Medya: Oğuz Aşkın

Marketten aldığım suyu içip çantama atarken aklıma takılan tek şey Gitarist'in Oğuz olup olmadığıydı. Bilmiyordum. Oysa eğer gitariste bir şans verir miydim bilmiyordum.

Sahile doğru yaklaşınca Oğuz'a mesaj attım. Saniyeler içinde görüldü olurken, anında yazmış ve göndermişti.

Oğuz: geliyorum 5 dakikaya yolda kaza olmuş da.

Tamam yazıp göndermiştim mesajı. Mert'ten ayrılalı 2 hafta olmuştu. Hala alışamamıştım yokluğuna...

Denizin dalgasından hafif uzak bir yere oturup bacaklarımı kendime çektim. İstanbul'u seviyordum çoğu kişinin aksine. Ben Ege insanıydım belki de bu yüzdendir.

"Peri Kızı" bana seslenilmesiyle gülümseyerek gelen Oğuz'a el salladım. Elinde bir poşet vardı.

"Ben geldimm"

"Hoşgeldin" benim tepkisizliğime karşıt olarak kendine çekip sarıldı. Bende gülümseyip karşılık vermiştim.

Buluşmayı teklif eden oydu.

İçimden bir ses Gitarist olma ihtimalini sorgulamıyor değildi, onca şeyden sonra muhtemelen Oğuz'du. Ağzını arayacaktım. Bakalım ne diyecekti.

"Gel oturalım" kafamı sallayıp deminden oturduğum şekilde tekrar oturdum. Gün batımına az kalmıştı ve ben gün batımına aşık bir insandım.

"Napıyorsun bakalım" başımı dizime koyup kafamı ona doğru çevirdim. "Toparlanmaya çalışıyorum sen napıyorsun, çalışmaların nasıl gidiyor?"

"Gidiyor bi şekilde ya" sarı hafif uzamış saçları rüzgar sebebiyle yüzüne gelince elini saçına sokup geriye attı. Garip bir şekilde saçına dokunmak istiyordum. Yumuşacık gözüküyordu.

"Niye öyle bakıyorsun" güler halini görmem ile bir anlığına daldığımı farketmiştim. "Ha- yok bişi ya dalmışım"

"Diyorsun?"

"Hm hm"

"İyi hadi öyle olsun" biraz durup elindeki poşeti bana uzattı. "Sana bir şey hediye etmek istedim umarım beğenirsin" kaşlarımı çattım" Ne bu?" Tam paketi açağım sırada ellerimi tutarak beni engelledi. "Burda açma"

"Pekala" elimi elinden kurtaracaken vücudunu bana çevirip gözlerime odaklandı. Anında elim buz keserken onun elinin sıcaklığı bana geçmişti.

"Masallardaki gibisin Peri..." gözlerim her yerde geziyordu. Gözlerine bakamıyordum. Ümit vermek istemiyordum.

"Ama anladığım kadarıyla Peri Kızı'nın aklı hala geçmişte..." ellerimi çektim. Gözlerimi kapatıp başımı dizim ile göğsümün arasına soktum, kollarımı ise dizimde bağladım.

"Rüya gibisin" elleri saçlarımda dolaşıyordu. "Uyanmak istemeyeceğim tek rüyamsın"

"Beni tanımıyorsun Peri...Tanımanı çok isterim,isterdim..."

"Oğuz"

"Hm" kafamı yana çevirip tekrar göz göze geldiö onunla. "Gitarist sen misin?" Yüzü garip bir hal alırken "Gitarist?" Diye geri soru sordu.

"Bilmiyorum Oğuz. "

"Neyden bahsediyorsun anlamıyorum"

"Bana bir numaradan sen mi yazdın?"

"Hayır?" Bekleyip öyle cevap vermesi ikileme sokmuştu. "Yalan söyleme Oğuz"

"Yalan borcum mu var?" Gerilmeye başlamasıyla derin nefes aldım. "Neyse "

"Benimle ilgilenme Oğuz. Üzülmeni istemiyorum"

"Buna sen karar veremezsin Peri"

"Bizden olmaz Oğuz. Eğer ki o anonim sen isen ki inşallah sensindir, yazma bana. Lütfen"

"Çok acımasızsın" yutkundum. Ben böyle olmak istemezdim...

