i need a big boy , minhyunsung/hyunhosung

2.4

oy ve yorumu unutmayın güzellerim <3

***

minho:

"kanka seni sordu hyunjin bana."

kafede ders çalışırken masama gelen changbin direkt konuştuğunda ilk irkilsem de hızlıca kendime gelerek arkadaşıma baktım. "sen ne dedin?"

"sanane lan dedim çıktım sana geldim."

sinirli bir tonda çıkan sesi ile gözlerimi devirsem de bir hafta önce hyunjinin bana attığı mesajları gördüğü için onlara karşı takınmak istediği tavrı anlayabiliyordum.

"bir şey mi unuttular ki bende?" dedim kendi kendime mırıldanarak."kaç gündür beni sorup durmalarının başka bi nedeni olamaz."

"bilmiyorum ama hyunjin çökmüş biraz.jisungla da pek yakın değil gibiler.her zamanki gibi ders aralarında koklaşmıyorlar."

changbin daha deminki sessiz mırıltımı duyduğunu belli edercesine konuştuğunda kaşlarımı çatıp ensesine vurdum.

"lan piç sen insanları mı izliyorsun?"

"ne vuruyorsun oğlum?sadece fark ediliyor işte ben bakmasam bile."ensesine uzanıp tenini hafifçe okşarken çatılı kaşlarına tezat olacak şekilde gülümsüyordu.

"getirdin mi istediğim fotokopileri?"

hem konuyu değiştirmek hem de changbinin yanıma gelme amacı olan fotokopileri sormam karşımdaki bedenin dikkatini dağıtıp odağını çantasındaki kağıtlara yöneltmesini sağladı.

"siyah beyaz çıkarttım."

"önemli değil kanka.okuyacağım sadece zaten."
changbinin elinden aldığım kağıtları masaya koyduğumda bir anda telefonuma gelen birkaç bildirim sesi gözümün parlak ekrana kaymasına neden oldu.

mesajın geldiği ismi görmemle heyecanlanmama engel olamazken çaktırmadan changbine baktım. ilgisinin bende değil de telefonunda olduğunu gördüğüm an  arkadaşımdan bunu gizlediğim için suçlu hissederek çaktırmadan uygulamaya girdim.

jisung:
merhaba minho hyung
hyunjin sen engellemişsindir diye profiline girmiyor ben de kendimde öyle sandım
yani olaylardan dolayı beni engellemişsindir diye
ama daha demin senin profile bakarken son görüldünün gözüktüğünü fark edince engellemediğini anladım ve yazmak istedim

minho:
merhaba jisung
sağ ol bunu açıkladığın için

jisung:
önemli değil ya
bir anda girince anlam veremezsin diye
yazayım dedim

minho:
tamam sağ ol çok
bittiyse açıklaman
işime döneceğim

jisung:
yok yok bitmedi
dur
konuşmak için yazdım

minho:
oysa bana yazmaya tenezzül etmeyip sevgiline yazdırmamış mıydın sen?
birden bire nerden geldi bu konuşma aşkı

jisung:
öyle bir şey yapmadım ben
işte onu açıklayacağım

jisung:
okulda seni bulabilsem yüz yüze anlatacaktım bunu
fakat bir türlü gelmiyorsun
son çare olarak yazmak zorunda kaldım
bilmeye hakkın olduğunu düşünüyorum

minho:
anlamadım jisung

jisung:
anlatacağım
yüzyüze görüşebilir miyiz
sadece sen ve ben