i need a big boy , minhyunsung/hyunhosung

0.1

oy sınırı:30
yorum sınırı:70

***

"yapma hyunjin."

dersin 15 dakikalık arasında fazlasıyla boş olan sınıfta jisungun gülüşüyle birlikte naz yaparcasına konuşması arka sıralardan kulağıma dolarken aklıma dünki fotoğrafları getirmemeye çalışıyordum.

o fotoğraflar...

ilkte ikisinin de anlaşarak bana bir şaka yaptıklarını düşünmüştüm fakat hyunjin ve jisungun içlerinde olan iki parmaklarını kameranın kadrajına teker teker aldıkları ve en sonunda öpüştükleri bir fotoğraf gönderdiklerinde beni mahvetmişlerdi.

o minik deliklerden gözümü alamazken çevrim içi olmayı kesmiş, sertleşmiş penisimle beni baş başa bırakmışlardı.derse girdiğimden beri
ve şu an da devam eden arkamda duyduğum cilveleşme sesleri beni öylece ortada bıraktılarını zihnime sokuyor,sinirlenmemi sağlıyordu.

bu sinirim ikisinin de deliklerini penisimle fazlasıyla yıpratmak istememe neden olurken istemsizce çenemi sıkarak kasmaya başlamıştım.

"minho."

duyduğum ince ses ile irkilip gözlüklerimi burnumun yukarısına ittirerek bana seslenen kişiye baktım.yukarıdan bana bakan kızı hatırlamadığım için sadece "evet?" dediğimde gülümseyerek yanıma oturdu.

"hatırlamadın mı beni?"

tek kaşımı istemsizce kaldırırken yanımdaki kişiyi baştan sona süzdüm."hatırlayamadım."

yüzünden bozulduğunu fark etsem de ifadesine tezat bir şekilde bacaklarına bacaklarıma değdirip yüzünü fazlasıyla yakınıma getirdi.
vücudundan yayılan çilek aromasının kokusu ile bir anlığına kızı hatırlarken sırıttım.

"yakınlığım sana bir şeyleri anımsattı sanırım minho."

işaret parmağımı kızın alnına dayayarak kendimden uzaklaştırdım."ne istiyorsun?"

daha demin onu kendimden uzaklaştırmamışım gibi kulağıma eğilirken fısıldadı."seni istiyorum."

ellerini bacağıma yönelttiği gibi "seninkini içime aldıktan sonra hiçbir şey beni tatmin edemedi." dediğinde tam cevap vermek için ağzımı açacaktım ki omzuma dolanan iri ellerle hafifçe sıçradım.

"bir problem mi var ?"

hyunjinin konuşması ile birlikte omuzlarımı tutuşunu sertleştirirken jisung kalçasını oturduğum üçlü sıranın kenarına doğru yerleştirdi.

kızın bakışları üçümüzde gezinirken hyunjin ve jisungun bakışları yüzünden gerilen yüz ifadesiyle birlikte vücudunu geriye doğru yöneltti."neyse mesaj atarım sonra."

"görüşürüz minho. akşam telefonuna bakmayı unutma."

kız konuşarak yanımdan kalktığı an hyunjin arkamdan çekilip kendini yanımda yeni oluşan boşluğa bıraktı. "cevap verme kıza."dediğinde sırıttım.ağzımı bile açmamıştım zaten.neydi bu korumacı tavırlar?

"boş bırakmaya da gelmiyorsun hiç."

hyunjin'in huysuz ses tonuyla birlikte jisung kıkırdadığında kalçasını masadan çekti."lavaboya gidiyorum ben."

hyunjin başıyla jisungu onayladığı an gözlerim istemsizce yürüyen bedenin hafifçe sallanan dolgunluklarında dolandığında ikisine de fark ettirmeden hızlıca bakışlarımı kaçırdığımı düşünüyordum fakat hyunjinin kulağıma yaklaşıp fısıldamasıyla yanıldığımı anladım.

"o bakmaya doyamadığın dolgunlukları ellerinle kavramak istiyorsun değil mi?"

kulağıma değen sıcak nefesi ile sesli yutkunduğumda hızlıca etrafta gözlerimi gezdirdim.