Ay'ı hastaneye götürmüştük şimdi uyanmasını bekliyorduk. Bizden sonra babaannesi ve yengesi gelmişti.
Bir saniye olsun yanından ayrılmadım. Sadece uyanmasını bekliyordum.
Ay'ın elini tuttum.
"Işığım bak her şey daha iyi olacak sen ve ben buralardan gideceğiz. Güzel bir hayatımız olacak kimse bizi rahatsız etmeyecek. Sen ve ben 2+1 ev minik bir kedi kitaplar şarkılar sadece huzur olacak birbirimizden başkasına ihtiyacımız yok sadece ikimiz.. uyan artık seninle konuşmayı özledim. Senin bana olan bakışlarını özledim. Seni özledim.." elini nazik bir şekilde öptüm ve dışarı çıktım. Daha bitmemiş bir işim vardı.
Mahmut..
.
.
.
Depoya girmiştim. Depo zifiri karanlıktı. Duvarda ki düğmeye bastım. Kırmızı loş bir ışık yandı.
Ateş Mahmut'u sandalye'ye bağlamıştı. Şeref yoksunu olan Mahmut'un yanına gittim.
"Selam, orusbu evladı olacaklara hazır mısın??" Dedim ve güldüm.
İleride ki masamı onun yanına yaklaştırdım. Mahmut üzerin de olan şeylere bakınca yutkundu.
"Güneş bırak gideyim özür dilerim çok pişmanım."
Elimi yumruk yapıp yüzüne vurdum.
"Yaptık dan sonra özür dilemek Ay'ı eskisi gibi yapabilecek mi?" Tekrar ve bu sefer sert bir şekilde vurdum.
Arkamda ki masadan en keskin bıçağı alıp inceledim bu bıçak favorimdi. Bıçağımın üzerin de 'vita'm' yazıyordu.
"Biliyorsundur Ay ortaokul da zorbalığa uğradı hatta lise de bile.." dedim ve ona daha da yaklaşıp üzerin de ki gömleğin yakasından tutup sert bir şekilde çekip yırtılmasını sağladım.
"Ona ne yapıldıysa aynısını sana yapacağım.." sırıtarak bıçağıma baktım.
"Vita'mın tadına bak ilk sonrasına bakarız.." dedim ve ilk koluna uzandım. Bıçağımı koluna doğru götürüp kestim. Bağırdı. O bağırınca zevke gelip tekrar ve tekrar kestim. Farklı yerlerini kestim. Ahh sanırım sadist ben uyanıyordu.
Bıçağımı masanın üzerine koydum ve dışarıya çıkıp önceden yaktığım ocağa baktım içine demir koymuştum.
Elime kalın bir eldiven giyip o demiri elime aldım..
Mahmut'a yaklaştım. Elim de ki demire baktı.
"O-onunla ne yapacaksın??"
"Hiçç" dedim ve omzuna bastırdım.
"Birden başla ve say." Dedim bağırdı.
"Çek şu demiri!!" Güldüm
"Hayır, sana ne dedim say!"
Daha sert bastırdım.
"1" belliydi fazla acıtıyordu. Güzellim o yaşta nasıl dayanmış bu acıya ışığımı özlüyordum. Onu görmek istiyordum ama bu piçle uğraşmam gerekiyordu.
"10"
"11"
"12." Demiri omzundan çektim.
"Nasıldı çok mu acıttı kıyamamm."
"Siktiğimin sürtüğü buradan kurtulduğum zaman o demiri götüne sokmazsam adam değilim." Dedi güldüm.
"Senin o dilin fazla uzamış." Dedim ve masanın üzerin de ki kerpeteni aldım.
"Dilini çıkar." Dedim hayır manasında kafasını salladı.
Elimle zorla ağzını açıp o pis dilini dışarı çıkardım.
Kerpeteni yaklaştırdım ve o pis dilini kestim.
Dilini kestiğim gibi kan fışkırdı geriye gittim o pisliğin kanı üzerime değsin istemiyorum.
Sanırım çok acıyordu Mahmut deli gibi bağırıyordu.
"Abartma o kadar acıtmıyordur."
Konuşmaya çalıştı konuşamadı.
"Böyle daha iyi."
Burada ki işimi halledeyim direkt Ay'ımın yanına gideceğim.
Masama dönüp baktım acaba ne yapsam diye düşündüm.
Aklıma gelen şeyle güldüm.
"Hazır dilini kesmişken başka yerlerini de keseyim." Dedim bakışları alt tarafına indi. İğrendim.
"Hahah orası değil." Dedim ve parmaklarına uzandım. Bu parmaklarla Ay'ıma dokunmuştu..
Kerpetenle sağ elinin serçe parmağını kestim.
Bu yeterli değildi.
Yüzük parmağını kestim depo da Mahmut'un çığlıkları yankılanıyordu.
Sıra orta parmağın da idi.
Kestim. Mahmut daha fazla dayanamayıp bayılmıştı.
Siktir bunu hesap etmemiştim.
Uyandırmam lazımdı klasik kolonya yöntemi ile uyandıracaktım.
Cebim de hep taşıdığım kolonya yı çıkarıp burnuna yaklaştırdım. Yüzünü gözünü buruşturup gözlerini açtı.
Oh sonunda.
Ellerini falan çözüp onu yere fırlatıp benim onun için özel olarak getirdiğim küvetime doğru sürükledim.
"Sence bu küvet nasıl bence çok güzel." Dedim ve kafasını suya sokup bekledim.
Suyun üzerinde baloncuklar gördüğüm zaman çıkardım.
Bu bana yetmez diyerek tekrar başını suya soktum bunu bir kaç kere yaptım.
Onun yüzünden her yerim ıslanmıştı. Off ışığımın karşısına temiz bir şekilde çıkmak istiyordum.
Madem kirlendik. Kurşun püskürtücüyü çıkartayım barii
Mahmut'u sandalye ye oturtup yeniden bağladım.
Püskürtücüye kurşunu döktüm. Ve midesinin olduğu bölgeye sıktım.
Bağırışları her yerden duyulabilirdi.
Bu sefer püskürtücüyü gözüne doğru tutum. Bu çok acıtacaktı. Normal de böyle birşeyi kimseye yapmazdım ama konu sevdiklerimse..
Sıkmamla beraber deliden beter bağırıp çağırmaya başladı.
Lanet olsun her yerim kan olmuştu.
Bu kadarı yeter demiştim ki aklıma Ay'a yaptığı şey gelmişti.
Orusbu çocuğu..
Depo da bunun gibi orusbu çocukları için sakladığım 45 cm olan hayvan penisini çıkardım. Doldurulmuştu. Ah bunu ona çok güzel sokacağım ki doğmamayı dileyecek.
Ona yaklaştım ve iplerini çözdüm.
Yere fırlattım.
Ters çevirdim.
Pantolonunu indirip direkt hiç acımadan götüne soktum.
Tamamını bile sokmadan neredeyse bayılıyordu ki bu sefer hepsini soktum bağırdı...
.
.
.
Mahmut bayılmıştı. Buna fırsat bilip küvetin içine yatırdım. Onun için getirdiğim çimento'yu üzerine döktüm ta ki küvetin hepsi kapanana denk.
Artık Mahmut görünmüyordu. Siktiğim heriften sonun da kurtulmuştuk.
Depo da ki banyoma girip temiz bir şekilde yıkandıktan sonra temiz elbiselerimi giyinip depo dan çıktım.
Şimdi ışığıma gidiyordum. Sevgilime gidiyordum...
