Comeback of the Abandoned Wife [BL Novel]

57-Beni Öldürmeye Çalıştılar

Arabaya biner binmez Wu Ruo, abisi Wu Zhu'yu Wu Yu'nun teklifini kabul etmemeye ikna etmek istedi.

Ama Wu Zhu ağzından şu kelimeleri çıkardı, "A-Ruo, A-Xi, umarım anne ve babama bundan bahsetmezsiniz."

Bilselerdi, bu göreve katılmalarına kesinlikle itiraz ederlerdi. Ama Wu Zhu bu fırsatı değerlendirmek istiyordu. Üstelik o bir yetişkindi,kendi kararlarını kendisi verebilirdi ve bu aileye destek olmalıydı.

Wu Ruo. "..."

Wu Zhu'ya sağlam bir kanıtı olmadan bir tuzağın içinde olduğunu söyleseydi Wu Zhu, Wu Yu'nun onu tuzağa düşürdüğüne inanmazdı, sonuçta Wu Yu tüm bunları 'iyi' bir yürekle yapıyordu. Ona karşı nasıl bu kadar acımasız bir komplo kurabilirdi?

Wu Xi endişeliydi, "Abi, sen bu işte yenisin. Güvenliğin konusunda endişeliyim. "

Wu Zhu perçemlerini alnından hafifçe yana doğru taradı, "Sırf bu konuda yeni olduğum için zaten biraz deneyim kazanmam gerekiyor. Olası bir tehlike yüzünden gitmiyorsam, eğitim için dışarı çıkmama gerek yok. Çünkü bunu yaparken olası tüm tehlikelerle yine karşılaşırdım. Ayrıca tüm hayatımı evde geçiremem. Öyle değil mi? Endişelenme. Kendimi koruyacağım. "

Wu Zhu, arabaya bindiklerinden beri tek kelime etmeyen Wu Ruo'ya sordu. "A-Ruo, neden hiçbir şey söylemiyorsun?"

"Sen kararını vermişsin. Başka ne söyleyebilirim ki?" Wu Ruo iç çekti.

Wu Yu'nun kıskançlık yüzünden onu öldürmeyi planladığını ona söyleyebilseydi bile, ona inanırlar mıydı? (Wu Yu ilk bölümlerde Ruo'yu güya dövülmekten kurtaran işgüzardı belirtmek istedim)

Wu Zhu gülümsedi. "Sen de benim için endişeleniyor musun?"

Wu Ruo gözlerini devirdi. "Bunu bilmen güzel."

Wu Xi, Wu Zhu'nun koluna sarıldı, "Gitme, lütfen. Senin için endişeleniyoruz. "

"Siz ..." Wu Zhu çaresizce gülümsedi.

Wu Ruo'nun gözleri, zihninde bir şey belirdiğinde birden parladı. Wu Qianbin ve diğerleriyle birlikte göreve gitmek ağabeyi için kötü bir şey olmayabilirdi aslında. "Senin güvenliğin konusunda endişeliyim. Ama Qianbin amca ile takım olmana sevindim. "

"İşi almamın sakıncası yok mu?" Wu Zhu şaşırmıştı, kaşları kalktı.

"Hm." Wu Ruo gülümsedi, "Her neyse, geleceğin uğruna deneyim öğrenmek senin için iyi bir şans. Dersini alırsın ve kendini bir daha incitmezsin. Neden seni desteklemeyeyim ki? "

Wu Zhu şok oldu ama Wu Ruo'nun başka bir şey ima ettiğini hissetti.

Bir saat sonra Hei Malikanesi'ne vardılar.

Wu Ruo arabadan indikten sonra, Shiyuan'dan tıbbi çantasını getirmesini istedi ve ardından Wu Zhu ve diğerlerine, "Abi, burada bekle. Senin için birkaç şeyim var. "

"Tamam. Harika."

Wu Zhu ve Wu Xi de arabadan indi.

Wu Xi konağın içine şöyle bir baktı: "A-Ruo, sen bu kadar uzun süredir evli olmana rağmen, senin köşküne girme şansım hiç olmadı."

Wu Ruo biraz şok olmuştu. Son hayatında bile ailesini hiç davet etmediği doğruydu, "Neden öğle yemeği için burada kalmıyorsunuz?"

"Annem ve babam evde bizi bekliyorlar. Belki bir dahakine." Wu Xi başını yana salladı.

"Tamam. Seni başka bir gün davet edeceğim."

Çok geçmeden Shiyuan, elinde Wu Ruo'nun tıbbi çantasıyla dışarı çıktı.