Bölüm şarkısı;
Batuhan Kordel - Anıları Sakla
Son birkaç ay zor geçti
Sevgim değil sabrım tükendi
Biliyordun belki söyleyemedin
Gitmek istedin de gidemedinSeni bu yük altında bırakamam
Mutlu olmaktan alı koyamam
Yalnızlık bana zor değil ama
Alışmışım ben bu kavgayaBundan geceleri uyuyamam
Yastığımda kokun olmadan
Sormayın halimi hatırımı
Veda edin ben kaybolmadanGitsem buralardan
Arkama bile bakmadan
Senden tek isteğim
Anılarımızı saklamanSevmeyi unutma
Sen güzel seversin
Olmadı diye tanrıya
İsyan edemezsin•
1 ay sonra...
Taehyung uyurken, dudağının kıyısından öpüp usulca kalktım yataktan. Pazar kahvaltısı hazırladım, bir de dumanı üzerinde iki kahve... Camları açtım, içeri günışığı doldurdum, tekrar yanına gittim, günün yüzünde aydınlanışını görmek için. "Çok özledim seni." diyerek yaklaştı, sonra karşı koyamadığım bir girdap gibi çekildim ona. Öptü beni, kalbim yerinden çıkacak gibi oldu.
Sonra mı? Uyandım. Hepsi meğer rüyaymış. Ama öyle gerçek gibiydi ki. Bakışları, teması, o his...
Bu ilk değildi, bir aydır hemen hemen her gün farklı bir rüya görüyordum, hepsinde Taehyung beni seviyordu. Onu özlüyordum, onu çok ama çok özlüyordum. Birini özlüyor olmam, ona dönmem gerektiğini göstermez tabii. Onu affetmedim, unutmadım da ama. Sadece insan bazen vazgeçmek zorunda kalır. Hepsi bu. Bazen de özler, bir sabah uyanıp artık özlemediğini fark edene kadar. Henüz o sabaha uyanmamıştım ben. Şimdilik.
Ne uyumak, ne de uyanmak istemiyordum. Uyanmak istemiyorsan, berbat bir hayatın vardır. İşin ilginç yanı; uyuyamıyorsan da berbat bir hayatın vardır. Yani benim tam olarak ortasında bulunduğum hayatım gibi.
Çıktım yataktan, öncelikle güzel bir duş aldım. Daha sonra kendime yumurta ve peynirli bir omlet yaptım. Kahvaltımı yaparken bu sefer televizyonu değil de radyoyu açtım. Neredeyse bütün şarkılara eşlik ettim. Kahvaltı bittikten sonra mutfağı toparladım ardından da dişlerimi fırçalayıp evin içinde giyindiğim diğer pijamalarımı giyindim. Evet, benim ev pijaması ve yatak pijaması diye ayırdığım iki ayrı pijamam vardı.
Bugünkü yapılacaklar listemde saçlarımı kestirip iş görüşmesine gidip akşama körili tavuk pişirmek vardı. Akşam ise izleyeceğim filmi çoktan seçmiştim bile. Onun öncesinde uzun süredir okumaya çalıştığım kitabı da bitirebilirdim. Listemdeki şeyleri de tamamlayınca, akşam her şeyi bitirmiş olmanın verdiği verimli bir gündü hissiyle yatağıma yatacaktım.
Son bir ayım böyle geçmişti. Üniversiteye hiç uğramadım, kendimi kitaplara, spora, yemek yapmaya, temizliğe vermiştim. Kısacası düzgün ve her açıdan sağlıklı bir yaşama alışmıştım yeniden. Bu defa toparlanmam çok daha hızlı olmuştu çünkü destekçilerim vardı. Uyumakta zorlandığım gecelerde sağımda Yoongi, solumda Jimin ile uykuya dalıyordum. Gündüzleri ise ağlayıp teselli edilmek istediğimde Yoongi'ye, azar işitmek, sarsılıp kendime gelmek istediğimde ise Jimin'e gidiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vengeance •• taekook
Fanfiction[ vengeance - intikam ] Tolstoy, şöyle der; "Tüm muhteşem hikayeler, iki şekilde başlar. Ya bir insan, bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir."