Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Uykuya aşık zihnim; dudağımın kenarındaki öpücüğün hissiyatı ile titredi ve beni, onun varlığına mahkum etti. Cem'in kaliteli parfümüyle harmanlanmış kokusu, arsızca boynuma inen dudakları ile gülümsedim.
"Günaydınnn."
Yeni uyandığım için çatallı çıkan sesim umurunda bile değildi, önündeki işle yani benimle fazla meşguldü.
"Hmm.."
Onun beni öpüp tüketmesi ne kadar hoşuma gidecek olsa da artık uyanmalı ve güne başlamalıydık. O yüzden dolgun saçlarını canını acıtmadan çekip bana bakmasını sağladım, şehvetle koyulaştığından emin olduğum gözleri benimkilerle buluştu.
"Kahvem ve kruvasanım nerede?"
"Aşağıda seni bekliyorlar, hemen inmek ister misin?"
Onun istemediği açıktı; günü yatakta tembellik yaparak geçirmek benim de isteyeceğim bir şeydi, gerçi Cem'in aklından geçenlerin bunlar olmadığını görebiliyordum.
"Çok acıktım, hemen inip kahvaltı yapalım."
Hızlıca yatağı terk edip kendimi banyoya attığımda soğuk suyla yüzümü defalarca yıkadım. Paketli dış fırçası ve diş macunuyla dişlerimi de fırçaladıktan sonra boş yatak odasına adımlamıştım, Cem aşağıya inmiş olmalıydı. Telefonumu ve sweat'imi aldığımda telefonum gelen bildirimle titremişti. Bildirim panelinde gördüğüm 'Archard' ismi dudaklarımda kocaman bir gülümsemeye sebep oldu.
Archard: İş için Türkiye'deyim. Seninle bu akşam güzel bir yemeye çıkmamıza ne dersin?
Dün beraber çıktığımız merdivenleri takip ederek aşağıya inerken Archard'a da geri dönmüştüm.
Doğa: Muhteşem olur derim!! Seni deli gibi özledim daha fazla görüşmemiz gerekiyor
Evin girişine geri indiğimde diğer uçtan gelen sesleri takip ettim, ev gerçekten de devasaydı.
Archard: Daha önce gittiğimiz mekan Sunset'ten yer ayırtabilir misin? Uçuşumdan sonra hemen oraya geçeceğim.
Yoğun programına rağmen benimle görüşmeye çalışması, kalbimi mutlulukta doldurmuştu. Archard; sevgilim olmadan önce Fransa'daki en yakın dostumdu, sevgili olarak devam etmesek bile arkadaşlığımız baki kalmıştı.
Doğa: detayları göndereceğim
Doğa: iyi uçuşlar
"Doğa, beni duyuyor musun?"
Telefon ekranına kitlenmiş bakışlarım, Cem'in bariton sesiyle bölünmüştü. Mutfağa geldiğimi bile fark etmemiştim, şaşkın bakışlarım beni çatık kaşlarla seyreden adama döndüğünde onu uzun süredir duymadığımı fark ettim.
