15. Bölüm : Bir Hafta Sonu Macerası

90 40 0
                                    

Merhaba arkadaşlar. Yeni bölüm sonunda geldi. Ayy çok heyecanlıyım. Bölümün sonun yazarken çıldırdım resmen. O zaman sizi de merakta bırakmamak için bölüme geçelim diyorum. İyi okumalar.

15

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

15. Bölüm : Bir Hafta Sonu Macerası
" Hayatımızı değiştiren kötü anlar bile belki de anıların en güzeliydi. "

Herkesin çaresiz hissettiği anlar vardır mutlaka. Elinden hiçbir şey gelmediği, kendini en karanlıkta hissedip ışığı bir türlü bulamadığı. Kayboluruz o karanlıkta. Çaresizce hissederiz kendimizi. Bazen bir nefes kadar yakınımızda olan bir şey, bazen kaf dağı kadar uzağımızda olabilir.

Ama asıl çaresizlik ne biliyor musunuz? Asıl çaresizlik her şeyi bilip de hiçbir şey yapmamaktır. Birinin gözlerindeki korkuyu görüpte o korkuyu geçirmemektir. Birinin yarası olmayı becermek, ama ilacı olmayı becerememektir. Asıl çaresizlik budur işte. Gerisi boş.

Ben de abimin gözlerinde bunu görmüştüm işte o an. Çaresizce bir endişe. Hiçbir şey yapamıyordu ve bundan da endişe ediyordu. Gözlerindeki o büyük anlam asla aklımdan çıkmayacakmış gibi kazınıyordu aklıma. Ve bana acı veriyordu. Onun gözlerindeki çaresizlik bana acı veriyordu.

Gözlerimi açtığımda sabah olduğunu fark ettim. Yatağımda doğruldum ve ellerimle şakaklarımı ovmaya başladım. Başım çok ağrıyordu.

Dün gece abime neden öyle dedin diye sorduğumda hiçbir şey söylemeden dışarıya çıktı ve saatkarce apartmanın önünde sigara içti. Babamlar da gelince yine bir şey söylemeden bir yere gitti ve bir daha gelmedi.

Ne olduğunu anlamamıştım ama içimden bir ses tehlikeli bir işe bulaştığını söylüyordu. Ucu bize dokunan bir iş.

Yataktan yavaşça kalktım ve pijamalarımı bile değiştirmeden odadan çıktım. Bu gün cumartesi olduğu için okul yoktu ve rahat bir hafta sonu geçirmeyi planlıyordum. Mümkünse yataktan hiç çıkmayacağım bir hafta onu.

Salona doğru ilerlediğimde karnımın büyük bir açlıkla guruldadığını hissettim. Salona adımımı atar atmaz babamı üçlü kanepede gözlüklerini takmış gazetesini okurken gördüm. İstemsizce yüzümde buruk bir gülümseme oluştu. Çocukken her sabah uyanır uyanmaz babamın kollarına koştuğum günler aklıma geldi.

Ne yaparsa yapsın ondan vazgeçemediğim bir yere sahipti bende. Hani babalar kız çocuklarının hep kahramanıdır derler ya? İşte o kahraman benim hayallerimden başka her şeyimi kurtardı. Bir tek onu kurtaramadı. Ama olsun, her şeye rağmen o benim hayatımda vazgeçemediğim tek şey. Beni ne kadar üzmüş de olsa...

Adım seslerimi duyunca gazetesine bakmayı bırakıp bana doğru döndü. Benimle göz göze geldiği an yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu.

Yüzümdeki gülümsemeyi silmeden ona doğru yaklaştım ve ellerimi kaldırarak konuşmaya başladım.

Yaralı Kuş ve Altın Kafes Where stories live. Discover now