"senin için herşeyi yaparım sevgilim..."
Taekook kitabıdır...
Mafya ve yetimhaneye öğretmen olarak gelen Taehyung
Yetimhanede kalan jungkook
Semetae
🔮
Ukekook
Küçük çocuk ve genç adam derenin kenarında diğerlerine fazla olmayacak şekilde uzaktalardı. Jungkook ise büyülenmiş gözlerle etrafı izliyordu, aynı şekilde taehyungda jungkooku izliyordu. Sanki büyülenmiş gibi.
"burası çok güzel"
"beğendin mi"
"evet hemde çok beğendim"
Jungkook taehyunga sevinçle bakarken geldikleri yere bir kez daha göz gezdirdi. Yere serilen büyük bez parçasına baktı jungkook, ve üstüne konulan yolda dura dura aldıkları yiyecekler baktı, Tamda istediği gibi dere kenarı bir yerdi geldikleri yer ve piknik yapacaklardı.
"gelin hadi oturalım"
"şimdi mi yiyeceğiz jin "
"başka ne yapacağız piknik için gelmedikmi "
"hayır oyun oynayalım"
"ne diyon jimin "
"oyun oynayalım sonra yorulunca yiyelim "
"jimine katılıyorum oyun oynadıktan sonra yiyelim"
"bence Yemeğimizi yiyelim sonra başka şeyler yaparız"
"hayır oyun oynayalım"
"çocuk gibisiniz"
"oylayalım bence hangisi daha çok çıkarsa onu yapalım "
"ne gerek varki"
"olsun oylayalım yinede "
"iyi tamam oylayalım bari "
"oyun oynayalım diyenler el kaldırsın"
"cidden bunu yaptığımıza inanamıyorum, çocuk gibiyiz"
"Yoongi"
"tamam tamam sustum jimin"
"jimin, jungkook, hoseok, ve namjoon oynayalım diyor"
Küçük çocuk yanındaki adama bakmış sonrada kaşlarını çatmıştı oynayacaklarını düşündüğü için sevinmişti ama şimdi el kaldırmadı için oynamak isteyip istemediğini anlayamamıştı. Oynasa ne vardı ki yani diyen küçük çocuğun düşüncelerini jimin konuşarak bozmuştu.
"oynamayalım diyenler el kaldırsın"
Yoongi ve jin el kaldırırken jungkook yanındaki adama bakmıştı. El kaldırmamıştı ama oynamak içinde kaldırmamıştı.
"sen ikisindede elini kaldırmadın"
"evet kaldırmadım"
"oynamayacak mısın bizimle"
"oynamayacağım demedim ki"
"o zaman oynayacaksın"
"öyle birşeyde değimi hatırlamıyorum"
Jungkook çatık kaşlarıyla gülen taehyunga bakmış sonra kollarını bir çocuk gibi göğsünde bağlamıştı. Çocuk gibi değil, kesinlikle çocuktu. Belkide bedeni büyümüş ama ruhu hala küçücük tü.
"senin için oynarım"
Taehyung jungkookun başına elini koyup yumuşak saçlarını okşamaya başlamıştı. Jungkook ise senin için oynarım cümlesi kalbini daha da hızlandırmış ve üstüne birde saçlarındaki olan genç adamın eli kalbini yerinden çıkartacak hale getirmişti. Kimseye hissetmediği duyguları bu adamda hissediyor oluşu biraz farklı gelmişti küçük çocuğa.
"oynayacak mısın yani"
"sen istersen oynarım"
"isterim çok isterim"
Jungkook heyecanla tavşan dişleriyle gülümserken yanlarına gelen hoseoku sonradan fark etmişti
"bence ne oynayacağımız jungkook seçsin"
"ne oynayalım jungkook ne istersin"
"bilmem siz ne istiyorsunuz"
"sen ne istersen onu istiyoruz"
"Immm yakar top oynayalım"
"top var mı ki"
"yanımızda yok, ama isterim getirirler hemen"
"yoksa başka birşey oynarız"
Taehyung cebindeki telefonu çıkarmış ve rehberindeki birisini aramıştı.
"bana top getirin gidin alın bir yerden"
"ne topu efendim"
Taehyung daha önce oyun oynamadığı için bu oyunda yakar topta hangi top gerektiğini bilememişti. Ancak parası çoktu ve bilmesine de gerek kalmıyor du .
"sen birşey istedin bende isteğini yerine getiriyorum"
Jungkook kafasını hemen dereye çevirmişti eğer taehyunga dönerse kırmızıya dönmüş yanaklarını görecekti. Taehyung ise Jungkookun bu tatlı utangaçlığı hoş bulmuş ve dudakları yukarıya doğru kıvrılmıştı. Karşısındaki çocuğun hayatında görmediği kadar saf duygularıda taehyungun çok hoşuna gitmişti. Taehyung Hayatında o kadar insanlarla karşılaşmıştı, ancak hepsi para peşinde ve sahte duygulara bürünmüş insanlardı. Ancak bu çocuk o kadar temizdi ki taehyungu sadece jungkookun güzelliğine değil saf duygularıda şaşırtıyordu. Ve taehyung bu çocuğun kimsenin olmasını istemiyordu. Ortada birşey yoktu ancak düşüncelerinden kıskanmıştı jungkooku.
