9. Bölüm : Yeniden Başlamak

136 74 10
                                    

Merhaba arkadaşlar. Yeni bölüm geldi ve çok heyecanlı. Beğeneceğinizden emin olabilirsiniz. Bölümün sonunda bol bol sohbet edeceğiz zaten. Şimdiyse keyifli okumalar dilerim hepinize. Oy verib ve bol bol yorum yapmayı da ihmal etmeyin.

9

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

9. Bölüm : Yeniden Başlamak
" Acısı geçer, izi kalırdı bazı yaraların. "

Yağmur yağıyordu. Yeryüzünü sular altında bırakmak istercesine. Herkes kaçıyordu. Sanki boğulmaktan korkuyorlardı. Ama onlar boğulmaktan değil, suyun kendisinden korkuyorlardı, ama bunun farkında değillerdi. Fakat hayat koskoca bir deniz değil miydi yüzmeyi bilmediğimiz için boğulduğumuz? Yüzmeyi bilen kurtulur, bilmeyense boğulurdu orada.

Peki siz yüzmeyi bilenlerden misiniz? Yoksa yüzmeyi bilmeyenlerden mi?

Beni soracak olursanız ben ikisinin ortasında bir yerdeyim. Yüzmeyi bilmiyorum, ama yüzmek için çabalıyorum artık. Belki de hayat o kadar kötü değildir. Yüzmeyi bilmediğim için boğuluyorumdur orada. Bu yüzden artık yüzmeyi öğrenecektim. Her şeye rağmen.

Hayat kötülüklerle dolu bunun farkındayım. Fakat iyilikler de göz ardı edilemezdi. Adil olmazdı bu. Bu yüzden tüm kötülüklere inat iyiliklerle dolu bir hayata adım atacaktım. Kim bilir belki de bu yürüdüğüm yol beni mutluluğa götürecektir. Olamaz mı?

Yudumladığım sıcak kahve mideme doğru giderken içimi ısıtıyor, muhteşem bir haz veriyordu bana. Bardağı masaya bıraktım ve beklemeye başladım. Etrafta pek insan olmamasına rağmen gergindim. Bacaklarım titriyor her saniye etrafımdaki insanlara dikkatle bakıyordum.

Bir şeylerin hışırdadığını duyduğumda önüme döndüm. Elindeki kahvesini masanın üstüne koydu ve sandalyeyi çekip ona oturdu. Sessiz kalarak sadece bana baktı. Onun göz hapsinde kalırken daha da gerildim ve ne yapacağımı düşündüm.

Kahveyi üstüne boşaltıp kaçsam mı? Ya da yüzüne bir tokat atıp öyle kaçayım? Aha ikisini bir arada yapayım. Çok güzel bir fikir. Aklımı seveyim vallahi.

" Neden geldin? " dedi sessizliği bozarak. Tüm dikkatimi dağıtarak ona yönelmemi sağlamıştı. " Benim yanıma neden geldin? " Bakışları meraklıydı. Dikkatle bakarken bana zor da olsa dudaklarımı oynatarak konuşmaya çalıştım.

" Şey ben... " derken dudaklarım titriyordu. Birden o gece aklıma geldi. Onun beni kurtardığı gece. O boşluktan beni tutup çıkardığı gece.

" Ben sana teşekkür etmeye gelmiştim aslında. " diye bir yalan söyledim. Evet özür dilemeye geldiğim doğruydu, fakat şu anda düşünüyorum da tanımadığım ve güvenmediğim birinden özür dilemem pekte mantıklı bir fikir olmazdı. Bunun için zaman gerekliydi.

" Ne için? " dedi şüpheci bir şekilde. Karışık duygular içerisinde olduğu belliydi. Sonuçta sabah onu kırmış ve sonraysa onun yanına gelmiştim. Şüphelenmekte haklıydı.

Yaralı Kuş ve Altın Kafes Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin