti. Sana ile birlikte kaldığımızda ikimizde konuşmamıştık bir süre. Daha sonra Sana ayağa kalkıp eşyalarını toplamaya başladı.
"Sana bekle"
Kolundan tutup kendime çevirdiğimde yüzünde hiç bir duygu barındırmaması beni korkutmuştu daha önce hiç böyle bir yüz ifadesini onda görmemiştim.
"Geç oldu yarın işlerim var zaten kalksam iyi olur."
"Bir dakika bekle"
"Konuşmak istemiyorum Jihyo. Başından bilseydim görüştüğün birisi olduğunu bunları yapmazdım. Tamamen acemiliğime denk geldi. Bundan sonra sadece iş yapan iki insan gibi davranalım."
"Sana görüştüğüm birisi değil o. Evet bir zaman görüştüm ama daha sonra bunun doğru olmadığına karar verdim. Aramızda hiç bir şey yok gerçekten."
"İyi geceler."
Dediklerimi aldırmadan çıkmıştı evden. İşte batmıştı her şey bu yüzden Tzuyu ile Sananın tanışmasını istemiyordum ama hayat bana oyun oynuyordu her zaman ki gibi.
Sanayı bu saatte tek bırakmak istemediğim için bende peşinden indim hızlıca. Dış kapının orda dikilmiş bekliyordu.
"Sana! Bekle beni"
Yanına ulaştığımda bir şey demeden yüzüme bakıyordu. Ciddi yüzü gerçekten çok korkutucuydu. Ömrümün sonuna kadar o ciddi yüzünü görmek istemezdim, gülümseyen tatlı Sanayı tercih ederdim.
"Bu saatte neyle gitmeyi planlıyorsun?"
"Taksi"
"Olmaz, ben bırakırım seni."
"Gerek yok Jihyo kendim gidebilirim."
"Hayır diyorum ben götüreceğim."
"Senin için Tzuyu den bir farkım yok. Nasıl onunla bir zamanlar takıldıysan aynısını banada yapıcaksın o yüzden kendini çok fazla kasma."
Bu sözleri kalbimde bir sızı yaratmıştı. Kesinlikle böyle düşünmüyordum, Sana benim için çok daha farklıydı diğerlerinden. İlk gördüğüm anda etkilenmiştim ondan, Tzuyu ile olduğumda hissetmediğim duyguları hissediyordum yanında. Ama onun böyle düşünmesi canımı acıtmıştı fazlaca.
"Benim için özelsin Sana, daha önce hissetmediğim duyguları tattırıyorsun bana. Kendini diğerleriyle aynı kefeye koyma. Şimdi daha fazla inatlaşmadan gel benimle."
Garajdan arabayı çıkartıp binmesini sağlamıştım. Konuşmasa bile yanımda olduğunu bilmek içimi rahatlatıyordu. Radyodan sakin bir şarkı açıp evine doğru sürmeye başladım.
Sananin dex ile videosundan sonra kendime gelemedim hala 🥲
