2.

348 43 29
                                    

"Hyung, burası benim evim. Teşekkür ederim bana eşlik etmeyi kabul ettiğin için. Ve zahmet ettiğim için de kusura bakma. Ama sen olmasan gelemezdim, tek gelmekten korkuyorum da."

Sunghoon kendisine teşekkür eden sevdiğine baktı. Bir bilseydi bunun onun için nasıl zevk olduğunu, zahmet kavramının nasıl lügatından silindiğini...

"Seninle geçirdiğim bu eğlenceli yolda zahmet kelimesinin esamesi bile okunmaz Sunoo. Ben teşekkür ederim asıl, bütün yol bana neşe sebebi olduğun için."

Sunoo, işittiği sözler üzerine utangaç bir ifade takınarak Sunghoon'a baktı. Ne yapacağını bilememiş olacak ki gergince güldü ve çekinerek bir cümle kurdu. "Şey, ben gitmeliyim sanırım. Görüşürüz hyung, dikkatli git!"

Sunghoon gülümseyip evine giren Sunoo'ya el salladı ve kendi istikametine doğru yürümeye başladı.

"Kendi başına yürüyemiyormuş, korkuyormuş. Beş yaşındaki kuzenim bile tek başına okula gidip geliyor. Aptal, Sunghoon'u parmağında oynatmaya çalışıyor. Aptal Sunoo, aptal."

Onların biraz gerisinde saklanmış Riki ise her şeyin farkında olduğunu düşünmekten başka bir şey yapamıyordu o an.

*****

"Oğlum anlattım ya, ne yapacağız sanki? Birlikte evine yürüdük ve bütün yol muhabbet ettik o kadar. Çok güzel anlar oldu benim için. Umarım onun için de geçerlidir bu."

Sunghoon bugün yaşananları arkadaşlarına anlatırken çok mutlu görünüyordu. Hepsi mahalledeki parklarında buluşmuştu ve gerçekten tek yaptıkları o dakikalar süren yürüyüşle ilgili konuşmak olmuştu.

Riki memnuniyetsizce uzandığı yerden doğruldu ve Sunghoon'a döndü. O an binlerce söz etmek istedi ona, binlerce itirafta bulunmak. Ancak tek yaptığı o güzel yüzüne doyasıya bakmak olmuştu. Zaten o hep bakan taraf rolünde olurdu.

"Riki, niye öyle bakıyorsun?" Jay'in sorusu üzerine Riki hemen kendini toparladı. Arkadaşlarının bir şey anlamaması için dua ederek tekrar uzandı üzerinde oturduğu çimenlere. "Nasıl bakıyormuşum hyung?"

Jay'in ise o an pek umurunda olmamıştı bu. O yüzden sonuna kadar gitmemişti sorusunun. Çünkü Riki hep böyle olmuştu, tuhaf.

Riki'nin neden böyle olduğunu bilen tek bir kişi olmuştu daima. O kişi Jungwon'du. Riki'nin kıskançlıklarını anlayan, bakışlarını yorumlayan tek o olmuştu şimdiye kadar. Ne yazık ki elinden de bir şey gelmezdi onun. Riki kabullenmişti.

"LAN! SUNOO İSTEK ATMIŞ. NE YAPAYIM, KABUL EDEYİM Mİ?" Sunghoon'un aniden elinde telefonuyla sıçraması üzerine bütün gözler ona döndü. "KABUL ETME!" Riki'nin çığlığı ise daha dikkat çekiciydi. Kendini açık etmişti.

"Riki şaka mı yapıyorsun sen? Çocuk yıllardır bunu bekliyor." Heeseung sorgularcasına ona döndüğünde her şey için çok geçti.

"Hyung, tabii ki dalga geçiyorum. Kabul etmemesi gibi bir seçenek olabilir mi?" Neyse ki o iyi bir yalancıydı.

Sunghoon, Riki'ye en güzel şekilde gülüp keyifle telefonundan Sunoo'nun isteğini onayladı. Dünyalar onun olmuştu. Birilerinin dünyasını başına yıktığını bilmediğindendi bu sevinci.

Jungwon sessizce uzanıp yanı başındaki Riki'ye sarılıp karşılığını aldığında, üzülmüştü arkadaşına. Az önce aklına gelen ve birazdan faaliyete geçireceği davranışın ise ikilinin arasını düzeltmesini umuyordu. Bu amaçla Jay'e seslendi.

"Jay hyung~ Birlikte yürüyüş yapalım mı? İkimiz, şey yani..."

"Sevgililer olarak yürüyüş yapalım diyorsun sanırım Jungwonie. Elbette yürüyebiliriz, hatta seni eve bırakırım." Jungwon sevgilisinden istediğini alınca diğer arkadaşlarına döndü.

"Bak Jake hyung! Ne güzel ilişkimiz var bizim. Siz Heeseung hyung ile okey arkadaşı gibisiniz. Siz de böyle yürüyüş gibi etkinlikler yapmalısınız arada." Jungwon insanları nasıl manipüle edeceğini biliyordu. Tahminleri onu yanıltmadı ve Jake, Heeseung'a döndü.

"Jungwon haklı Heeseung. Kankan mıyım ben senin? Kalk yürüyelim birlikte, romantik bir şeyler falan olmalı. Yoksa gelip okeye dördüncü olmamı isteyeceksin yakında eminim."

Heeseung gülümseyerek sevgilisinin elini tuttu ve oturduğu yerden kaldırdı onu. Sevgilisiyle gideceğini yüksek sesiyle bulundukları ortama ilan ettikten sonra yanındaki çocukla koşarak uzaklaştı diğerlerinden.

Jay ise Jungwon ile gitmeye hazırlandığında Sunghoon olayları yeni idrak etmiş bir biçimde şikayetini dile getirdi.

"Hepiniz gidiyorsunuz ama. Olur mu öyle bırakmak? Biz Riki ile ne yapacağız burada?" Jay'in ise bu sitem umurunda bile olmamıştı. "Takılın işte burada, ne olacak sanki? Biz gidiyoruz, hoşçakalın."

Jay onu sürüklemeden önce yapabildiği kadarıyla Riki'ye bir şeyler yapması için gerekli ortamın sağlandığını anlatmaya çalışmıştı Jungwon. Gerisini anlayıp işe koyulması Riki'ye kalıyordu.

Diğerlerinin yanlarından ayrılmasının memnuniyeti ile Riki, Sunghoon ile iletişime geçme amacıyla ona seslendi. Sunoo yanlarına gelip Sunghoon'un dikkatini kendisine çekene kadar.

"Aa hyung. Seni burada görmek ne güzel."

"Asıl seni görmenin şuan nasıl iyi geldiğini anlatamam Sunoo."

Riki için işler hiç iyi ilerlemiyordu.



Fate dinleyin, dinlettirin...🤧

Mixed Up~HoonkiWhere stories live. Discover now