10. Bölüm: "Sevgili"

27.1K 716 92
                                    

•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Vicdanının çığlıklarıyla baş başasın, hiç bu kadar susmuş muydun? Sessizliğinin can yakan heyecan vericiliğine bu kadar itimat edip de ne zaman her çığlığın boğazını keser oldun?

Avuçlarının ortasından çivili değilsin belki, fakat bir ayağın çukurda, öbür ayağın ise her zaman tüm hışmıyla duymak istemediğin çığlıkların üzerinde olacak. Korkacaksın. Çünkü korkaksın. Bunu benden başkası bilemez çünkü karşında gerçeğin tüm azametiyle dikildiğim zaman üzerime kullanacağın tek silahın teslimiyet olacağının farkındasın. Gölgelere aldanma, karanlık tüm ihtişamıyla gömmüşken bizi sahanın en aydınlık tarafına.

Diken üstünde fakat bir çiçek gibi yaşamaktan çok uzak bedeninde, salladığın sağ dizinin sol dizinin hızına yetişmesiyle alakalı tuhaf bir içgüdü, beyninde bombardımana tuttuğun insanlara sarılıp onları koklama içgüdüsü kadar aşağılık gelir. Sen öldürdüğünü alnından öpmek istersin. Senin adın diriltmek, hadi lan oradan diyip...

Bir dogma insan öldürmez ama senin bir kafan, suyla intihar eden bir çeşme önü çiçeği gibi, katliamına tatmin edici sebepler bulabilir. Sen, adını reddetmek için öldürdüğünü diriltmezsin. Sen. Sırf varlığını inkâr etmek için, insanlardan ölü taklidi yapmalarını bile isteyecek kadar aynasızlaşmışsın.

Kimsenin beni bu şekilde el üzerinde tuttuğunu hatırlamıyorum. Ateş hariç.

Bir saattir kocaman bir salonda oturuyoruz ve bir sürü kişi hizmet ediyor. Fakat Ateş'e edilen hizmet ile bana edilen hizmet çok farklı. Daha çok özeniyor gibiler.

Bu biraz içimi hoş etse de sessizce herkese teşekkür etmekten geri kalmıyordum. Ateş yanımda birkaç kağıtla ilgileniyordu ben ise öylece oturmuş düşünüyordum.

Az sonra şişman kısa bir adam yanımıza yaklaştı ve beni görünce ceketinin düğmelerini ilikledi.

"Efendi Aron, acil gelmeniz gerek." dedi. Ateş kafasını kaldırarak ona baktı ve kısaca bana dönüp göz kırparak gitti.

Önümdeki garip içecekten bir yudum daha aldım. Yeşil renk içki gibi birşeydi sanırım. Tadı güzeldi.

Yanımda oluşan ağırlık ile kafamı oraya çevirdim. Ateş geldi sanmıştım ama oturan kişi o toplantı masasındaki siyah saçlı kadındı.

"Merhaba?" dedim kısık sesimle. Hala buradaki herkesten biraz çekiniyordum. Gözlerini kısarak üzerimi süzdü. Ateş'in kıyafetlerimi parçalanmasından sonra bana verdiği koca kıyafet odasından birşeyler giymiştim. Üzerimde siyah deri etek ve siyah crop vardı. İyi görünüyordum.

Küçümseyici bakışları gözlerime tırmanınca güldü. "Bu kadar gurursuz olman çok ilginç, insanların gururlu olduğunu duymuştum." dedi.

Ha?

Ne diyor bu şıllık?

"Anlayamadım neden gurursuz oluyorum?" dedim kaşlarımı çatarak.

Güldü. Beyaz dişleri gözler önüne serilince ne kadar güzel bir kadın olduğunu bir kez daha fark ettim. "İkinci kadın olmaktan bu kadar hoşlanman diyorum," dedi.

Kaşlarım olabildiğince çatıldı. Ne demek ikinci kadın? Ateş'in bir sevgilisi mi vardı?

"Sevgilimin elini tutarak karısı olarak gelmen kesinlikle gurursuzluk." dedi ve kalktı. Kıvıra kıvıra salondan çıkarken ben arkasından öylece bakmakla yetindim.

Sevgilisi...


SELAMLAR MİLLET NASILSINIZ??

İki gün yoktum ve bölüm atmadım bu sırada kitap 5k dan fazla okunma almış ve şeytan etiketinde 1. sıraya gelmiş!!!!

Bu beni çok mutlu etti teşekkür ederim ❤️

Sizden ricam kitaba ait oylar çok az ve yorumlar hiç denecek kadar az. Eğer oy vermediysen oy vererek gelebilir misiniz? Görüşlerinizi de yorumlarla satır aralarına belirtirseniz çok mutlu olurum. Bu şekilde gerçekten yazasım kalmıyor. Size güveniyorum ❤️

Bazı şeylerin çocuksu gelmesi durumunu benim acemiliğime verin lütfen yeterince gerçekçi anlatamamış olmama. Hata görürseniz beni uyarirsaniz mutlu olurum.

Öpüyorum sizi çok!!

❤️

ŞEYTAN KADEHİ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin