Medya: Resul Toprak

"Geç içeri"

"Alev abla?" Üstüm sırılsıklam halde yakalanmayaydım iyiydi. "Geç içeri kalanını ben hallederim" başımı sallamış tam içeri girecekken arkamı dönmüştüm. "Ateşi var üstünde atlet şorttan başka bir şey olmasın Alev Abla"

"Tamam git sen" banyodan çıkarken telefonumun çalmaya başlamıştı. Anında açıp kulağıma koydum.

"Kanka ayarladım bütün malzemeleri. Nerdesin şuan?" Cebimdeki pakette bir dal sigara çıkarıp balkona geçtim. "Abime söyle, o seni bırakır benim yanıma"

"Tamam kardeşim. Var mı başka bir şeye ihtiyacın?"

"Var, tişört eşofman. Üzerimdekiler mahvoldu. Getirirsen iyi olur"

"Tamam tamam o iş bende" vedalaştıktan sonra telefonu kapatıp kenara koydum. Sigaramı yakıp bir duman çektim içime. Bu aralar hayat biraz fazla zordu.

"Ateşi yüksek hala" arkamdan Alev ablanın sesi gelmesiyle başımı çevirmiştim. "Arkadaşım ilaç getirecek. Sıkıntı yok"

"İyi bakalım" derin bir nefes almış arkamdaki koltuğa oturmuştu. "Neden bu denli boş bakmaya başlasdın Sefa?"

Alev ablanın sorusunu daha ben yanıtlayamıyordum. Kendimi kendim değil de bir robotmuşum gibi hissediyordum. Neden böyle olduğum hakkında bir fikrim yoktu. Artık eğlenesim gelmiyordu. O çok sevdiğim gitarı haftalardır almıyordum elime.

"Peri'nin iyileşebilmesi için önce çevresindekilerin iyileşmesi gerekiyor. Kendini toparlamaya bak Sefa. Olan oldu biten bitti. Pamir, Lizgi ve onların annesi. Hiçbiri yok şuan burda. Pamir ve Lizgi  ölmedi evet ama zaten onlar daha fazla bize bulaşamaz. Şimdi Peri'ye odaklanmalıyız. Önce kendimize sonra Peri'ye."

Derin nefes alıp verdim. Kafamda dünya kadar düşünce dönüyordu. Nasıl bir durumun nasıl bir karışıklığın içindeydim bilmiyordum. Mert, Pamir...Arkadaşlarım yalandan ibaretti...Babam... Kardeşim...

Aden öldükten sonra abim şehir dışına çıkmış, babam bir buçuk yıl boyunca eve gelmemiş, annem ise üç yıl boyunca psikolojik sorunları sebebiyle hastaneye kaldırılmıştı.Ve ben evde yıllarca tek yaşamıştım...

Canımı dişime takıp Tıp Fakültesini kazandım...Kardeşim için...Babamın yaptığı gibi can almayacaktım, can kurtaracaktım... Başka insanların acısına çare olmak için istemiştim bunu...Aden yaşayamamıştı, başka insanların canlaları yaşasın istemiştim...

Ama yine birileri ölmüş, birileri öldürmüştü...

Ve yine birisi psikolojik travma yaşıyordu...

Çok yorulmuştum, tarih gerçekten tekerrür ediyordu. Ne başı, ne sonu vardı. Farklı yerlerde dolanıp aynı sonuçlara varıyorduk...

"Sefa?" Beni düşüncelerimden çıkaran abimin sesiydi. "İki saattir sesleniyorum amk kardeşi. Ne düşünüyorsun yine?"

"Yok bir şey abi. Getirdiniz mi malzemeleri?" Abim beni onaylayıp elime poşeti verince sigarayı söndürüp direkt banyoya geçtim önce üstümü değiştirdim sonra ellerimi güzelce yıkayıp Peri'nin yanına oturdum. Peri hala ateşler içerisinde yanıyordu. Alev abla ise kenarda bacağını sallayarak oturuyordu.

"Alev alev yanıyo" durumun ciddiyetine karşın abime tekme tokat girişsem şu balkondan atılma ihtimalim vardı. Bu yüzden sakin olmaya çalışarak damar yolu açmak üzere malzemeleri çıkardım.

"Ne kadar komik bir espri gerçekten Resul"

"Yoo komik olsun diye demedim ki"

"Niye söyledin o zaman?"

Peri Kızı |yarı texting|Where stories live. Discover now