6.

274 39 2
                                    

"Nishimura Riki! Soruma cevap verecek misin?" Riki sırasına yasladığı başını öğretmeninin kendisine hitabı ile kaldırdı. Ardından öğretmenine boş bakışlar sunmaya başladı.

"Sen dinlemiyor musun beni? Dersimde uyumamanı bugün kaç kez tembih ettim? Ne bu halin, gece uyumadın mı?"

Elbette uyumamıştı, yaşananlardan sonra yapamazdı. Bütün gece düşünmüş, ağlamış ve biraz daha düşünüp durmuştu. Uyumaya karar verdiğinde saat 06.30 olmuştu bile. Ve o okula gitmek zorunda, devamsızlığı sınırda olan bir öğrenciydi.

"Duvara mı konuşuyorum ben? Cevap versene oğlum."

Riki elleri ile yüzünü sıvazlayıp öğretmenine cevap vermeye hazırlandı. "Özür dilerim hocam. Biraz rahatsız hissediyorum."

Öğrencisinin yüzünü çökmüş gören öğretmen acımıştı genç oğlana. "Pekala, rahatsız hissettiğin belli. Revire gidip istirahat edebilirsin. Devamsızlığın sıkıntı olmaz, hallederim. Bir arkadaşının eşlik etmesini ister misin?"

Riki sessizce başını iki yana salladı, öğretmenine teşekkür etti ve sınıftan çıkıp revire doğru yol aldı. Bu dinlenme ona iyi gelecekti.

*****

"Aah, demek uyandın Riki. Endişe etmeye başlamıştım. Nasıl hissediyorsun?"

Riki gözlerini açar açmaz başına dikilen Sunoo ile yüzünü buruşturdu. Ne kadar zamandır uyuyordu ve o neden buradaydı?

"Sanırım iyiyim. Neden buradasın?"

"Şey, sevgilin olarak başında beklemek istemiştim. Saatlerdir uyuyorsun da. Yanında biri olmaz ise üzüleceğini düşündüm."

Sunoo'nun belli ki morali bozulmuştu. Riki en azından bu çocuğa iyi davranması gerektiğini düşündü. Tabii duygularıyla oynamak ne kadar iyi davranmak olursa.

"Özür dilerim öyle söylediğim için. Ve yanımda beklediğin için de teşekkür ederim, çok ince düşünmüşsün. Ne zamandır uyuyorum?"

Duyduklarından sonra Sunoo'nun yüzüne bir aydınlanma gelmişti, sevindiği belliydi. Riki vicdan azabı çekiyordu onun duygularıyla oynadığı için. Ama iş işten geçmişti.

"Sabah ilk derste gelmişsin buraya, öyle duydum. Ve şimdi son derse girmek üzereyiz. Yani bütün günü uyuyarak geçirdin."

Riki başını aşağı yukarı sallayarak anladığını belirtti. Cevap vermek bile yorucu gelmişti ona.

"Şey, şuan teneffüste bulunuyoruz. Benim bu ders gitmem gerekiyor. Senin için sorun olur mu?"

Sunoo'nun çekinerek konuşmasına karşın güldü Riki. Bu çocuk sevimliydi. Cevabını yine aynı gülümsemeyle verdi.

"Hayır sorun olmaz. Şimdiye kadar yanımda olduğun için gerçekten çok teşekkür ederim sevgilim. Sen gidebilirsin, ders bitiminde birlikte ayrılırız okuldan. Bekliyorum seni."

Sunoo yine Riki'ye sevimli bir gülüş sundu ve veda edip yanından ayrıldı. O ayrıldıktan sonra Riki sedyede rahatça uzanmaya hazırlanıyordu ki kapı açıldı.

"Demek sevgiline teşekkür ediyorsun ha Riki? Ne kadar da tatlı bir çift oldunuz siz öyle. Gözlerim yaşardı ona olan sevginden."

Geldiği gibi zehirli sözlerini sunan Sunghoon'a göz devirdi Riki. Onu hiç umursamadan tekrar uzandı ve gözlerini kapattı.

"Peki sevgilin o gözlerini kapattığında gördüğün kişinin ben olduğumu biliyor mu Riki? Ona söyledin mi? Söyleyemezsin değil mi? Üzülüyorsun ona. Ama üzülecek durumda olan bir kişi var, işte o da sensin."

Riki gözlerini açıp kaşlarını çattı ve kirpi misali zehirli dikenlerini fırlatan Sunghoon'a baktı.

"Amacın ne Sunghoon? Ne duymak istiyorsun hâlâ? Seni sevdiğimi söyledim, onu sana ulaşmak için kullandığımı da söyledim. Daha ne istiyorsun benden?"

Sunghoon alay etmeyi bırakma kararı almıştı anlaşılan. Yeterince ciddi bir şekilde gelip Riki'nin uzandığı sedyeye oturdu. Riki'nin kalp krizi geçirmesine sebep olacak derecede yakındı. Nitekim kalp krizi de pek uzakta değildi Riki için.

"Ondan ayrılmanı istiyorum. Bu kadar basit. Ondan ayrıl. Daha fazla o masum çocuğun duygularıyla oynama."

Riki hayret ve şokla gözlerini açtı. Ne anlatıyordu bu aptal?

"'Daha fazla o masum çocuğun duygularıyla oynama.' Demek öyle Sunghoon. Peki, benim duygularımla oynanırken neden böyle değildi bu? Ben masum bir çocuk değil miydim seni severken? Liseye yeni başlamıştım, gerçekten küçük bir çocuktum. Sen benimle oynarken neden böyle değildi?"

Sunghoon'a o nefret edilesi sessizlik yine çökmüştü kara bir bulut gibi. Sessizlik dışında vereceği cevap olamazdı çünkü. Riki haklıydı, haklı olacaktı.

"Bu yüzden git şimdi. Görmek istemiyorum seni, duymak istemiyorum sözlerini. Git Sunghoon, ben de sevgilimin yanına gideyim. Bundan sonra yanıma gelme, istemiyorum."

Sunghoon'a düşen sessizce ayrılmaktı oradan. Fazlası gurursuzluk olurdu. Ancak o da kendini ezdirmeyecekti artık. Haklı olduğu hiçbir yön bulamasa da.

Evett olaylar başlıyor artık.

Mixed Up~HoonkiWhere stories live. Discover now