"Üzgünüm Oğuz"

"Üzgün olma Peri. Ama eğer biri sana anonimden yazıyor ise. Onunda kalbini kırma. Benimkinin paramparça ettin bir de onunkinin etme"

"Sen değil misin yani?"

"Peri ben sana iki saattir ne anlatıyorum ya"

"Ya anlayamıyorum kafam çok karışık Oğuz."

"Neyine karışık anlat bileyim" derin bir nefes aldım. "Mert'ten sonra bir de anonimin çıkması çok gerdi beni"

"Gerecek ne var. Bal gibi kızsın. Sana yazan çoktur"

"Ya instagram tamam öyle de, wp de başıma hiç gelmedi ki?"

"Yaani olabilir neden olmasın." Gözlerimi kısıp baktım. "Ben mi yazsaydım acaba ya?"

"Denyo denyo konuşma. Sonunda sen çıkarsan vururum seni" başını eğip gülmesiyle elimi saçına sokup karıştırdım sonunda. Cidden yumuşaktı.

"Ya sen gitaristi falan bırak da. Bizden niye olmuyormuş. Tipim mi sana uymuyor?" Hiçbirine alıcı gözüyle bakmamıştım. Kafamı azcık uzaklaştırıp baktım. Allah var yakışıklı çocuktu.

"Yoo yakışıklısın" başını eğip gülmesiyle istemsiz olarak bende güldüm. Utanmıştı galiba.

"Neden olmaz o zaman?"bu sefer kafasını eğen bendim.

"Kaldır kafanı, yüzün çok güzel, saklama onu benden" işaret parmağıyla başımı kaldırmıştı. Gözleri maviymiş...Nasıl kahverengi sanmıştım ki.

"Gözlerin maviymiş"

"Seninki de öyle" vücutlarımız birbirine çok yakındı. Bakışlarının hiç doğru yerde olmadığını farketmem uzun sürmemişti.

Elimi dudağıma koymuş ve kendimi geri çekmiştim. "Vöh be kızım. İlk buluşmada da öpmem yani"

"Hiç bilemiyorum onu"

"Ee şans verecek misin?"

"Vermeli miyim?"

"Pekala şey yapalım. Akışına bırakalım. Sefa'yı bilmiyorum ama Pamir seni bana yar etmeyecek gibi" kaşımı çatarken yüzümü ne hale soktuğumdan habersizdim.

"Lan sakin kızım" çattığım kaşımı eliyle düzeltirken boş boş baktım yüzüne.

"Çevrenizde başka kız mı yok amk niye hepiniz bana taktınız"

"Sen normal bir kız değilsin ki?" Yine olabildiğince kaşlarımı çattım. "Sen Peri Kızı'sın"

"Belki ben birinden hoşlanıyorum"

"Yapacak bişi yok. Şansımızı denemeye değer Kızıl Peri'm" bir anda öksürmeye başlayınca sırtıma vurmaya başladı. Öksürüğüm kahkahaya dönüşürken kollarından tutup gözlerine baktım.

"Allah aşkına" kahkahalarımın arasından konuşmaya çalışıyor, ama pek başarılı olduğum söylenmiyordu...

"Neee gülme de söylee"

"Ya" Tam sakinleşecekken tekrar gülmeye başladım. "Noluyo kızım neye gülüyorsun bu kadar"

"Arkadaşın tam arkanda da ona gülüyorum" sonunda pat diye ağzımdan çıkardığım cümleyle kahkaha atmaya devam ettim. En son karnım ağrımaya başlayınca kendimi kumlara bırakmıştım.

"Hassikeyim Pamir ya"

"Senin ben a.ınakoyim Oğuz"

"Bende sizin arkadaşlar bende sizin" gülmekten gözümden yaş gelmesiyle gün batmıştı...

Bölüm Sonu






Peri Kızı |yarı texting|Where stories live. Discover now