23🍂

1K 78 55
                                    

Uzun zamandır uyanıktım.Bir saat önce ağrılarım artmış, hemşirelerin verdiği ağrı kesicilerle uyuyakalmıştım ve uyandığımda ise başımdan hiç ayrılmayan o adamı görmüştüm.Taehyung ameliyattan çıktığımdan beri beni bir an bile yalnız bırakmamış,içimde garip bir duygunun hüküm sürmesine neden olmuştu.

"Anahtarı alsalar bile odanın yerini bilmedikleri için bunun bir anlamı yok!"

Taehyung öfkeyle telefonda biriyle konuşurken Namjoon onu sakinleştirmeye çalışıyor bense sessizce onları izliyordum.Oda dediği yerin neresi olduğu hâlâ ilgimi çekiyordu ve en önemlisi o odada ne olduğuydu. Baba-oğul arasında neden bir oda yüzünden düşmanlık oluşmuştu ki?

Telefonla konuşmayı bitirip telefonu cebine koyan Taehyung bana odaklandığında hemen bakışlarımı ondan kaçırdım.Başından beri inatla ona bakardım, sanki gözleriyle yarışıyormuş gibi, şimdi ne oluyordu? Unutma Jungkook, sana yaptıklarını asla unutma..

"Yiyecek neden hala gelmedi?"

Konuşmasından ayrılmayan sert ses tonuyla iç çektim, gerçekten acıkmıştım.Ama hastane yemekleri iğrençti ve bunu çok iyi biliyordum.Bir an önce eve dönüp doyana kadar istediğim yemeği yemek istiyordum, uzun zaman olmuştu bütün gün açtım.

Kapının sesi düşüncelerimi bölmüş ve hemşire bir tepsi yemekle içeri girdiğinde yemeğin geldiğini düşünerek mutlu olmuştum.Tekerlekli masanın üzerindeki beyazımsı çorbayla bana yaklaştığında yüzümü buruşturdum, gerçekten iğrençti.Açlığım bile anında yok olmuştu.

Masa açılıp önümde durduğunda hoşnutsuz mırıltılarım çevreyi doldurdu. Bunu asla yiyemezdim.Burada durmasının bir anlamı olabileceğini umarak Taehyung'a baktım ama hayır, o telefonuyla meşguldü.Namjoon da ona bazı belgeler gösteriyordu.

Hemşire kadın çorbaya batırdığı kaşığı doldurup ağzıma tuttu.Dudaklarımı birbirine bastırıp düz bir çizgi oluşturduktan sonra yüzümü yana çevirdim.Aldığım tek cevap, iç çekerek kaşığı kaseye düşüren bir kadındı.Hastanedeki hastalardan bıkmış olmalı.

"Böyle davranarak beni zor durumda bırakıyorsunuz, lütfen yemeğinizi yeyin."

Hemşirenin sözlerine hızla hayır anlamında başımı salladığımda Taehyung'un telefonu bir kenara bırakıp ayağa kalktığını gördüm.Şu ana kadar inatçılığımı yenebilen tek kişi oydu.Şimdi de aynısının olacağına şüphe yok.

"Yemeği bırak ve dışarı çık!" Yüksek sesi kadının korkuyla yerinden fırlamasına neden olurken ne yapacağını düşünmeye çalışıyordum.Bu zayıf bedenle tek başıma mı yemek yemek zorunda kalacaktım? Küçük bir kaşık bile kollarıma ağır geliyordu.

Kadın eğilerek özür dilemiş ve odadan çıkmıştı. Namjoon da benim gibi Taehyung'un ne yapacağını ilgiyle izlemeye başladı o sırada.

Vücudu benimkine yaklaştığında kaşlarımı çattım.Eli kafama uzandığında güçlükle yutkundum. Yine o gerilime benzer garip duygular her yanımı sarmıştı.Bu kadar fazla temas iyi hissettirmiyordu.

"Yemek yemek için yastığını düzelteceğim." dedi sakin bir sesle.İstemsizce panikleyerek elimi yaraya götürdüm ve vücudumu düzeltmeye çalıştım.O anda beni omuzlarımdan yavaşça geri çektiğini hissettiğimde nefesim boğazımdan geri çıkmadı."Şimdi yastığa uzan." dedi beni dikleştirdiği yastığa çekerken.

Bu ince davranışın sebepleri nelerdi?
Onun gibi bir adamın sessizce benimle bu şekilde ilgilenmesinin işareti neydi?

Taehyung önüme bir sandalye çekip otururken Namjoon gözlerini kıstı ve bizi izledi."Taehyung, ne yapıyorsun?" Gözlerim büyürken konuştum.Ondan bir cevap alamadım o an.

FOR DEBT || ~TAEKOOK~ Where stories live. Discover now