29- Wu Bufang

470 56 0
                                    

Sonraki günler boyunca Wu Ruo ya tıbbi banyo yapıyor ya da Numu'dan son yaşamda öğrenme şansı bulamadığı tıbbi becerilerini öğreniyordu. Hei Xuanyi ise onlar tıp hakkında tartışırken yanlarında meditasyon yapıyor veya Hei Gan ile satranç oynuyordu.

Birkaç sessiz gün böyle devam etti.

Bazen Wu Ruo, o anlarda zamanın durmasını diliyordu. Ama maalesef zaman durmadan akıyordu. Yakında Wu Da ve Wu Xiao'nun düğün günü geldi çattı.

Babasının tıbbi banyo yapmasının üstünden de 10 günden fazla zaman geçmişti.

Onları görmek için Wu ailesine geri dönme zamanı gelmişti.

Wu Ruo, Wu ailesine ulaşıp "Wu Konağı" tabelasını gördüğünde, her şey onun için komikti. Son yaşamında, Wu ailesini kutsal alanı, onun ait olduğu yerdi ancak şimdi ironik olarak, Wu Ruo kendini güvende hissettiği Hei Konağı'nda kalmayı tercih etmişti.

Wu Ruo içeri girmek üzereyken arkasından gelen araba yüzünden irkildi. Sonra arabadan ikinci amcasının en büyük oğlu Wu Anyi ve en küçük oğlu Wu Yu indi.

Wu Yu'nun yüzü o kadar solgundu ki bayılmak üzereydi. Görevlileri onu kaldırdı.

Wu AnYi'nin sesi telâşlaydı,"A-Yu, iyi misin?"

"İyiyim." Wu Yu başını iki yana salladı.

"Bay Li ile buluşmaya gitmene gerek yok. Evde iyi dinlen ve Yeni Yıldan sonra eğitim için dışarı çıkana kadar evde bekle. Bu kadar kritik bir zamanda herhangi bir hatayı karşılayamazsın,dolayısıyla sınavı geçemez ve dünyayı görme şansını kaybedersin. "

Wu Yu kaşlarını çattı, "Ama senin için endişeliyim. Tek başına kalacaksın."

Wu Anyi, "Zor olacak ama benimle birlikte olacak birini bulabilirim. Parayı onunla bölüşürsem sorun olmaz. "

Wu Ruo sonunda ne hakkında konuştuklarını anladı.

Son yaşamında, Wu Anyi ve Wu Yu'nun zengin, asil aileler ile birlikte,ava çıktığına dair söylentiler duymuştu. Zengin ve güçlü erkeklerin öldürdükleri hayaletleri yakalamalarına veya kötü hayaletleri eğitmelerine yardımcı oluyor ve böylece bir servet elde ediyorlardı.

O söylentileri duyduğunda, saçma olduğunu düşünmüş ve kuzenlerinin böyle kötü şeyler yapacaklarına inanmamıştı. Ancak bu hayatta, insanların kötü hayaletlerden kurtulmasına yardımcı oluyoruz gibi yalanlara inanmasinin hiçbir yolu yoktu.

Wu Ruo, Wu Anyi ve Wu Yu'yu bir gülümsemeyle karşıladı, "Merhaba kuzenler, neredeydiniz?"

Wu Anyi kayıtsızca Wu Ruo'ya baktı "Hiçbir yerde."

Wu Yu gülümsedi, "A-Ruo, aileni görmeye mi geldin?"

"Evet."

Wu Anyi, Wu Ruo ile daha fazla muhattap olmak istemedi, "A-Yu, kendini iyi hissetmediğin için konuşmayı bıraksan iyi olur."


Wu Yu, Wu Ruo'ya gülümsedi, "A-Ruo, gitmek zorunda olduğum için üzgünüm çünkü iyi hissetmiyorum."

"Kuzen, iyice dinlen."

Wu Ruo onlar gittikten sonra gülümsemeyi bıraktı.

Wu ailesinin,bu iki kardeşin ne yaptığını bilmesinin bir yolu yoktu. Belki de ailede onlara yardım eden başka birileri bile vardı.

Açıkcası ailede, bu durumdan sadece Shuqing Bahçesindeki kendi ailesi dışında herkesin haberi vardı belkide..

Wu Ruo Shuqing Bahçesinin içine girdi ve babası Wu Qianqing'in üzerinde bir pelerinle yürüdüğünü gördü.

"Baba, dışarı mı çıkıyorsun?"

"Evet. Büyük büyükbaban gelmemi istedi. " Wu Qianqing durakladı ve devam etti, "Evlendiğinden beri büyük büyükbabana henüz tek bir ziyarette bulunmaman saygısızlık. Git, hediyeler hazırla ve insanların sana kötü davranması ihtimaline karşı benimle dedeni görmeye gel. "

"Ama şu an benim hiçbir hediyem yok." Wu Ruo'nun kafası karışıktı.

Wu Qianqing gözlerini kıstı, "Xuanyi'nin gönderdiği hediyelerden bazılarını seçebilirsin."

Wu Qianqing'in sözlerinden sonra Wu Ruo, Wu Bufang'ın babasını neden görmek istediğini anlamıştı.

