"Oğuz.Peri'yi artık arkadaştan öte görme artık..."

"Derken? Ne alaka Sefa?" Ellerimi masaya koyup Oğuz'a yaklaştım. "Yeter"

"Sefa, başlatma tribal enfeksiyonuna ne olduysa anlat. Aşık mı oldun!?" Elimi masaya vurup ayağa kalktım "Aşkmış! Sizi de sikeyim aşkınızı da sikeyim! Yok aşk maşk! O aşk dediğiniz şey kendinizi üzmekten bir boka yaramıyor!"

"Ne o zaman bu halin Sefa!?" Yakamdan tutup beni kendine çekti. "Ne diye bu hallere giriyorsun!? Neden? Neden? Neden Peri'yi bu kadar düşünüyorsun? Sevgilin değil, aşık değilim diyorsun ama gelip bana Peri'ye karşı cins olarak yaklaşma diyorsun. Neden böyle yapıyorsun Sefa?!"

Bileğini tutup yakamdan kurtardım.

"Çünkü bir kadını daha kaybetmek istemiyorum Oğuz!" Elini bırakıp sandalyeye çöktüm. Başımı ellerimin arasına sıkıştırdım.

"Sefa öyle demek istememiştim"

"Sefa" dürtmeye başlamasıyla kafamı kaldırıp baktım. "Ne?"

"Tamam"

"Neye tamam?"

"Peri'ye yaklaşımım arkadaşça olacak. Ama sende ona karşı cins olarak değil doktor arkadaşı olarak yanaşacaksın"

"Daha doktor olmadım"

"Siktiğimin tıpçısı işte amk, arkadaş olarak yaklaş"

"Öyle yapıyorum zaten göt herif. Psikolojisi bozuldu, o halde yavşayacak halim yok"

"Psikolojisi bozuk olmasa yavşayacaksın yani?"

"Ben öyle bir şey söylemedim Oğuz"

"Siktir lan içini biliyorum ben senin" y...ak biliyorsun diyemediim tabi.

"Neyse iyi mi Peri? Onu söyle sen bana"

"Serum bağlıydı en son. Pamir bugün belasını skti en son"

"Pamir mi geldi? Sikeceğim o orospu çocuğunu"

"Sen Pamir'i bırak. Vokalist lazım bize"

"Resul abi çıkmaz mı?" Kaşlarımı hayır dercesine kaldırdım. "Mert de yok. Bizim takım iyice yok oldu amk. Bir sen bir ben kaldık." Kenardaki kahveden bir yudum aldım. "Acaba gruba kız mı alsak?" Oğuz'a kaşlarımı çatarken "Ne kızı?" Dememe engel olamamıştım.

"Baya XX kromozomlu"

"Gitar çalan sesi güzel kız mı var amk?"

"Salak gitarı biz de çalarız. Bize ses yeter." Derin nefes verdim. "İyi soruştur o zaman sen."

"Peri'nin sesi nasıl ki?"

"Ya bi siktir git Oğuz. Kızın psikolojisi bozuk diyorum sen diyorsun ki Peri'nin sesi nasıl?" Masadan kalmış kafenin bar tezgahının arkasına geçmiştim. Çalışanların maaşını babam karşılıyordu. Aynı şekilde kafe geliri de babama gidiyordu. Tıp mezuniyeti için kutlams yapmama izin vermişti sadece. Normal zamanda içtiğim kahvenin parasını bile kasaya koymak zorunda kalıyordum. Arkadaşlarım bu durumu bilmiyordu. Hesap ödetmiyordum. Kendim parasını ödeyerek birkaç yılı böyle geçirmiştim. Canlı müzik gelirlerini kendim alıyordum. Bazı mekanlarda da bazı günler çıktığımız için kendi geçimimi öyle sağlıyordum. YT ve İG hesaplarımdan bir miktar gelir vardı. Ordan gelen sponsor ücretleri de spora falan gidiyordu. Ha bir de asistan doktor olduğum süre zarfında bir miktar gelir sağlanıyordu staj parası gibi.

"Kanka senin TUS ne zaman?"

"Bir aydan az olması gerek. Neden sordun?"omzunu silkim arıtmadan kendi suyunu doldururken yanıma yaklaştı. Kafe bugün çok kalabalık değildi. 10 12 kişi falan vardı, bu yüzden rahat hareket edebiliyorduk.

Peri Kızı |yarı texting|Место, где живут истории. Откройте их для себя