145- Cenaze Törenleri

233 37 18
                                    

Wu Ruo, Wu Yu ve Ruan Lanru'nun Wu ailesindeki evlerine döndüğünü varsayıyordu. Yeji, Wu Yu'yu yakalamak için çoktan gitmişti. On beş dakikadan kısa bir süre sonra elinde Üç Yedi Taş ile geri döndü. Fakat Wu Yu'dan hiçbir iz yoktu.

Jixi ellerini göğsünde kavuşturarak öfkeyle sordu, "Neden sadece Üç Yedi Taşı geri aldın? Taşı çalan adam nerede?”

Yeji açıkladı, "Cenaze töreni düzenliyorlar. Bir insanı bu kadar gözün önünden alıkoymak kolay değil inan bana." 

Üç Yedi Taş bir futbol topu büyüklüğündeydi. Wu Ruo, "Taş'a bir bakabilir miyim?" diye sordu.

Jixi alay etti, "Uzun zaman geçti, Eggie'ye hala yeterince bakamadın mı?" 

"Ama Üç Yedi Taş'ı bir insana dönüşmeden önce görmedim ki!"

Yeji, Üç Yedi Taşı ona verdi.

Wu Ruo, Üç Yedi Taş'ın ağır olacağını tahmin ediyordu. Ama şaşırtıcı bir şekilde, elinde tuttuğunda şey futbol topu kadar hafifti. Ve bebek cildi kadar yumuşak, esnek ve pürüzsüzdü.

Dayanamayarak Üç Yedi Taşı dürttü ve sordu, "Bunun bir taş olduğundan emin misiniz? Ama neden bu kadar yumuşak?”

Jixi gözlerini devirdi, "Kimse Üç Yedi Taş'ın gerçek bir taş olduğunu söylemedi. Öyle olsaydı, nasıl kan ve dokuyla karışıp sonunda bebeğe dönüşebilir?”

Hei Xuanyi de, Üç Yedi Taşa merak ederek bakıyordu.

Wu Ruo önce ona sonra da Üç Yedi Taş'a baktı. Birden Gaoling kasabasında gördüğü rüyayı hatırladı. Rüyasında Hei Xuanyi, Üç Yedi Taş'a çok benzeyen beyaz bir topu şekillendiriyordu.  Olabilir miydi… (geçmiş bölümlerdeki rüyası 🥺)

Hayır! İmkansız.

Son yaşamında Üç Yedi Taş ele geçirilmeden önce geçmişe gönderilmişti. Teorik olarak, ayrıldıktan sonra ne olduğunu bilmemesi gerekirdi.

Belki de Üç Yedi Taş'ın rüyasındaki beyaz topa benzemesi bir tesadüftü.

Hei Xuanyi, Wu Ruo'da yanlış bir şeyler hissettiğinde sordu, "Sorun nedir?"

Wu Ruo, Hei Xuanyi'nin elini tuttu, "Hiçbir şey değil."

Aslında, Üç Yedi Taş'ın rüyasındaki beyaz topla aynı şey olduğunu reddetmesinin sebebinin Hei Xuanyi'nin öleceğine ve hemen sonra ortadan kaybolacağına inanmak istememesi olduğunu çok iyi biliyordu.

(Rüyasında Xuantang, Hei'ye Abi, Burada kalmaya devam edemezsin yoksa öleceksin diyordu. Ama Hei umursamadan elindeki beyaz topu şekillendirmeye devam ediyordu. )

Wu Ruo'nun gözleri yaşlarla doluyken Hei Xuanyi, Wu Ruo'yu kucağına çekti.

Jixi, etrafa sevgilerini açıkça gösterdikleri için onları kızdırmak istedi. Ama şu anda bunun uygunsuz bir şey olduğunu hissetti. Dürüst olmak gerekirse, onları kıskanıyordu.

Kendisine tutkuyla bakan Yeji'ye baktı.

Jixi, sevgi dolu gözler tarafından yakılmış gibi başka tarafa baktı. Bir sonraki an Yeji'nin kollarıyla tutuldu.

Afalladı. Oradan uzaklaşmak üzereyken Yeji hafifçe eğilip kulağına "Onları rahatsız etme!" diye fısıldadı.

Jixi. "......"

Yeji, Jixi'nin gururlu yüzünü parmaklarıyla ovuşturdu, bu da Jixi'yi rahatsız etti.

Çok geçmeden, sessiz yakınlık kapıcı muhafız tarafından bozuldu, "Lordum, Wu ailesi bir cenaze duyurusu gönderdi."

Comeback of the Abandoned Wife [BL Novel]Where stories live. Discover now