27🎈Rüya

1.8K 165 29
                                    

bölüm 1080 kelime galiba kitabın en uzun ve aksiyonlu bölümü becerememis olduğum icin özür diliyo ve yorum yapmanızı rica ediyorum cnmlar

27| Rüya

"Hala aynı şeyi mi düşünüyorsun?" dedi Eymen önüme geçip. Dudaklarımı büzüp başımı salladım. Tebessüm ederken saçlarımı karıştırdı. "Sadece rüyaydı. Hem rüyaların tersi olurmuş, merak etme bana bir şey olmayacak." Bomboş otoparkta sadece ikimizin sesi duyuluyordu.

Daha iyi hissetmem için söylediğini biliyordum ama içimdeki tedirginlik bir türlü geçmiyordu. Dün gece rüyamda Eymen'in vurulduğunu görmüştüm. En kötüsüyse rüyanın sonunu hatırlamıyordum, ona ne olduğunu. Bütün gün diken üstündeydim. Yine de korkulacak bir şey olmamıştı. Ama hala rahat değildim. "Elimde değil, korkuyorum senin için."

"Ama ben korkmuyorum." dedi saçlarımdaki elini yüzüme indirirken. Yanağımı sıkıp "Sevgilim mükemmel bir koruma olduğu için, benim içim rahat." dedi.

Ona gülümseyip "Sevgiliniz eve gittiğinizde size birkaç bir şey gösterebilir isterseniz." dedim.

Elini indirip kaşlarını kaldırdı. "Hmm, çok isterim. Hadi bir an önce arabaya geçelim o zaman."

Birkaç metre ilerimizde duran arabaya bakıp "Ben bir tuvalete gidip gelsem olur mu?" dedim. Bugün bir saniye olsun Eymen'in yanından ayrılmamıştım. Ve Eymen saat 22.00'a kadar mesai yapmıştı. Haliyle oldukça sıkışmıştım.

Başını sallayıp arabaya doğru ilerlemeye başladı. "Bekliyoruz."

Aceleyle giriş kattaki tuvaletlerden birine girip işimi hallettim. Tahminimce beş dakika bile olmadan otoparka geri dönmüştüm. Filmlerle kaplı arabaya ilerleyip kapalı sürgülü kapıyı açtım. Reyhan başını cama yaslamış uyuyordu, Eymen yoktu. Kaşlarımı çatıp ön tarafta şoför koltuğunda oturan Bahri'ye seslendim. "Bahri, Eymen Bey nerede?" Bahri'den ses gelmediği için dizimle koltuğa çıkıp dürttüm. Dokunmamla başı öne düşmüştü. Uyuyordu.

Hayır. Bayılmışlardı.

"Hassiktir." Aceleyle Reyhan'ı dürtüp uyandırmaya çalıştım. Başı bir sağa bir sola düşüyordu ama gözlerini açmıyordu. Derken elindeki kağıt parçasını fark ettim. Gözlerimi kırpıştırıp küçük yazıyı okumaya çaşlıştım.

Eymen Kandemir bir süre misafirimiz olacak.

"Hayır, hayır Eymen.. hayır." kendimi arabadan dışarı atmamla ben tuvalete gitmeden önce burada olmayan aracı fark ettim. Beni gördüler mi bilmiyorum ama araba gürültülü bir ses çıkartıp ani hızla hareket etti. Dikkatle baktığımda içeride bir haraketlilik olduğunu görebilmiştim. Kemerimin arkasına sıkıştırdığım silahımı belimden çıkartırken aracın bir plakası olmadığını fark ettim.

Düşünmeden tekeri hedef alıp sıktım. Sağ teker patlarken zaman kaybetmeden sol tekere de sıktım. İlkini kaçırsam da ikincisi isabet etmişti. Araç sola doğru kırdığında derin bir nefes alıp sol ön tekeri de indirdim. Duran arabaya doğru koşmam çok saçma ve tehlikeli olacağı için en yakınımdaki kolonun arkasına saklandım. Aracı kontrol ederken cebimden çıkardığım telefonla diğer korumalardan birini aradım. "Otopark, silahlı ve kalabalık gelin, acil."

Karşı tarafın cevabını beklemeden telefonu kapattım. Arabanın kapılarının açılıp kapanma seslerini duyunca iyice saklandım. Destek gelene kadar yerimi belli etmek istemiyordum ama bu sırada Eymen'in başına bir şey gelebilirdi.

Bir el silah ateş edildi. Korkuyla yutkundum, Allah'ım ne olur o silah Eymen'e ateş edilmemiş olsun.

"Teslim olmazsan Eymen Kandemir ölür." diye bağıran adamla köşeye sıkışmış hissediyordum.

Say Yes To Me | bxbWhere stories live. Discover now