33🍂

934 55 103
                                    

Gözlerim bir sevinç belirtisi olarak parlayan bir inci gibi dolduğunda, sayfayı bir elimde tutarak Taehyung'un kollarına atladım.Ellerimi boynuna dolayarak kısalığımdan dolayı o da eğilince belimden tutup havaya kaldırdı.Bacaklarımı havaya kaldırıp kalçalarının üzerinde birleştirdim ve ona sımsıkı sarıldım.

"Çok teşekkür ederim...Çok.." Sonlara doğru ses tonum düşerken yüksek sesle konuştum.O kadar yoğun duygular yaşıyordum ki anlatamam.Bu Taehyung'un beni sevmesinden sonraki en iyi ikinci haberdi.Taehyung ilk sıradaydı çünkü onun için hayallerimden vazgeçebileceğim bir durumdaydım.

Elleri beni kalçalarımın altından kavrarken, başını geriye atıp yüzmeye bakmaya çalışmış, mutluluktan ağlarken onu karşılamıştım.Gözleri şaşkınlıkla açıldığında dudaklarını benimkilere bastırdı ve başımı geriye doğru hareket ettirdi.Ama gecikmeden ona çılgın hızlı kalbimle karşılık verdim.

Ellerim saçlarının arasından geçerken alt dudağımı ısırdığında inlemem saniyeler sürdü.Gülümseyip ısırdığı yeri öptüğünde gözlerim kaydı adeta.Dışarıdan manzarası o kadar etkileyiciydi ki...haberi yoktu.

Dudaklarını sesle ayırıp boynuma doğru ilerlediğinde bedenim heyecandan titremeye başladı.Boynuma sürtünen soğuk dudakları fizik kanunlarının ötesinde erimeme neden oldu.Başımı geriye çekip ona geniş bir alan açtığımda derin nefeslerimizle birlikte beyaz tenimi emdi. Haberim olmadan ağzımdan çıkan inlemeler kızarmış yüzümü uyarsa da sadece anın tadını çıkarmak istedim.

Bu sefer dişleri tenimi delerek sesimin daha da yükselmesine neden oldu.Sırtımı sert bir şekilde duvara yasladığında bir an gözlerimi açtım ve çenemin altına gelen dudaklarla gözlerimi tekrar zevkle kapattım.Yaşadığım duygular yeri doldurulamaz, güzeldi ve kelimelerle anlatılamayacak kadar dayanılmazdı.

"Bay Kim, anneniz sizinle konuşmak istiyor."

Kapının arkasından gelen ses ile Taehyung bu sefer kulağımın altını öpüp beni kollarından kurtardı.Ayaklarım yere değdiğinde bir boşluk hissiyle gözlerimi açtım.Bizi hep engelliyor, yalnız bırakmıyordular.Bu iş artık sinirlerimi bozmaya başlamıştı.

"Bu sorunu kökünden çözeceğim.Son bir engel kaldı." dedi dudaklarından hızlı bir öpücük alarak, geri çekilip gözlerini boynumda gezdirirken sırıttı.

Ondan bir an bile ayrı kalmak istemiyordum, aynı evde olmaya devam etsek bile dudaklarının her saniye dudaklarımda olmasını istiyordum.Elleri her zaman belimde dolaşsın, vücutlarımız tek vücut olsun.Onun için her an koalaya dönüşüyordum.

"Ne yapacaksın?" Parmakları dudaklarımı okşamaya başladığında mırıldandım.Gözleri benimkilere baktığında "Jennie'yi başka bir eve göndereceğim. Eğer annem seni kabul etmezse tek çözüm onun için Jennie'nin yanında kalmak olacak." dedi.

Gözlerim büyürken şaşkınlıkla ona baktım.Bu ne anlama geliyordu? Benim yüzümden annesine karşı gelmeye gerçekten hazır mıydı? Sayesinde kendimi değerli hissediyordum, daha ileri gitmek de dahil olmak üzere yeniden boynuna asılma arzusuyla dolmuştum..Bu duygular bana çok ilk ve yabancıydı.İlk olmasına rağmen sanki son olmayacak gibiydi.

"Hazırlan ve ben annemle konuşana kadar beni arabada bekle, vakit kaybetmeden gidelim."

Bir an nereye gittiğimizi unutmuş olsam da artık iyice hatırladım.Sevdiğim kişiden silah kullanma eğitimi alacaktım.Bundan daha iyi ne olabilirdi ki? Bir zamanlar bana eziyet eden kişi bugün beni dünyanın en mutlu insanı yapmıştı.Hayat bu işte, bizi ne sürprizler bekler bilemeyiz.Heyecan verici, adrenalin dolu..

Taehyung odadan çıktığında hazırlanmak için kıyafet odasına girdim.Bir sürü kıyafet arasından rastgele yeşil bir gömlek ve arkası diz altında yırtmaçlı açık mavi bol bir pantolon aldım.Kıyafetlerimi tek tek değiştirdim ve giydiğimde aynanın karşısına geçip kendime baktım.Gördüğüm manzara ise tüm vücudumun titremesine neden oldu.

FOR DEBT || ~TAEKOOK~ Where stories live. Discover now