3.Bölüm

49 15 16
                                    

Gitar kursuna geldiğim dükkanın karşısındaydık. Çağan benimle gelmişti. Motordan inmiş çağan'ı bekliyordum yavaş yavaş kaskını çıkarıyordu. Gören elinde bomba vardı. Kaskını çıkardı, saçlarını düzeltti. Motorun aynasın bakıyordu.
o sırada benim onu beklediğimi gördü. mahcup bir şekilde hızlı hızlı yanıma geldi.

Gülümseyip yanıma ilerledi. Dükkana doğru ilerlediğimiz de birini görerek duraksadım. Çağan neden durduğumu sorgulamak isteyerek baktı baktığım noktaya bakarak oda yutkundu küçükken bizi korkutan o adamdı tam hatırlıyordum.Neyseki bize zarar vermemişti. Kurtulabilmiştik korkudan bir adım geriledim, bu neydi böyle?

O gün daha küçüktük çok küçüktük bir suçumuz yoktu bir şey yapmamışken korkutulmuştuk. Korku bazen biri bize birşey yapmadan da yapılan birşeydir.

Mesela kendimizi kötü hissettirecek bir kaç cümlesi bile yeterliydi bizler için. Karşımdaki adamı tanımıyordum evet ama kim gönderdiğini tahmin ediyordum. Bu kadar ileri gider mi insan? Hem beni bıraktı hem adamlar gönderiyordu. Çok küçüktüm. Ona karşı bile gelemiyordum. Öyle bid gücüm yoktu.Bunu kim gönderdi bilin bakalım? Tabiki annemdi. Yine anne diyebiliyordum ya helal olsun bana.

Parktaydık ben salıncakta oturuyordum. Çağanda beni sallıyordu saçlarım simsiyahtı hala da öyle gözlerim sarı ve kahverengi karışımıydı adeta. Yedi sekiz yaşlarındaydım. saçlarım örgülüydü,hava çok soğuktu ama yinede salıncakta sallanıyorduk.

"Çağan çok soğuk eve mi gitsek ? "
Bana bakıp kafasını sağ ve sola salladı.
Bu soğukta dışarı çıkmak Çağan'ın fikriydi.

"Tutku ne saçmalıyorsun çok sıcak tavuk gibi piştim soğuk diyorsun birde "
Saçmalama der gibi baktım. Hava cidden soğuktu. Benim üzerimde ceket veya mont olmadığı için üşüyordum. Çağan'ın üstünde mont vardı. Belki oyüzden sıcak geliyordur.

Hasta mıydım acaba? Kontrol etmek için avucumu alnıma bastırdım ama ateşim yoktu. İçimde çok kötü hisler vardı anlamlandıramadığım.Biri yanımıza yaklaştığını gördüm.Otuz iki yaşlarında
Bir genç adamdı.Göz altları çökmüştü.Siyah rengine dönüşmüştü
Ve korkunç duruyordu.Dalgalı saçları ve elinin üzerinde bir kedi gözü çizilmişti. Sağ elinin üzerine.Onu incelemeyi bırakmıştım oda gözlerini bana dikmişti.

"Merhaba çocuklar size bir şey söylemek istiyorum, sen tutku değil misin? Bizi annen gönderdi,bizimle gelmen gerek annen seni görmek istiyormuş" Her söylenene inanır mıydınız?

Çağanla birbirimize baktık annem beni küçüklüğümden beri bırakmıştı. Beni ben büyütmüştüm babamı kaybettikten sonra annem ortadan kaybolmuştu resmen onu aramadım sormadım,
Hep gelmesini bekledim, çalıştım her türlü işi yaptım her türlü işkenceye katlandım, ben büyümüştüm o küçük kız değildim.

Çağan kulağıma yaklaşarak gitmemem gerektiğini söyledi yabancılarla gitmemem gerektiğini,ama annemi özlemiştim beni bırakan o anneye gitmek istiyordum bu neydi böyle?
Bencillikmi? olabilir.

Tatlı sesimle

"Abi annem beni çoktan bıraktı benim bir anneye ihtiyacım yok " dedim
Yoktu benim annem kimdi?
Ben miydim kendime olan anne ?
Kim kimi büyüttü her insan anne olabilir miydi? Bazen annen yaşasada ölmüş gibi gelir ve ölmüş olanı hayatında varmış gibi....

Sallancaktan kalktım tam gidicektim ki adını bilmediğim koca adam bileğimden tuttu ona baktım göz göze geldik, bu okadar iğrenç bir bakıştı ki bir Allah'ın
Kuluna ait mi diye şüphe duyuyorum artık. Tüm deliler beni mi buluyordu.

Vahşi kediHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin