[16. BÖLÜM]: KAN MAKYAJI

4K 228 271
                                    

Buray Karaca

Odamın kapısı açıldığında kafamı telefondan kaldırıp gelen kişiye baktığımda Güneş olduğunu gördüm. Dudaklarım yukarı kıvrılırken telefonu yatağa bıraktım ve ayağa kalkıp Güneş'in tam önünde durdum.

Boyu benden kısa olduğu için eğilmek zorunda kalıyordum ve oda beni görmek için kafasını hafifçe yukarı kaldırıyordu. Yüzüne doğru eğildiğimde gözleri büyüdü. Böyle bir şey beklemiyordu ve afallamıştı. Ne yaptığını fark ettiğinde hızlıca kendine çeki düzen verip gözlerimin içine bakmaya başladı.

Bu haline daha çok sırıttım ve dudaklarımı kulağının hizasına getirip konuştum. ''Üstümü değiştiriyor olabilirdim ve sen beni çıplak olarak görebilirdin.''

Gözleri bu sefer de dehşetle açıldığında sessizce güldüm.

''Ben yani görmedim sonuçta hem üstünü değiştirdiğini görsem hemen geri çıkardım.'' Dedikleriyle birlikte bilmiş bir edayla tekrardan yüzüne eğildim.

''Hmm demek çıkardın, öyle mi?''

''Evet.'' hızlıca beni onayladığında güldüm.

''Yani üzerimi değiştirirken beni izlemezdin.''

''Ben yani hayır tabi ki izlemezdim.'' Afallaması beni daha çok güldürürken ondan birazcık uzaklaştım.

''Normalde kızlar kaslarımı görmek için deli olurlar.'' Bir şey söylemesine fırsat vermeden dolabıma yöneldim. Elime siyah bir gömlek ve aynı renk siyah bir pantolon aldım ve ağır adımlarla Güneş'in karşısında durdum. Aslında giyinmek için odadaki banyoya gidecektim ama ne yapacağını merak etmiştim.

Ellerim üzerimdeki beyaz tişörte gittiğinde gözlerini bir kez daha dehşet sardı.

''Bur-burada mı giyineceksin?'' Ona arkamı döndüm ve tişörtümü yavaşça çıkardım.

''Kendi odam dışında nerede giyinmemi beklerdin?'' Göz ucuyla ona baktığımda bakışlarının sırtımda kenetlendiğini gördüm. Göz göze geldiğimizde utançla arkasını döndü ve telaşla konuştu.

''Tamam ben bekliyorum sen hızlıca giyin.'' Dudaklarım hazla yukarı kıvrılınca ağır adımlarla Güneş'in yanına gittim. Adım adım ona yaklaşırken içimde tarif edemediğim bir duygu vardı. Heyecan değildi ama normalde olduğu gibi de hissetmiyordum.

Bu zamana kadar birçok kızla yakınlaşmış biri olarak öylesine bir kıza karşı değişik bir şeyler hissetmek çok garipti.

Aramızdaki mesafeyi sıfıra indirdiğimde Güneş'i kollarından tutup kendime doğru çevirdim. Bu yaptığımla birlikte ağzı beş karış açıldı ve şaşkın gözlerini bana dikti.

''Buray,'' dedi ama lafını devam ettirmeden geri sustu. Gözlerim dudaklarına kaydığında dudağını dişlerinin arasına aldı ve gözlerimin içine bakmaya başladı.

''Efendim çakma sarışın.'' Dediklerimle kaşlarını çattığında güldüm. Yüzlerimizin arasındaki mesafeyi her geçen saniye daha da azaltırken Güneş gözlerini kapattı ve onu öpmem için bir nevi izin verdi.

Dudaklarımızın arasında yok denecek kadar bir mesafe kaldığında birden odanın kapısı açıldı. Güneş hızlıca benden uzaklaştığında sinirle kapıdaki kişiye baktım.

Aypare gözlerini kocaman açmış bize bakarken sırıtmaya başladı.

''Asrın abimler yemek yemeye gitti haber vermek istedim ama bir şeyi böldüm sanırım. Ben bir şey görmedim siz devam edin.'' Gülmemek için elleriyle ağzını kapatırken sertçe bir nefes verdim ve kısık sesli bir küfür savurdum.

GECE KELEBEĞİWhere stories live. Discover now