[ 14 ] İkimizin de gideceği yerler vardı

10 2 0
                                    

taekook - aşk dediğin

(gözünü sevdiğim yapay zeka)

Sınavlar bitmişti, tüm derslerden geçmiştim. Taehyung'un dersinden ise tam puanla.

Stres bitmişti, havalar iyiden iyiye serinlemişti, yağmurlar başlamıştı, birkaç film izlemiştim, yeni bir diziye başlamıştım, demian'ı okumuştum ve Seokjin hyungun en yakın arkadaşının kafesinde işe başlamıştım. İsmi Namjoon'du.

O gün ise ilk iş günümdü.

Mutlu muydum? Elbette değildim ama daha fazla evde oturursam, çalışmazsam, delireceğimin farkındaydım. Mutlu değildim ama kendimden umutluydum. Yeniden mutlu olacaktım bir gün.

"Tanıdığım bir kız var, biriyle çıkıyordu ve ciddi düşünüyorlardı." İki kızın içeceklerini masalarına bırakırken istemeden kulak misafiri olmuştum. "Erkeğin ailesi kızı kabul etmedi falan ayrıldılar. Sonra başkasıyla çıkmaya başladı. Şimdi onunla ciddi düşünüyor. Ancak bir önceki elemanla olanları da atlatabilmiş değildi. Bozuk psikoloji ile geziyordu ortalarda yani."

Teşekkür ettiler, e haliyle benim de oradan gitmem gerekiyordu. Nedensizce devamını deli gibi merak etmiştim. En nihayetinde tüm hikayeler birbirine benziyordu ama devamında kavuşmuşlar mıydı acaba? diye düşünmeden edemedim.

"Eee sonra ne olmuş?" diye sordu diğer kız merakla. O da en az benim kadar merak etmişti hikayenin devamını.

Arkamı dönüp sanki diğer masaları kontrol ediyormuş gibi izlenim vermeye çalıştım.

Hikayeyi ballandıra ballandıra anlatan kız da kaldığı yerden anlatmaya devam etti.

"Sonra kızımız falcı, büyücü gibi bir şeye gitmiş, falcı da buna eski hayatında şu ilk çıktığı çocuğun, onun çocuğu olduğunu ve bu yüzden iyi ki ayrıldıklarını söylemiş."

Aklıma hemen daha bugün işe gelirken sokağın başında gördüğüm falcı tabelalı kapı geldi.

"Nasıl ya?" diye şaşkınlığını gizleyemedi dinleyici olan kız.

Lan yoksa ben de Taehyung'un oğlu olabilir miydim acaba? O da mı falcıya gitmişti de böyle bir şey öğrenmişti yoksa? Yok yok, olamaz, sonrasında da kaç kez seviştik diyerek kendimi telkin ettim içimden.

"Ya öyle işte. Oğluyla evlenmekten son anda yırtmış, çok şanslı. Şimdi kız diğer çocukla çok mutlu, kafasında soru işaretleri falan hiçbir şey kalmadı. Sen de bir falcıya gidip sor, o çocukla bir ilişki yaşamadan önce. Bir kontrol ettir eski hayatında dayın, amcan falan olup olmadığını."

"Yok ya ben inanmam öyle şeylere."

Çok gariptir ki, insanlar mucizelere inanmam deyip inanmadıkları tüm olayları can kulağıyla dinliyordu. Mesela ölüm kimsenin ilgisini çekmez. Ama ben dirildim dersen, herkes merak eder. Ben de fala büyüye inanmazdım ama acaba bana ne söyler ki merakı da içime yerleşmişti işte. Ulan ya gerçekse, ya bu falcılar harbiden sorunların kaynaklarını bizlere söyleyebiliyorlarsa? Ben de mi bir falcıya gitsem acaba? gibi düşüncelerle uzaklaştım yanlarından.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 19 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Vengeance •• taekookWhere stories live. Discover now