33. Bölüm: "Aldatılan"

5.9K 263 68
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

•

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Yıldızlayarak başlayalım.

Rutubetin kemiğe değen noktasındayım. İliklerimi sızım sızım sızlatıyor bu odanın her bir santimetrekaresinde yaşadıklarım. İs kokusunun peyda olduğu yıkık duvarlarla anıları konuşturuyorum. Annemin kokusunu örtmüş bu duvarlar.

Odanın ışık kaynağı, tepemde kopmakta olan bir ipin ucuna asılıydı. Tıpkı kahrolan gençliğimin ruhsal intiharı gibi. Bir avuçluk canı vardı. Ona rağmen yanıp yanıp sökmekten, dans etmekten bir an olsun vazgeçmiyordu. İçindeki tellerin kopuk suskunluğu bu yüzdendir. Lambanın düğmesi hemen yanıbaşımdaydı. Bu eski koltuğa oturduğum an zift ve nasır tutmuş ellerim giderdi düğmeye. Ardı ardına basar kapatırdım. Yaramazlığı huy edindiğim zamanlarda oyun hâline getirmişimdir bu alışkanlığı.

Dışarıdan bir şizofreni andırdığım bu hareket, sonu olmayan yamaçların tehlike arz eden saçaklarından çekip alıyordu beni. Bu sabık lambanın odayı yapay ışığıyla aydınlatışını parlak gösterinin meladromlarıyla seyrederim. Aydınlığın sesi doldurdurdu kulak zarlarımı. Sanki bir dans pisti var ve bu kırık lamba ise bir disko topunu andırıyordu.

Etrafa yayılan bu hoş sesler birbiri ardına dolanarak odayı dans festivaline çevirir. Benimle birlikle eşyaların ritmi ve ayakların temposu dahil olurdu. Kir tutmuş elimle düğmeye basıp lambanın sönüşünü izlerdim bu sefer de. Rutubet kokan odanın çatlak duvarlarına karanlık misafir olurdu. Korkmuyordum, nasıl olsa düğme avuçlarımdaydı.

Karanlıkla geçirdiğim saliselerde izmaritimi yudumluyordum. Havasız odada kalan akciğerlerimi saldım solan sokağın bahçesine. Karanlığın fazla uzadığını düşünerek düğmeyi açıp lambaların karanlığı yok edişini dudaklarımın kenarlarındaki dökük tebessümle izledim. Güzeldi... Hislerin içimi dolduruşu, benim onları kabul edişimle geçti yıllarım.

Bu karmaşa döngüsünü bir süre devam ettirdim. Lambaların ahenkle dans edişleri, üzerlerindeki toz birikintisi ve katrana dönüşmüş rengi ile karşımda sallanıyordu. Bakımsızdı. Telleri kopuktu. Işığından süzülen feveranlarla yanıp yanıp sönüyordu. Yılların küf tutmuş lambası benimleydi.

ŞEYTAN KADEHİ +18Where stories live. Discover now