Twenty five ✨

8.8K 376 45
                                    

Akşam saat altı gibiydi ve sıkıntıdan patlayacak gibiydim.

Mahalleye de çıkamıyordum Alihan'ı görürüm diye.

Henüz bu yüzleşmeye hazır değilim.

Kanepede oturup hayatı sorgularken "Batu..." diye bağırdı Selim.

"Lan Batu!"

Yüzümü buruşturdum. Cevap verene kadar bağıracaktı. Bu yüzden ayağa kalktım ve balkona çıktım.

"Ne var ne? Ne bağırıyorsun oğlum?"

Genişçe gülümsedi.

"İyi akşamlar yavrum." dedi şebek gibi sırıtarak.

"Sana da."

"Hadi gel aşağı okey oynayacağız."

"Yok ya." dedim "Gelmiyorum ben."

Kaşları çatıldı.

"N'oluyor oğlum? Yeni gelin gibi eve kapandın." diyince bir kıkırtı duydum.

Kim olduğuna bakmama bile gerek yoktu.

Kızardığımı hissediyorum...

"Saçmalama istersen. Hem çağırın Hasan'ı. Oynayın işte." dedim güçlükle.

"Hasan yok." dedi keyifli sesle Alihan "Gitti. Tabii senin haberin yok."

Deminden beri gözlerim ilk defa ona döndü. Şaşkınca ona bakmaya başladım.

Neden içimden bir ses bu işte bizzat onun parmağı olduğunu söylüyor..?

"Hadi naz yapma. İn aşağı lan." dedi Selim.

Tekrar ona döndüm ve "Geliyorum." dedim.

On dakika içinde aşağıdaydım.

Kahvede oturan herkese selam verdim ve bizimkilerin yanına ilerledim.

"Hoş geldin kardeşim. Geç otur."

Kafamla onayladım ve oturdum.

Alihan'ın yanına...

Çaktırmadan ona baktığımda boynundaki morlukları gördüm.

Kapatmaya çalışmamıştı bile.

En az benimkiler kadar kötü duruyordu.

Tanrım bunları ben yaptım...

Dehşetle yüzümü çevirdim.

Şu an acayip utanıyordum. Ama sadece bu. Başka bir şey yoktu. Yanlış bir şey yapmışım hissi yoktu.

Sanki tek doğru...

"Batu oynasana kardeşim."

Suat'ın sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım ve oyuna odaklanmaya çalıştım. Ama sadece çalıştım.

Kahve kapanınca ayaklandık.

Selim ve Suat evlerine doğru ilerlerken ben de karşıya kendi evime doğru yürüdüm.

Apartmana girince kolumdan çekildim ve sırtım sert duvarla buluştu.

Bir el bağırmamı engellemek için ağzımı kapattı.

Alihan...

Sakinleştiğimi görünce elini indirdi ve bana bakmaya başladı.

"Neden kaçıyorsun benden?" diye sordu merakla.

Gözlerimi kaçırdım.

"Kaçmıyorum..." dedim oldukça kısık sesle.

Güldü ve üzerime eğilip kafasını omzuma yasladı.

"Kaçıyorsun yavrum." dedi gülümseyerek "Basbayağı kaçıyorsun..."

Nefesim tekledi.

Yarı sarılır pozisyondaydık.

Sarılmanın anatomisini görmüştüm daha önce ve çok etkilenmiştim.

Benim boşluğumu onun, onun boşluğunu benim kalbim dolduruyor...

Nefes alamadığımı hissedince onu ittim ve hızla evime koştum.

Kalbim deli gibi çarpıyordu...

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Hello millet. Bölümü atar, yazar kaçar. Love you all 🤎

~•~•~Elaine Laila Parker~•~•~

~•~•~01.07.2023~•~•~

MAHALLE ABİSİ •|• BxB •|•Where stories live. Discover now