12.

249 39 8
                                    

Sunghoon üzerini giyinmek için inatla onu bekleyen Riki'ye baktı. Bu hareketlerine sinir oluyordu. Ve Riki'nin bunu bilmesi en büyük dezavantajı idi.

İşini halletmek için Riki'ye yaklaştı. Formasının altlarından kavradı ve yavaşça yukarı çıkarmaya başladı. Bir süre atışma kaldırmak istemediği için yumuşak davranıyordu.

Tişörtünü yavaşça çıkardıktan sonra karnındaki yanıkla göz göze geldi Riki'nin. Karnı gerçekten çok fena kızarmış ve acıyor gibi görünüyordu. Aklına gelen fikirle gülümsedi Sunghoon.

"Aa, öğretmenimiz Bay Cho bize yanık merhemi almamızı söylemişti değil mi Riki? Haydi gidip alalım."

Riki kolundan tutup kendisini sürükleyen Sunghoon'a baktı. Bu halde mi çıkacaktı dışarı?

"Hyung! Bu halde mi çıkmamı bekliyorsun?"

Sunghoon hayretle kendisini izleyen çocuğu sürüklemeye devam ediyordu soyunma odasından dışarı.

"Ne halde Riki? Ne varmış ki halinde?"

"Üzerimde hiçbir şey yok."

Sunghoon inat etmeye devam edecekti. "Vücudunu bu halde görmek için her şeylerini verecek insanlar tanıyorum ben. Sorun olmayacağına eminim."

Ve evet, Riki artık dışarıdaydı. Neyse ki şimdilik insan yoktu etraflarında.

"Riki, saklanma öyle. Utanma ama gel böyle. İnsanlar görsün seni değil mi böyle?"

Ve o an Sunghoon'un aptal şansı devreye girdi. Yürüdükleri koridorun sonunda iki kız öğrencinin görülmesiyle Riki, Sunghoon'un arkasına gizlendi. Hatta bacakları görülmese muhtemelen fark edilmezdi o an. Resmen yapışmıştı Sunghoon'a.

"Ama saklanma Riki. Neden utanıyorsun sanki?"

Riki onun yüksek sesli cümlelerine karşılık sırtına vurdu ve arkasına yapışık yürümeye devam etti. Neyse ki öğrencilerin yakınına gelmeden revir kapısına ulaşmışlardı.

Riki kapıyı açıp kendini revire attı. Sunghoon da onun ardından girdi ve kapıyı kapattı. Sonra orada görevli hemşireden yanık kremi isteyip Riki'ye yaklaştı. Bu işi kendisi yapacaktı.

Riki'yi oradaki sedyelerden birine oturtup etrafındaki perdeyi de çekti Sunghoon. Kremin kapağını açıp ondan parmaklarına biraz aldı ve Riki'ye yaklaştı.

Sunghoon'un fazla yaklaştığını fark eden Riki gergince ona baktı. Ne yani, kremi o mu sürecekti?

"Onu bana ver, ben hallederim."

"Tch olmaz, ben süreceğim ve hatamı düzelteceğim." Ve daha fazla yaklaştı.

Riki ise Sunghoon kendine yaklaştıkça uzaklaşıyordu. Ancak gidecek yeri kalmamıştı ve bulundukları ortam epey dardı. Kaçacak yeri kalmayınca mecburen bu yakınlığa razı oldu.

Zaferle gülümseyen Sunghoon ellerini Riki'nin karnına getirip kremi yaymaya başladı. Neredeyse onun kalp atışlarını duyabiliyordu. Bu çocukla oynamak eğlenceliydi.

Riki ise o an yalnızca kendini tutmaya çalışıyordu. Ayrıca Sunghoon kalp atışlarını duymasın diye dualar ediyordu ancak duasının kabul edilmediğini biliyordu çünkü kalp atışlarını kendisi de duyuyordu ve Sunghoon vücuduna daha yakındı. Ayrıca yanaklarının kızardığına da emindi. Bu yüzden daha çok utandı ve gözlerini kapattı eliyle.

Riki'nin yalnızca utandığı anlarda gözlerini kapattığını bilen Sunghoon'un keyfi daha da yerine geldi. Ne olursa olsun, Riki ona ne söylerse söylesin hâlâ kendini sevdiğini biliyordu.

Krem sürme işini biraz abartan Sunghoon sonunda bitirip kremi yana bıraktı ancak geri çekilmedi. Üstelik daha çok yaklaşmış, yüzünün dibine girmişti. Riki'nin gözleri şokla açılmış, ona bakıyordu.

Sunghoon şimdilik bu kadar eğlencenin yeteneğinde karar kılmış ve uzaklaşmıştı ondan. Kapıyı açıp çıktığında Riki, mecburen yine ona yapışarak gitmişti soyunma odasına. Orada az önce Riki'ye fırlattığı formasını yerden alıp giydirmek için tekrar yanına yaklaştı Sunghoon.

Gayet yavaş ve dikkatlice üzerini giydirdikten sonra soyunma odasından çıktı ve içeride Riki'yi tek bıraktı. Riki dışarı çıkmak için kapıyı açmaya çalıştığında kapının kilitli olduğunu fark etti.

"Sunghoon hyung! Kapı-"

Kapıya vuruyor ve Sunghoon'un adını sesleniyordu Riki. Orada olmadığına emindi, yalnızca birileri duysun diye bağırıyordu. Ancak onu yanıltacak şekilde, kapının arkasından Sunghoon'un alaylı sesini duydu Riki.

"Ah olamaz! Orada kilitli mi kaldın sen? Tüh, şansa bak. Ne yapalım, anahtar da yok? Sanırım bir süre oradasın Riki."

"Senden nefret ediyorum Park Sunghoon. Dar alanları sevmediğimi biliyorsun."

Ve o an Sunghoon'un acımasız sesini duydu Riki. Duymamak için her şeyini vereceği o sözleri duydu Riki.

"Benden nefret etmiyorsun Riki. Oradan nefret ettiğini biliyorum, bunu bilerek yaptığımı da sen biliyorsun. Ancak sen beni sevmeye mahkumsun, sana kötülük yapıyorum ve sen benim için deliriyorsun. Bu hep böyle olacak Riki. Sen beni sevmeyi bırakmayacaksın ve ben senden nefret etmeyi bırakmayacağım. Burada biraz kal ve bunu düşün."

Riki o an söz verdi. Sunghoon'a bu sözlerini ödetecekti ve o, bu sözleri için pişman olacaktı.

Mixed Up~HoonkiWhere stories live. Discover now