Uchiha Naruto

Bölüm 8 : Yarım Kalmış İntikam ( Sezon Finali )

Naruto artık intikamını gerçekleştirmek için her şeyi göze almıştır. Ama bu intikamın kötü sonuçları hem Naruto'yu hemde Konaha köyünde yaşayan herkesi kalıcı bir şekilde derinden sarsacaktır.

Tsunade'den :

Her zaman olduğu gibi Hokage'lik işlerimi hallediyordum. Ama işlere kendimi tam anlamıyla veremiyordum. Çünkü içimde kötü bir his vardı. Sanki kötü... Çok kötü bir şey olacakmış gibi hissediyordum. Normalde kendimi böyle hissetmem. Ama şimdi nedense içime bir karamsarlık çökmüştü.

Belki de bunda Naruto'nun bir etkisi vardı. O çocuk en başından beri tekin birisine benzemiyordu. Bu durumu onu sorguya çektiğim zaman daha iyi anlamıştım. Şuan tek güvendiğim kişi Rin'di. Naruto'yu gizlice takip edip , bilgi topluyordu. Umarım bu gizli takibin sonucunda beni endişelendirecek bilgiler toplamamıştır.

Kendim için değil , Konaha köyü için endişeleniyorum. Eğer Hokage olmasaydım. Çoktan Naruto'nun işini bitirmiştim. Böyle gizli takibe filan gerek duymazdım. Ama Hokage olduğum için bütün gözler benim üstümdeydi. Şimdi hiçbir sebebim olmadan Naruto'yu öldürecek olursam başta kendi Konaha köyüm olmak üzere Sunagukare , Iwagakure , Kumogakure , Krigakure köylerinden ve en önemlisi Akatsuki'den çok büyük eleştiri alırdım.

Benimde eleştiriye tahammülüm olmadığı için muhtemelen diğer 4 köye ve Akatsuki'ye savaş açardım. Sonucunda ise muhtemelen Konaha köyü yok olurdu. Bende bunu önlemek için artık bu tür gizli görevleri , yetkim altında olan Anbu'lara veriyordum. Aynı Naruto'yu gizlice takip etmesi için Anbu'da yer alan Rin'e görev vermem gibi , benim yerime başkalarına görev yaptırmayı sağlamak içten içe hoşuma gidiyordu.

Aklımda ki düşünceleri çıkarmaya çalışarak yapılacak olan işlere odaklanmaya çalılıyordum. Ama bu odaklanmaya çalışmam ofisimin kapısının tıklatılması ile sona ermişti.

Kapıya bakarak "Gir" dedim. Bunun üzerine içeriye yetkim altında olan Anbu'lardan birisi girdi. Yüzünde maske olduğu için kim olduğunu anlamkta zorlanıyordum.

Anbu önümde eğilerek "Hokage-sama" dedi. Bu ses hiç şüphesiz ki Rin'e aitti. İyi insan lafının üstüne gelirdi. Umarım söyleyecekleri şeylerde en az onun kadar iyidir.

Rin , rahat konuşabilmek için maskesini çıkarttı. Ve "Naruto ile ilgili çok önemli ve bir o kadar da kötü bir şey öğrendim Hokage-sama" dedi.

Endişeli olduğumu belli etmeyerek "Ne öğrendin ?" diye sordum.

Rin "Naruto , aslında 9 kuyruklu tilkinin jinchuriki'siymiş." dedi.

Otruduğum masadan hızlıca ayağa kalkarak "Neee !" diye tepki verdim.

Rin "Üstelik , Sunagakure'den gelen transfer öğrencilerinden olan Gaara'da 1 kuyruklunun jinchuriki'siymiş. Bunun anlamı..." dedi ama cümlenin devamını getirmedi.

Önümde duran masayı kırarak "Bunun anlamı Sunagakure köyü bize darbe yapmak için sahip olduğu jinchuriki'sini bizim köye göndermiş. O şerefsiz 4. Kazekage'ye gerçek adını bile bilmiyorum. Demek ki o kadar önemsiz biri ama ona güvenmemem gerektiğini biliyordum." dedim.

Rin "Peki şimdi ne yapacağız Hokage-sama ?" diye sordu.

Yumruklarımı sıkarak "Chunin sınavlarını iptal ediyoruz. Gaara konusuna gelecek olursam. Onun için birkaç Jounin seviyesinde olan ninjalar ayarlayacağız. Naruto'yu ise gafil avlamak için pusuda bekleyeceğiz. Ama bunu yapmadan önce Uchiha Obito'ya haber verin. Çünkü o olmazsa Konaha köyü yok olmuş demektir." dedim.

Rin "Emredersiniz Hokage-sama" dedi ve hızlıca odamdan dediklerimi yapmak için ayrıldı. Ben ise Hokage'lik elbisemi koltuğuma koyduktan sonra ofisimden çıktım. Çünkü bu sefer devreye bende girecektim. Çünkü artık olay çığrını aşalı bâya bir olmuştu. O zaman bu hayatta en sevdiğim şey olan kumarı başlatıyorum.