Sixteen ✨

9K 380 91
                                    

Medya: Alihan bebeğim...

Açık ara en sevdiğim fotoğrafı ve Lady Gaga

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Karanlıkta oturmuş düşünüyordum. Ama neyi derseniz, bilmiyorum...

Yaklaşık iki saattir salondaki koltukta boş boş oturuyordum. Yemek bile yememiştim. Vücudum uyuşmuş, gözlerim karanlığa alışmıştı. Öyle ki televizyon ünitesi ve kitaplağımın nasıl tozlandığını görüyordum. Bir ara silsem iyi olacak.

Derin nefes aldım ve ayağa kalktım. Ama önce bir şeyler içmeliyim. Susamıştım çünkü.

Çayın altını yaktım ve balkona döndüm. Gözlerim kendi balkonunda oturan Alihan'ı buldu.

Fazla düşünceli görünüyordu.

Senin gibi.

Elinde içki şişesi vardı. Ne yani içiyor mu o? İlk kez Alihan'ı içki şişesiyle görüyordum ve doğal olarak şaşırmıştım.

Bir kaç dakika sonra çayım ısınmıştı. Bardağa koyup balkona çıktım ben de.

Geçip yerime oturdum ve Alihan'a döndüm. O da zaten bana bakıyordu.

"Selam." dedim ve çay bardağımı yukarı kaldırdım kadeh gibi.

Gülümsedi ve o da şişeyi yukarı kaldırdı.

"Aleyküm selam."

Çayımdan bir yudum aldım ve "Ne o? Dertli gibisin. Ret mi yedin?" diye sordum şakayla karışık.

Cevap vereceğini düşünmüyordum fakat o beni yanıltarak şişeden bir yudum aldı ve "Tch rahat ol." dedi alayla.

Gülümsedim ve çayımdan bir yudum aldım.

"Ben rahatım. Bence sen de ol. Zaten bu tiple seni reddeden kız ya salaktır, ya salaktır."

Güldü.

"Kız... Evet haklısın. Çok salak." dedi kıkırdayarak.

Kaşlarım çatıldı.

Ne demek istediğini anlamamıştım. Belli ki baya sarhoştu.

"Seni ilk kez içerken görüyorum." dedim.

"Olabilir." dedi derin nefes alarak. "Her şeyin bir ilki vardır."

Bir kaç dakika sessizlik oldu aramızda. Sadece birbirimizin gözlerine baktık.

"Özel değilse neden içiyorsun?" diye sordum dayanamayarak.

Burukça gülümsedi.

"Gerçekten umrunda mı?"

Duraksadım. Gerçekten umrumda mı? Önemsiyor muyum onu?

"Evet." dedim tereddüt etmeden.

Size yemin ederim gözleri öyle bir parladı ki... Gülümsedi.

"Boş ver." dedi gülümsemeye devam ederek.

"Peki." dedim kısık sesle.

Bir süre daha sessizlik oldu. Bu sefer sessizliği ilk o bozdu.

"Nasıl geçti üniversitede ilk günün?" diye sordu.

Gülümsedim.

"Sıkıcı." dedim ve "Bir profesör var ilk günden ders işledi." diye ekledim.

"Manyak Altay..." dedi kıkırdayarak.

Kaşlarım havalandı ve gözlerim büyüdü.

"Evet adı Altay'dı." dedim şaşkınca.

Gülümsemesi büyüdü ve "Batuhan..." dedi oyuncu bir tavırla "Sen benim hukuk okuduğumu biliyor muydun?" diye sordu dalga geçerek.

Siktir, siktir, siktir...

"Sen şaka yapıyorsun..." dedim büyükçe gülümseyerek.

"Yo gayet de."

Alt dudağımı ısırdım ve gülümseyerek onun güzel yüzüne baktım. Çok saçma belki ama kendimi çok mutlu hissediyordum.

"Beni şaşırtmaya devam ediyorsun."

Derin nefes aldı.

"Eh benim hakkımda bilmediğin o kadar şey var ki, oğlum. Bu ne ki?"

Kafamla onayladım.

Bu sırada telefonum çaldı. Cebimden çıkardım ve arayana baktım.

Afra arıyordu.

"Efendim Afra." dedim gülümseyerek.

"İyi akşamlar Batu..." dedi neşeli sesiyle.

Gülümsedim.

"Sana da. Bir şey mi oldu?"

"Ya ben not almayı unutmuşum. Sende varsa?"

Evet bir dersim Furkan bir dersim de Afra ile ortaktı.

"Var var. Atarım merak etme."

"Bir tanesin. Çok sağ ol. Görüşürüz. Hadi öptüm bye."

Nefes almadan konuşmasıyla kahkaha attım ve "Ben de öptüm. Görüşürüz." dedim.

Telefonu kapatıp tekrar cebime koydum ve Alihan'a döndüm. Dalmış gibiydi ve elindeki şişe tamamen boşalmıştı.

"Alihan..?" diye seslendim tereddütle.

Gözleri beni buldu. Sanki bir şey anlamayayım diye özellikle boş bakıyordu gözleri.

"İyi geceler Batuhan." dedi ve ayağa kalkıp benim bir şey dememe izin vermeden içeri girdi.

"İyi geceler..." diye fısıldadım duymayacağını bile bile.

Gözlerim dolmaya başladı yine.

Siktir bu da neydi şimdi???

Zaten baya bir süredir onun gözlerine bakmak ağlama hissimi körüklüyordu ve şimdi de...

Geçen sefer bahanen vardı Batuhan. Fakat şimdi... Şimdi bahanen ne? Neden ağlıyorsun?

Siktir... Bilmiyorum... Bilmiyorum...

Gözlerimden bir damla yeri boyladı.

Neler oluyor sana Batuhan?

"Kes artık sesini..! Bilmiyorum dedim." diye bağırdım.

Sonra ne yaptığımı farkedip elimle ağzımı kapattım ve koşarak içeri girdim.

Gözyaşlarım durmadan akıyordu.

"Neler oluyor bana?" diye mırıldandım güçlükle.

Yere çöktüm. Kalbim sıkışıyordu.

Acı... Günlerdir anlam veremediğin o şey acı Batuhan...

Dedi iç sesim. Ben şimdi anlıyorum da bu basit bir iç ses değildi. Zihnimin sesiydi...

"Ne?" diye mırıldandım.

Onun gözlerinde gördüğün şey acı... O, acı çekiyor. Ve sen onun yerine ağlıyorsun...

"B-ben..." dedim ve devam edemedim.

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Hello millet... Nasılsınız? Bir bölüm yazmıştım ki böyle ağlamaktan ciğerleriniz çıkacak. Sonra dedim ay dram yeto ve sonunu değiştirdim. Az daha Batu her şeyi hatırlıyordu... Ama şükran öyle bir şey olmadı. Çünkü biz daha intikam alacağız ondan. Sürünecek. Şimdi vicdanına hesap veriyor vicdansız. Neyse öpüyorum ve kaçıyorum. Love you all 🤎

~•~•~Elaine Laila Parker~•~•~

~•~•~27.06.2023~•~•~

MAHALLE ABİSİ •|• BxB •|•Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu