1.6

2.7K 262 321
                                    

oy sınırı:100
yorum sınırı:250

***

hyunjin:

"ya amınakoduğumun çocuğu sessiz olsana. uyuyanlar var odada."

minhonun sesine benzeyen bir sesin yüksek tonunu duymamla birlikte hafifçe gözlerimi aralamıştım ki başıma giren korkunç ağrı yüzünden ellerimle yüzümü kapatarak araladığım gözlerimin arasından giren ışığı kısıtlamak zorunda kaldım.

"hyunjin."
jisungun boğuk sesi kulağıma dolarken yavaşça ellerimi yüzümden çektim.

"nerdeyiz lan?"

sevgilimin daha deminkine tezat gergin sesi ile gözlerimi hızlıca aralarken yüzümü buruşturmama engel olamadan bulunduğum odanın içine baktım.

dümdüz beyazın hakim olduğu oda ile dün geceyi hatırlamaya çalışırken aklıma dolmaya başlayan anılar ile bedenimi yatakta tamamen doğrulttum.

"minhodayız aşkım, hatırladım şimdi dur." minik ellerini belime saran sevgilim beni sakinleştirmeye çalıştırırmışçasına konuştuğunda onaylarcasına mırıldandım.

"çok içtik sanırım dün.başın nasıl?"jisungun başını omzumda hissederken kafamı ona doğru eğdim."bok gibi."

huysuz mırıltımla birlikte içeriden gelen tıkırtılar arttığında "gidelim içeri." diyen sevgilimin benden uzaklaşması ve yataktan kalkması bir olurken yatak odasının içindeki banyoya doğru adımladı.

idrar kesemdeki yoğun baskıyla yere attığımız üç boş şişeyi gördüğüm gibi aklıma gece bu kadar suyu içip de altıma işememem gurur verici bir şeymiş gibi gelirken kendi kendime gülüp kalkarak banyoya doğru ilerledim. duyduğum musluk sesiyle kapıyı açtığımda jisung ellerini ve yüzünü yıkarken hafifçe başını bana döndürdü. hızlı adımlarla klozetin yanına gidip "suyu kesme, buraya da bakma." dediğim gibi sızlayan organımı rahatlatmak amaçlı fermuarımı açtım.

"seni beklemeden geçiyorum içeriye."

jisung konuştuğu gibi banyodan çıktığında ben de işlerimi bitirip yatak odasının kapısını açtım.uzun holde seslerin çoğunlukla geldiği yere doğru kafamı uzattığım an gördüğüm üç beden şaşkınlık ile kaşlarımın havalanmasına neden oldu.dün gecede bu iki arkadaşının burda kalması ile ilgili bir şey hatırlamıyordum.

"günaydın, ağrı kesici masada duruyor."

minho kavradığı bıçağı bırakmadan hatta başını bana döndürmeden kurduğu cümlesine karşılık sanki salatalık doğrayan beden beni görebilirmiş gibi onaylarcasına başımı salladım.

cevap bekleyen beden sessizlikle başını nana döndürüp "başın ağrıyordur diye dedim." dediğinde gülümsedim."evet, ağrıyor. teşekkür ederim."

minhonun dudaklarında tatlı bir gülümseme olurken bakışlarımı ondan çekip masaya doğru yöneldim.sevgilimin yanında oturduğum gibi isminin seungmin olduğunu hatırladığım kişi bana bir bardak suyu uzattığında masadaki ilacı da aldım.

"teşekkürler." jisungun benim yerime ettiği teşekkürle birlikte hapı ağzıma atıp suyla içerken "önemli değil ya..." diyen beden masadaki changbinin bakışları ile duraksadı.

ikisi arasında saniyelik bi bakışmanın ardından  cümlesini"kankacım." diyerek bitirdiğinde hafifçe kaşlarımı çattım.

i need a big boy , minhyunsung/hyunhosungWhere stories live. Discover now