1.2

3K 255 398
                                    

oy sınırı:90
yorum sınırı:250

oy sınırının dolduğunu geç fark ettim ya😖😖

her karakteri okutmak istiyorum size.. düşüncelerini anlayabilmeniz adına.

***

hyunjin:

minhoyu uğurlamak adına onun gelmenize gerek yok ısrarlarını umursamadan zar zor gittiğimiz kapı yanında jisung gibi duvara yaslanmış bir şekilde gitmek için hazırlanan adamı izliyordum.

"görüşmek istediğinizde bana yazarsınız tarihi ve zamanı."

ikimizin yüzüne bakıp da ceketini iliklediği gibi bize doğru adım attığında sırıttı."dinlenin bir iki gün.kendinizi zorlamamaya çalışın."

"zar zor yürüyebiliyoruz zaten minho."

sevgilimin huysuz mırıldanışı karşısında minho yüzündeki tehlikeli sırıtışla birlikte jisungun yanağını okşadı.

"bugün sana yaptıklarımın hoşuna gitmediğini, yürüyemediğine değmediğini söyleyemezsin değil mi?"

jisung bu ani soru karşısında duraklarken şu anki bulunduğu pozisyondan fazlaca etkilendiğini kızaran yanaklarına eklenen hızlanmaya başlayan nefesleri ile anlayabiliyordum.

"hoşuna fazlasıyla gitti değil mi jisung? söyle bana."
cevap vermedikçe jisungu zorlayan minhoya karşılık sevgilim "çok sevdim." dediğinde memnunca gülümseyip bana döndü.

bana da aynı şeyi sormasını beklediğim halde sadece yüzüme bakmaya devam ettikten sonra konuşmadan yüzüne kondurduğu memnun bir gülümseme bakışlarını benden çekip kapıya doğru yöneldi.

"sormayacak mısın bana?"
aramızdaki sessizlikle dayanamayarak konuştuğumda gülerek kapıyı açtı.

"sormama gerek yok.yüzünden bugünü çok beğendiğin belli oluyor güzelim."

en ufak hareketinde bile vücudumu etkileyen, yıllardır eksilmeyen gizli hoşlantım, minho bana ve sevgilime bu şekilde davranmaya devam ettikçe fazlasıyla artıyordu.

"hadi görüşürüz."

ayakkabılarını hızlıca giyen beden kenardaki motorsiklet kaskını aldığı gibi konuştuğunda bizden karşılık beklemeden ve yüzümüze bakmadan merdivenlerden inmeye başladı.

aralıklı duran kapıyı minho gözden kaybolduğu zaman kapattığımda jisungun yüzümü incelemeye başladığını görmemle bir şey diyeceğini zannetsem de bir süre yüzümde sürdürdüğü bakışlarını başka yere çevirip yavaş adımlarla odamıza doğru gitmeye başladı.

yaptığı şeyi sorgulamadan onu takip ederek odamıza girdiğimde büyük ihtimalle beline vuran ağrısı yüzünden yavaş hareketlerle yatağa uzanan sevgilime bakıp ona uyarak ben de yüz üstü bir şekilde yatağa attım kendimi.

belime yayılan ve deliğimde yoğunlaşan ağrıyı unutmaya çalışarak gözlerimi kapattığımda hafifçe kulağıma dolan mırıldanmaya eklenen yataktaki hışırtı sesi ile hafifçe gözlerimi açtım.

"uyuyacak mısın?"

jisungun fısıldayarak konuşması komiğime gittiğinden dolayı sırıttım."sen uyumayacak mısın? minho yoramamış sanırım seni."

alay dolu sesime ciddiye alarak irileştirdiği gözleri ile  "götümü parçaladı resmen nasıl yormayabilir." dediğinde kahkahamı tutamadığım gibi jisung kaşlarını çatarak hafifçe alnıma vurdu.

i need a big boy , minhyunsung/hyunhosungWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu