Onu odada bırakarak çıkmıştım. Yusuf'un yanına gittiğimde koşarak kucağıma gelmişti. Uğur da buradaydı. "Karar verdiniz mi?" Sessizce kafamı salladım. Kabul etmekten başka çarem yoktu ki zaten. "O hâlde gitmeden Pınar seni bir muayene etsin. Herhangi bir tersliğe karşı hazırlıklı olalım." "Olur.."

Resmen çaresizliğimde boğuluyordum. Emir Asaf da gelmiş ve Uğur'un son söylediğini duymuştu. "Hilal Yusuf'la biraz daha ilgilenir misiniz?" "Tabii ki. Ama noluyor? Her şey yolunda mı?"

Yusuf'u kucağımdan indirip ayağa kalktım. "Olucak.." Uğur kalkmış ve önden yürüyordu. Ben de peşine takıldığımda yanımda bir gölge daha vardı: Emir Asaf. Pınar hanımın odasına geldiğimizde ben muayene için kalırken, onlar süreci konuşmak için yanımızdan ayrılmışlardı. "Hoş geldin Hira. Bulunduğunuz durumu Uğur anlattı. Sağlıklı bir hamilelik geçirmen için elimizden gelen her şeyi yapıcaz merak etme. Ama öncesinde bir muayene edelim seni." Sedyeye uzandığımda önce ultrason ile baktı. Daha sonra ise vajinal bir muayene yaptı. Yusuf'tan dolayı alışık olduğum için garipsememiştim.

Muayene bittiğinde tekrar masaya döndük. Bu sırada kapı çalınmış ve Uğur ile Asaf gelmişti. "Tam zamanında geldiniz. Buyrun." Asaf karşıma otururken Uğur da onun yanına oturmuştu. "Muayenede şimdilik hamileliğine engel bir durum görmedim. Fakat hamilelik sürecin için bir tahminde bulunabilmem adına ilk doğumun hakkında bilgi almam lazım." Gözlerim anlık olarak Emir Asaf'a kaymıştı. O zaten bana bakar vaziyetteydi. Tekrar Pınar hanıma dönüp konuşmaya başladım. "Yaşadığım stres dolayısıyla çok da sağlıklı bir hamilelik geçirdiğimi söyleyemem. Uymam gereken bir beslenme programım vardı ve bunun dışına çıkamıyordum. Hamilelikte bir de tansiyon baş gösterdi. Doktorum bu yüzden sezaryen yapmak istese de doğumda bir sıkıntı çıkmadı ve normal doğum yaptım." Pınar ben konuşurken bazı notlar almıştı. "Tansiyon bizim için önemli bir etken. Bunu bilmemiz iyi oldu. Bir dahaki gelişinde beslenme programını da getirir misin lütfen." "Tabii getiririm."

Birkaç konu hakkında daha konuşup çıkmıştık odadan. Yusuf beni gördüğü gibi koşmaya başlamıştı. "Anneeeem." Koridordaki birkaç kişi onun sesine dönerken açtığım kollarıma atlamıştı. Gören günlerce ayrı kaldık sanırdı fakat ben oğlumdan ayrı kalmamak için işimi bile evden yapıyordum. "Tam bir anneci." Ece'ye gülümseyip oğlum kucağımdayken ayağa kalktım. Telefonum çalınca Yusuf uzanıp çantamdan çıkarmıştı. Çok da yardım ederdi annesine.

Arayan İpek'ti. Tabii unutmuştum kızı. Bekletmeden açtım. "Hiraa! Hani haber verecektin?! Çatladım burda." "Haklısın canım unuttum. Geliyoruz zaten şimdi." "Tamam çay yapıyorum o zaman." "Olur."  Telefonu kapatıp tekrar çantama koymuştum. Saçlarımla oynayan Yusuf'un elini kenara çekerek kızlara döndüm. "Kızlar işiniz yoksa bize gelsenize." Hilal Yusuf'un yanağını sıkıp konuştu. "Ben gelirim valla." "E ben de gelirim o zaman."

