0.3

5.5K 308 312
                                    

oy sınırı:30
yorum sınırı:150

***

hyunjin ve jisungu gönderip kendimi rahatlattıktan sonra elimi yüzümü yıkamaya başladığımda fazlasıyla azdığım için hala kızarık olan kulak ve boyun hatlarımda gözlerimi gezdirdim.

jisung ve hyunjin...

aklıma o ikisini getirdiğim sürece dahi sakin kalamıyorken daha demin gördüğüm uysal tavırları artık onları daha da fazla istememe , aceleci bi tavra bürünmeme neden oluyordu.

"minho."

kapıya vuran sesle döndüğümde "gel chan." dediğim gibi aralanan kapı ile chan içeri girdi.

"ulan yavşak napıyorsun sen?"

sinirli ses tonu ile gülümserken hafifçe ısladığım saçlarımı aynada düzelttim."aynada kendime bakıp saçlarımı yapıyordum.sen napıyorsun aşkım?"

chan aynadan gördüğüm tek kaşı kalkan yüzünü sertçe ovalarken kendini sakinleştirmeye çalışıyor gibiydi.

"minho niye okulun tuvalet köşelerinde grup yapıyorsun amınakoyayım?"

bağırması ile irkilirken ona yaklaşıp dudaklarımı büzerek kollarımı boynuna doladım."niye sinirlendin ki böyle?hem grup falan yapmadım."

"lan nasıl sinirlenmeyeyim.beni de alet ediyorsun işine.baksana sikin hala inmemiş minho."

"bu inmiş hali." dediğim gibi chanın yaptığı yüz ifadesi yüzünden kahkaha atarken ondan kollarımı geri çektim.

"hyunjinle jisung ne iş?"

tuvaletim kapısına yönelip çıkarken arkamdan geln chanın fısıldayarak sorduğu soruya sessizce yanıt verdim."öyle takılıyoruz düşündüğün gibi bir şey yaptığımız yok."

ensemdeki sert tokatı hissettiğim gibi acı içinde inlerken chanın sert bi şekilde fısıldayan sesini kulağımın dibinde hissettim."beni kandırmaya çalışma."

"seni tanıyorsam onların bir saat bu tuvalette durup da götleri sağ çıkma ihtimalleri yok."

sinirli halini umursamadan koluna girerken merdivenlerden çıktıkça gördüğüm bizim bölümden tanıdık tipleri bakışları ile sırıttım."bu seferlik tahmininde yanıldın chan."

chan inanmadığını belirten homurtular çıkardığında amfiye girdiğim gibi cam kenarında duran hyunjin ve jisungun hala şiş halde olan dudaklarında gözlerimi gezdirdim.

"kavga mı ettiniz lan?" diyerek hafifçe yükselen sesine olumsuz mırıltılar çıkarıp başımı sağa sola salladım."e ne yaptınız o zaman sevişmediyseniz?"

"chan sadece..." dedim fısıldayarak."sadece bir seferlik yalnızca ağızlarını becermekle yetindim bugün."

kulağına fısıldadığım için yanımdaki beden kasılırken en öndeki yere oturup chanı da yanıma çektim.

"yuh be oğlum." dedi chan."şunları seslice söyleme bak.nasıl bir yavşaksan insanı etkisi altına alıyorsun.senden duyunca insan bir garip oluyor."

sırıtırken saçlarımı geriye atıp gözlüğümü yüzüme yerleştirdim.

"bu arada mesajını unutmadım.felixi mi beğendin sen?"

chan kollarını göğsünde kavuştururken sırıttı.
"fazlasıyla.saçlarını siyah yapmış. şu andaki görünüşüyle tam benim tipim olmuş.bir de biliyorsun tavırları her zaman ilgimi çekiyordu."

i need a big boy , minhyunsung/hyunhosungWhere stories live. Discover now