[ 10 ] Psikolojinin altın kuralı

10 2 0
                                    

Bölüm şarkısı;

Emir Can İğrek - Beyaz Skandalım

Yürüyorum elim cebimde
Ve elim teninde, bedenim yerinde
Seni görmeye geldim

Senin beni öpüşlerin gibi
Yalan, dolan para falan, filan tamam
Seni sevmeye geldim

Seni sevmek ne büyük suç
Seni sevmek ne büyük suç, ah

Herkesten duyuyorum hakkında
Ne kadar ağır şeyler, ama sen duyma
Birden çok yüreği öpen kalbin
Bana tükürürmüş, ben yağmur sandım ya

Ben yangına vurgun
Suyum, aman kuzum
Beyaz skandalım
Bir gün konuşuruz uzun, uzun

Yeni tanıştığım arkadaş ve onun arkadaşlarıyla kafeye gidip sohbet ettiğimiz günü çok net hatırlıyorum.

Önce kayıtta yaşanan sıkıntılardan ve yeni şehre alışma döneminde yaşananlardan bahsedildikten sonra sohbet, kültür, sanat ve bilim konularına doğru evrilmişti. Gruptaki, ben hariç bütün erkekler dünyaca ünlü sanatçılara dair hiçbirimizin bilmediği ilginç şeyler anlatıyorlardı. Biri Leonardo Da Vinci'nin eşcinsel olduğundan, eserlerindeki sırlardan bahsederken, bir diğeri Mozart'ın nasıl sefalet dolu yıllar geçirdiğinden bahsediyordu. Kızların, bırakın benimle ilgilenmeyi, varlığımdan bile haberleri yok gibiydi. Umurumda olduğu yoktu zaten ama kendimi inanılmaz bilgisiz hissediyordum ve sohbete dahil olamadığım için boş boş oturmaktan çok sıkılmıştım. Acilen bir atak yapmalı ve sanat dünyasına dair ilginç bir şey söyleyip ilgiyi üzerime çekmeliydim.

Benim de genel kültür bilgim vardı elbette ama o sıralar odaklandığım tek bir konu vardı, Kim Taehyung. Neyse ki o kadar da salak bir insan olmadığım için, onlara Taehyung'a taptığıma dair bir şeyler anlatmayacaktım.

Derin bir nefes aldım, masaya döndüm ve, "Ulan ilk gün 50 dakika geçti, neden hala zil çalmıyor diye sürekli profösörün yüzüne bakışımı da asla unutmayacağım." dedim.

Evet, cidden kurmuştum o cümleyi. Hayal kırıklıklığıyla başlayan günlerim aynı seviyede hızla ilerliyordu.

Öğrenci hayatım güzel geçmişti. Busan'da, küçük bir okulda okumuştum ama iyi sonuçlarla bitirmiştim. Örnek öğrenci olan o çocuk bendim. Arkadaşlarım arada çok çalıştığım için alay ederdi, komşularımız beni överdi ve öğretmenlerim tarafından sevilirdim. Herkes, bu çocuk doktor olur gözüyle bakıyordu bana ama kimse hayalimi sormuyordu. Ben de sormalarını beklemiyordum. Bu yüzden sağ gösterip sol vurmaktan çekinmemiştim. Hep düşlediğim gibi, şimdiki bölümümün öğrencisi olmuş ve beklenenin aksine tıp okumamıştım. Diplomam elime geçtikten sonra izleyeceğim yol belliydi zaten.

Yüzümde dolaşan birkaç göz hissediyordum, masadaki herkesin ilgisini çekmeyi başarmıştım sonunda.

Mimiksiz suratlarına gülümseyerek baksam da karşılık olarak aldığım tek şey acıyan ve kınayan bakışlar olmuştu. Benim cümlemden sonra ölüm sessizliği çöken masada etrafa boş boş baktığım sırada nasıl olduysa tekrar sohbete daldılar. Çok sevinmiştim.

Vengeance •• taekookTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang