Soğuk Zemin

306 22 4
                                    

Hoşgeldiniz efenim.

Bana ne kadar sövsenizde sanırım haklı olan sizsiniz. Çoook üzgünümm🥺😣

Ve Lütfen anlayışla karşılayın yazdıklarımı çünkü ben  cenaze Törenini bizimkine yani Türk halkına göre yaptım ama yanlış anlamayın Kur-an felan okumuyolar tamammı.

Ve son bişey yorumlarınızı ve oylarınız için teşekkür ediyorum sizleri cidden çok seviyorum.

Canlarım benim.💞Neyse fazla uzatmadan

İyi okumalar... 🌌

____________

Ağlayışlar... Kesilen nefesler... Ve ayakta durmakta bile zorlanan bir adet jeon jungkook...

Başı dönüyor ayakta duramadığını belli edercesine taehyunga tutunuyor ağlıyordu. Elinde ki bir kaç deste pembe gülleri ise sım sıkı tutunmuş dikenlerini eline battığının bilincinde olsa bile bırakmak istememişti. Gözyaşları içinde toprağa baktığında ise kalbinin duracağını hissetmiş bu yüzden gözlerini sımsıkı yummuştu. Hala bir yerlerden beklediği onların 'yaşıyor' adlı bir haber beklesede bunun asla olmayacağını biliyordu. İkisininde öldüğünün Yoongi tarafından kanıtlandığını öğrendiğinde ise küçük bir baygınlık geçirmiş o ufacıcık rüyasında ise jinin ölmüş bedenini görmesi hızla sıçramasıyla ağlamasının başlangıcı olmuştu.

Ve son olacağı da benzemiyordu...

Taehyungun bedeni ise ne kadar güçlü görünse de darmadağın olmuş ruhu hiç te iyi olmadığının habercisiydi. Kuzenini bu denli kendi babası yüzünden öldürülmüş oluşu ise içten içe kendisine olan nefretini artırırken babasından bunun intikamını çoktan ve az bir şekilde almış oluşu ise bu nefreti daha da baskılıyordu.

Taehyung un Eli jungkookun belini sarmıştı çünkü çocuğun ayakta duracak halinin bile olmayışını biliyor ne kadar arabaya gitmesini istese de jungkook her defasında sulu gözlerke kendisini red etmiş ve son saniyeye kadar burada duracağını rica etmişti.

Jimin ise duyduğu haber sonrası şoka uğramış ve komaya girmişti. Bu da Yoonginin sadece 15 dakika sonrasında bitkin bir şekilde hastaneye girmesine sebep olmuştu.

Herkes darmadağındı...

Sanki onların yanında kendileride ölmüş gibiydiler...

"gidelim jungkook iyi değilsin"

Taehyungun söylediği söze karşılık ufak bir titreme gerçekleştirse de arkasını dönmüş kızarmış ve sulu yanaklarıyla konuşmadan edememişti.

"gittiğim için bana kızmazlar dimi taehyung. Küsmesinler bana. "

Sonrada derin bir iç çekip sessizce ancak taehyungun duyabileceği bir şekilde fısıltıyla konuşmuştu.

"b-ben onları şimdikten çok özledim"

Titreyen bedeni tekrardan ağlayacağının gösterişiyken arkasını dönüp kollarını taehyungun bedenine sarmış kafasını ise taehyungun göğsüne bastırmıştı. Sırtına nüfus eden elleri ise kendisini sakinleştirmek amacı olduğunu biliyordu jungkook... Ve elinde tuttuğu gülü taehyungun sırtına doğru götürmüştü. Ve biraz daha bastırmıştı sıkıca avuçları içindeki çiçeği. Elleri kanıyordu. Canı acısa bile kanını pembe güllere bulaştırma isteğiyle kendisinden küçük bir parça olarak güllere eklemişti.

Ve böylece onları toprakların üstüne koyacaktı. Ancak şuan sakinleşmesi gerekiyordu. Çünkü kalbi duracak şekilde sıkıştırıyordu bedenini.

Hafifçe rüzgar esti etrafından..

Gülünden ayrılan bir kaç parça pembe gül yaprakları yavaşça rüzgar eşliğinde süzülerek jinin mezarı üzerine kondu...

Sanki çiçekleri şimdikten kendine kabul etmişcesine...

_________

Yatakta cenin pozisyonunu almış çocuk sıkıca uyumak için yummuştu gözlerini. Lakin uyuduğu anda gördüğü kabuslar Eşliğinde çığlık atarak uyanması uykusunu kabul etmiyordu bedeni. Hemde son yarım saattir olduğu gibi. Eve geleli bir buçuk saatten fazla olmuşken hala bir türlü iyi olamamıştı. Gerçi iyi ne kelime sadece sakinleşse yeterdi.