"Oh valla dışlandık resmen." Anıl ve Yaman sitem ederken kızlar alayla gülmüşlerdi. Kızlarla yürümeye başlayacakken Emir Asaf önümde belirmişti. "Kimliğin.." Sıkıntıyla nefesimi verip Yusuf'u Asaf'a uzattım. Tereddüt etmeden almıştı. Yusuf zaten dünden razı gibiydi. Çantamdan kimliği bulup çıkardığımda ona uzattım. Alıp cebine koyduğunda Yusuf da onun yanağını öpmüştü. "Bay baayy." O afallamış bir şekilde dururken Yusuf kucağından inmiş ve elimi tutmuştu. Ah be oğlum, erken yaşta öldüreceksin babayı..

"Eşyalarınızı topla. Yarın alıcam sizi."

Bir şey dememe müsade etmeden ayrılmıştı yanımdan. E hödük diye boşuna demiyordum adama.

Kızlarla hastaneden ayrılıp bizim eve gelmiştik. Kapı sesini duyan İpek ise yanımıza adeta uçmuştu. "Nerde kaldını- bunlar kim Hira?" Yusuf'un ayakkabılarını çıkarıp ayağa kalktım. "Hilal ve Ece. Emir Asaf'ın kuzenleri." İpek'in ağzı o şeklini alırken ağzını kapattım. "Dur bi kızım ya! Siz ne ara tanıştınız da böyle oldunuz?! Ay şokum şok şu an!" "Şokun içeride mi şok olsa acaba İpek? Kapıda kaldık."

"Ay pardon. Buyrun buyrun." Kenara çekilerek geçmemize müsaade etti. Hep birlikte salona geçtiğimizde İpek de çayları koyup gelmişti. Yusuf ise kucağımda göğsüme yaslanmış, uyku sinyalleri veriyordu. E yorulmuştu tabii. Saçlarını okşayarak uyuma sürecine katkı sağladım ben de. Onun eli de yanağımı bulmuştu.

İlk olarak İpek'e hastaneye kadar olan süreci anlatmıştım. Ardından kızlar da bilmediğinden hepsine hitaben gelişmeleri anlatacaktım fakat öncesinde uyuya kalan Yusuf'u yatırmıştım. Geri döndüğümde ise atlamadan her şeyi anlatmıştım. "Kimliği nikâh için istedii! Şimdi anladım." "Çok zekisin Ecee!"

"E şimdi bizim bir yeğenimiz daha mı olacak?" İpek'in sorusu ile gerçekle bir kez daha yüzleşmiştim. Yusuf'a olan hamileliğimde yaşadıklarım bir bir gözümün önüne gelirken gözlerim doldu. Usulca kafamı salladım. İpek halimi anlamış olacak ki hemen kolları arasına almıştı. "Ağlama kuzum benim. Bak kaç kişiyiz, geliriz elbet üstesinden." "Evet. Her zaman yanındayız artık Hira."

"Aynen kızlar haklı. Hem Emir Asaf da var artık. Tamam ilk başta yemiş bir halt ama Yusuf'u görünce fikri değişmiş bence Hira. Kaç yıllık kuzenimi bakışından tanıyorum ben ve sana yemin ederim ki Emir Asaf birine ilk defa şefkatle baktı. Oğlunu benimsedi Hira." Hilal'in sözleri istemsizce umut vermişti bana. Amansız bir hayale dalmıştım. Belki bizim birbirimizi sevmediğimiz fakat Emir Asaf'ın çocuklarını çok sevdiği bir hayal...

Bölüm sonuu

Nasıldı bölüm?

Karakterler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Yorum ve oylarınızı bekliyorum. Yeni bölümde görüşürüz canlarım❤️

(Annesinin kucağında yatan bir Yusuf temsili)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Annesinin kucağında yatan bir Yusuf temsili)

Bî- misâl HayatWhere stories live. Discover now