Sana ile akşam yemeğine çıkmamıza bir kaç saat kalmıştı ve heycandan yerimde duramıyordum. İş görüşmesi için gidecektim ama kendimi onun için hazırlanmaktan alıkoyamıyordum bu yüzden de şuan ne giyeceğime karar vermeye çalışıyordum. Basit ama şık bir görünüm istiyordum bu yüzden siyah bir crop üstünede siyah kumaş ceket seçmiştim. Pantolon olarakta gene siyah baggy giymiştim. İstediğim görünümü elde edince hafif bir makyaj yapıp buluşacağımız mekana doğru harekete geçtim. Evime biraz uzak kalıyordu ama çok beğendiğim, yemeklerinin lezzetli olduğu bir mekandı. Bu yüzden gitmeye değerdi.
-------
Restoranın içine girdiğimde ayırtmış olduğum masaya doğru geçtim. Sana daha gelmemişti zaten benden önce gelmesi garip olurdu sonuçta yemeğe çıkaran bendim. Onu evinden alabileceğimi söylemiştim ama kendisi gelmek istediği için çokta ısarar etmemiştim.
Telefonumda oyalanırken sandalyenin çekilmesiyle telefonu bırakıp ayağa kalktım. Sanırım beni kalpten götürmeye gerçekten niyetliydi. Bu kadar güzel olmadı hiç adil gelmiyordu. Siyah dar bir elbiseyle karşımda duruyordu istemsizce gözlerim tüm vücudunda geziyordu. Dikkatimi toplayıp gözlerimi yüzüne çevirdim. Kocaman gülümsemeyle beni izliyordu. İkimizde tokalaşıp oturduğumuzda konuşmayı başlattı.
"Nasılsın Jihyo?"
"İyiyim teşekkür ederim, sen nasılsın?"
"İyiyim. Seni görünce daha da iyi oldum."
Küçük iltifatına ikimizde gülümsemiştik. Garson gelip siparişlerimizi aldıktan sonra garip sessizlik oluşmasın diye bu sefer ben konuya girdim.
"Az çok biliyorsun buluşma nedenimizi. Bu işi hızlandırmak istiyorum."
Sana şarabından bir yudum alıp konuştu.
"Bende beni date e çıkardın sanmıştım.. ne üzücü iş konuşacakmışız."
"İstediğin her şeyi konuşabiliriz. Sadece iş konuşmak istesem şirkete de çağırabilirdim."
Anladığına dair sesler çıkartıktan sonra devam etti.
"İlk önce işten başlayalım o zaman."
"Açıkçası seninle birlikte güzel işler başarabileceğimize eminiz bu yüzden de uzun süreli bir anlaşma istiyoruz. 3 yıl bütün etkinliklerimizde aktif bir şekilde çalışmanı istiyoruz. Maaş ise yıllık 11 milyon dolar diye düşündük tabii bu fiyat yükselebilirde, başarımıza bağlı."
Düşünmeye başladı, kafasında ölçüp biçiyordu.
Güzel bir teklif sunmuştuk. Şirket ile ortak kararımız bu yöndeydi.
"Teklifinizi beğendim fakat sizden önce iletişime geçen Kang grup daha iyi bir teklif sundu."
Orospu çocuğu kang. Her işte olduğu gibi burda da karşıma çıktı it. O günden belliydi Sanaya olan durumu. Bizden önce teklif sunması ayrı sinir ediciydi, çok mu geç kalmıştım yoksa herkes çok mu hızlı davranmıştı. Bilmiyordum fakat Sanayı diğerlerine özellikle Kanga yedirmiyecektim. Ne olursa olsun benimle çalışacaktı.
"Demek öyle.. ama Bay Kangtan pek hoşlandığını sanmıyorum."
"Evet, kendisini sevmem ama sonuçta markası oldukça popüler ve kaliteli."
Böyle bir tepki vermesini beklemiyordum. Sinirde olmuştum. Defile günü olanlardan sonra onun tarafına nasıl geçiyordu anlamdıramıyordum.
"Yani biz öyle değil miyiz?"
"Sizde öylesiniz. Zaten cevabımı çok önceden kararlaştırmıştım sadece tepkin nasıl olucak diye merak etmiştim."
"Yani sonuç olarak anlaşmayı kabul ediyor musun?"
"Evet, seninle daha doğrusu markanızla güzel işler çıkaracağımıza eminim."
Diger bolum yeni birisi geliyoo