Taehyung jungkookun bu hallerine ağlayışlarına çığlıklarına karşı her seferinde onu sakinleştirmeye çalışmasının ardından hiç bir işe yaramayışı yüzünden doktor çağırmış ve jungkookun başında doktorları beklemeye başlamıştı. Sırf sakinleşmesi için başka şeylerden bahsetmiş ellerini jungkookun yumuşacık saçlarında gezdirmişti.
Ancak her şey tam bitti derken tekrardan duyduğu çığlık ile öfkelenişi sadece öldürdüğü babasına karşıydı.

Kendisini suçluyordu...

Jinin namjoonun ölümünü sanki kendisi gerçekleştirmişcesine kendisini suçluyordu...

Bu suçluluk ise kafasını duvardan duvara vurma isteğiyle çalkalanmışken jungkookun var oluşu buna engel oluyordu...

Bir kedi yavrusu gibi elinin altında tir tir titreyen bedene ise hiç bir şey yapamayışı ise bedenini bir şimşek misali çaksa da sakin olmak zorundaydı...

Çünkü jungkook için bunu yapmalıydı...

Kapının çalışı sayesinde kapıyı açmak için ayağa kalksa da jungkookun ellerini hissettiği kolu yüzünden duraksadı. Omzunun üzerinden arkadan çocuğa bakmış sonrada bedenini tamamen jungkooka çevirmişti.

"sende mi gideceksin. Gitme yalvarırım bırakma beni taehyung"

Jungkookun söylediklerine karşılık çatılan kaşları ise ne denli çocuğun psikolojisinin yerle bir olduğunu görmüştü. Tüm vücüdunun ateşe verildiğine yemin bile edebilirdi. Öyle ki başını hızla sağa sola sallayarak jungkookun şakağına sert bir öpücük bırakmış geri çekilmeden önce kulağına fısıldamıştı.

"asla seni bırakmam jungkook"

Sonra ise gözlerinin yavaş yavaş uykuya dalmak için kapanan çocuğa bakmış ve aşşağı inerek doktorun içeriye girmesini sağlamıştı. Direkt olarak gidecekleri yer yatak odası bile taehyung bir kaç defa merdivenlerde kala kalmış sonrada devam ederek doktorları jungkookun yanına götürmüştü.

Biri si psikolog diğeri ise uzman bir doktordu.

Çünkü jungkookun onlara ihtiyacı vardı.

Doktorlar içeriye girdiğinde yavaş yavaş uyumaya çalışan çocuk ile konuşmya başlamalarıyla jungkook gözlerini açmış ve söylenen sorulara kah ağlayarak kah durgunca cevap vermeye başlamıştı. Arada sırada donuyor, gözlerinde ki yıldızlar sönmüşcesine donuk donuk bakışlar atıyordu.

Taehyung ise daha fazla dayanamayıp odadan yavaşca çıktı.

Taehyung doktorları bir süreliğine jungkookun yanında bırakıp odayı terk etse de amacı asla jungkooku yalnız bırakmak değildi. Sadece girdiği banyonun en köşe kısmına çöküp soğuk betona oturduktan sonra kimse duymaması için dişlerini eline geçirerek ağlamasıydı.

Kafasını geriye atarak bir kaç defa soğuk duvara vurarak tavanı izlemişti.

Yaşadığı duygular öyle yoğundu ki canına kıymayı bile düşünmüştü öyleki dünyada tek dakika bile durmasını sebebi jungkookken bu fikirden hızla kurtulmaya çalışmıştı.

O kadar senenin sonunda ise ağlamaya başlamış oluşu ise kendisinden bir kere daha nefret etmişti.

Keşke diye geçirdi içinden.

Keşke jungkook beni hiç sevmemiş olsaydı...

Keşke çocukken tamamen ölmüş olsaydım...
________

Yihuuuu üzgünüm belki birazcıkta duygusal. Canım yanıyor arkadaşlar ühüüüüü

Taehyung için çok zor abi ya

Neyse gece okuyanlar için sizlere iyi geceler kuzum. Okumaynlar içinde iyi geceler umarım rüyanızda Taekook görürsünüz

Amin...

Şey bişey dicem bana da iyi geceler olsun mu

Çünkü bir kaç gündür buna çok ihtiyacım var

Você leu todos os capítulos publicados.

⏰ Última atualização: Jul 16, 2023 ⏰

Adicione esta história à sua Biblioteca e seja notificado quando novos capítulos chegarem!

My Dear Daisy Onde histórias criam vida. Descubra agora