MAHALLE ABİSİ •|• BxB •|•

✨ Twenty three ✨

Medya: Alihan (lütfen üstümden geç diye bağırmama ramak kaldı)

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Ben şok içinde balkonda dikilip olan biteni algılamaya çalışırken kapı çaldı.

Kalbimin hızı mümkünmüş gibi daha da artınca vücudumdan ani bir elektrik akımı geçti. Öyle ki saç telime kadar hissettim...

Kafamı sallayarak zar zor içeri girdim ve kapıya doğru yürüdüm.

Ellerim ayaklarım zangır zangır titriyordu. Ama bu kesinlikle korkudan değildi.

Sahi nedendi?

Yavaşça kapıyı açtım.

Alihan kapıda dikilmiş bana bakıyordu.

Gözleri... İrkildim... Bakışlarının ilk kez anlamı vardı... Ya da ben daha yeni anlaya bilmiştim.

Beni baştan ayağa süzdü ve ben ne olduğunu anlamadan içeri girip kapıyı son hızla kapattı.

Sırtımı hızla kapıyla buluşturdu ve nefes almama dahi izin vermeden dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

Daha ilk saniyede... Göz bebeklerimin ne denli büyüdüğünü, vücudumdan geçen, az öncekini çok rahatlıkla sollayan elektrik akımının şiddetini, kalbimin ne denli büyük bir hızla çarptığını iliklerime kadar hissetmiştim...

Üstelik tüm bunları dudağıma sadece temas eden dudağı sayesinde, bir saniyede, hissetmiştim...

Basit bir temas vücudumu bu hale getirmişken daha ileri giderek dudağını hareket ettirdi. Bu küçücük hareket teslimiyet bayrağını çekip tüm iplerimi karşımdaki adama teslim etmeme neden oldu ve ben gözlerimi kapattım.

Daha en başından oldukça tutkulu bir öpücüktü bizimkisi. Çünkü ilk kez tutkuyu bu denli hissediyordum. Sanki dokunursam...

Dudaklarımı oynattım çok düşünmeden. Zaten düşününce bir yere varamıyordum...

Çok hızlıydı. Öyle ki ben neredeyse onun hızına yetişemiyordum. Ben..?

Alt dudağımı dudakları arasına aldı ve ısırarak emdi. Galiba dudağım patlamıştı. Çünkü ağzıma kan tadı geldi. Ve bu acayip hoşuma gitmişti.

Bir süre sonra aynı şeyi üst dudağıma da yaptı.

"Alihan..." diye inledim nefes nefese.

Nefesimi kesmişti.

Fakat bu onu durdurmadı ve beni tek hamlede kucağına aldı.

Kollarımı boynuna doladım ve ondan yüksekte olduğum için ipleri ben elime aldım.

Ve tıpkı benim dudaklarıma yaptığı gibi ben de onun dudaklarını ısırarak emmeye başladım.

Fakat bir tık daha ileri giderek işe dilimi de karıştırdım. Dilim ağzının içini talan ederken derince inledi.

Bu sırada sırtım yumuşak bir zeminle buluştu.

Benim yatağım...

Bir kaç dakika daha tutkulu bir şekilde öpüştük ve en sonunda nefes almak için ayrıldık.

İlk kez öpüşüyorduk ama dudakları hiç yabancı değildi...

Öyle mi dersin?

Göğsüm hızla inip kalkıyordu ve şimdiden ne kadar perişan göründüğümü hissediyordum...

Gözlerim derin derin nefes alan adamı buldu.

Bu görüntü... Kızarmış yanakları, şişmiş dudakları... Siktir bu görüntü çok güzeldi ve kasıklarımı deli gibi sızlatıyordu.