Eğer haklıysa, sözde ailesi Hei Xuanyi'nin değerli hediyelerini almayı amaçlamışlardı.(tabiki)

Nasıl cürret ederler!

Reziller! Sadece nişan armağanlarını çalmakla kalmamış, aynı zamanda Hei Xuanyi'nin hediyelerini de almak istemişlerdi.

Wu Ruo, Hei Xuanyi'nin hediyelerinden, Wu Bufang'ın son zamanlarda kullanabileceği birkaç silah malzemesi seçti ve babasıyla birlikte şef Wu Bufang'ın Bujin Bahçesine gitti.

Wu Ruo, Wu Qianqing'in nabzını gizlice kontrol ederken yolda yürümesine yardımcı oldu, "Baba,ruhani enerji üssünün iyileşmesi nasıl?"

Wu Qianqing gülümsedi, "Henüz kontrol etmedim ama son zamanlarda iç sesim yarım ay içinde ruhani enerji üretebileceğimi söylüyor."

Wu Ruo rahatladı çünkü nabzı çok daha sağlıklı atıyordu,

"Güzel. Xuanyi'nin sana bir mesajı var. Banyo küvetine Ruh Toplama bitkileri ekleyebilirsin. Gücünü o zamana kadar hala üretemezsen, Ruh-uyum iksirini her gün içmen gerekiyor. Gücünü geri kazandıktan sonra, Hei Xuanyi'nin seni kurtardığını diğerlerine belli etmesen iyi olur baba. "

Wu Qianqing başını salladı ve gücünü örtecek herhangi bir araç olup olmadığını düşünmeye başladı.

Bujin Yard, Wu malikanelerinin merkezinde, su ile çevrili, çok sessiz bir yerdi. Bujin Yard'ın merkezinde, 110 metre yüksekliğinde yedi katlı bir kule vardı. Bir üst kat tüm avluları gözlemlemek için harika bir yerdi.

Wu Bufang'ın her sabah yapmayı sevdiği şey, sıfırdan kendi elleriyle inşa ettiği avluyu kuş bakışı izlemekti. Kalbi, sınırları gözükmeyen avluyu gördüğünde gururla doluyordu.

Wu Ruo ve Wu Qianqing Bujin Yard'a vardıklarında, aşağıya inen Wu Bufang'a doğru gittiler. Hemen öne çıkıp onu selamladılar.

Wu Bufang'ın bilge gözleri, Wu Ruo'nun hizmetçilerinin taşıdığı bir paket hediye gördüğünde neşeyle parladı.(çakal)

Wu Ruo,hizmetçilere hediyeleri sunmalarını emretti, "Düğünden sonra sizi ziyarete geç kaldığım için özür dilerim. Affetmeniz için yalvarıyorum, büyük büyükbaba. "

Wu Bufang zaten 115 yaşındaydı ama bir efsuncu olarak sadece kırklı yaşlarının başlarında gözüken yüzü, gözlerinin köşesindeki birkaç kırışıklık dışında pürüzsüzdü. Hiç 100 yaşın üstündeymiş gibi görünmüyordu.

Wu Bufang, "A-Ruo, kocan neden seninle gelmedi?"

Wu Ruo'nun gülümsemesi dondu ve hiçbir şey söylemedi, üzgün görünüyordu.

Wu Bufang içini çekti çünkü Hei Xuanyi'nin ondan hoşlanmadığını sanıyordu, "Ona katlanmak zorunda kaldığın için üzgünüm." (Eminiz dede)

Wu Qianqing bir zamanlar en sevdiği torunuydu ve Wu Ruo Wu Qianqing'in oğluydu. Tabii ki Wu Qianqing'in hatrına Wu Ruo'yu önemsiyordu. Bu yüzden neler yaşadığını düşününce kendini suçlu hissetti.

Büyük şef Wu Chenzi'nin zorlaması olmasaydı, Wu Ruo'yu bir erkekle evlendirmezdi. Ama Wu Ruo'nun muazzam ve manevi güçsüz bedenini her gördüğünde, Wu Ruo'yu gerçekten sevemiyordu. Bu yüzden onu sık sık görmek istememiş düğünü hemen onaylamıştı.

Torunu düşünürken Wu Bufang, Wu Qianqing'e baktı.

Wu Qianqing, tüm oğulları ve torunları arasında en sıra dışı, bir zamanlar en umut verici olanıydı. Birçok kez onu varisi olarak yetiştirmeyi planlamıştı. Ancak, bir anda gücünü kaybetmesi üzücüydü.

Neyse ki, Wu Qianqing'in en büyük oğlu da onun kadar sıra dışıydı, aksi takdirde Wu Qianqing ailesi için umutsuz vaka olurdu.

Wu Bufang gözlerini kıstı, sanki bir şey fark etmiş gibi hızlı bir şekilde döndü ve sakince, "Qianqing, baban ve erkek kardeşlerin salonda bekliyor. Önce siz gidin, bende kıyafetlerimi değiştirdikten sonra size eşlik edeceğim. "

"Peki."

.
.
.

Herkesin gözü Ruo'nun abisi Wu Zhu'da çünkü ümit vadediyor. Tabi bu hayatta reis onu öldürmelerine izin veremez 😏



Comeback of the Abandoned Wife [BL Novel]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin