23💦Makyaj

2.6K 188 20
                                    

askolar müjdemi isteyenzi bölüm sonunda kücük bir smut var dedim ki pride kutlaması olsun hadi bakim

23| Makyaj

eymen bey napıyosunuz amk

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

eymen bey napıyosunuz amk

mekanda böyle bisey discoluk değil ama anladınız iste siz kopkop var yine yani

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

mekanda böyle bisey discoluk değil ama anladınız iste siz kopkop var yine yani

Öncelikle neden bir iş kutlaması barda yapılırdı ki? Eymen neden bunu kabul etmişti? Tamam gece kulubü, disco gibi bir yer değildi burası ama yine de bardı sonuçta. Üstelik bugün pazartesiydi, kim haftanın ilk günü içkili bir kutlama yapardı ki? Tamam bunların hepsi bahaneydi. Ama elimde değil amına koyayım. Bana makyaj yapıp böyle güzel giyineceğinden bahsetmemişti.

Reyhan'la masamızda içkilerimizi yudumlarken etrafı izliyorduk. İkimizde sessizdik ama bunun sebebi benim Eymen'i gözleriyle yiyen herifleri aklıma not alıp çıkışta nasıl döveceğimi planlamam değildi. Reyhan her zaman sessizdi.

Derken beni şaşırtıp "Kuduruyorsun değil mi?" dedi. İlk defa resmi konuşmadığı için tuhaf hissetmiştim.

Baktığı yere bakınca masaya yaslandığı için yakası fazlasıyla açılmış duran Eymen'i gördüm. Bembeyaz cildi loş ışığa rağmen parlıyordu. Sessizce yutkunup karşısındaki adamlarda gözlerimi gezdirdim. Hiçbirinin sevgilime bakmadığına emin olduktan sonra "Çok mu belli oluyor?" dedim Reyhan'a.

İçkisinden bir yudum alıp yüzünü ekşitti. "İrem neden burada anlamıyorum."

Belli etmeden sırıttım. "Eymen Bey malikanede işi olmayanları da davet etti. Gelecekti tabi o da."

Tek seferde bardağındaki bütün birayı dikip sinirle etrafa bakındı. "Geldiğimizden beri İrem'e bakan lavukları sayıyorum. Daha sonra bana katılmak ister misin?"

Kahkaha atıp "Bende geldiğimizden beri Eymen'e bakanları hafızama kazıyordum ne tesadüf." dedim.

Benim aksime o gülmüyordu. "Sanırım yanına gitmelisin." dedi kaşlarıyla Eymen'i işaret ederek.

Yeniden sevgilime döndüğümde yanındaki adamın kolunu omzuna attığını gördüm. Zaten Eymen'in güzelliğinden ve etraftaki aç köpeklerden dolayı deliriyordum, bir de bu adam çıkmıştı şimdi. Oturduğum yerden kalkıp onların masasına ilerledim. Adamın kolunu iğrenç bir şeyi tutuyormuş gibi iki parmağımla tutup Eymen'in omuzundan çektim. Masadakiler bana bakarken ben hemen yanımdaki bana göre dünyanın en güzel adamına bakıyordum. Aramızdaki yakınlık ve onu ilk defa makyajlı görmem beni mahvediyordu. Yavaşça kulağına eğilip fısıldadım. "Beni büyülüyorsun." Geri çekildiğimde utanıp bakışlarını kaçırmıştı.

Diğerlerine dönüp "Acil bir durum varmış, hemen dönerim." dedi ve yanımdan geçip ilerlemeye başladı. Sırıtarak takip ettim onu tuvalete kadar.

Tuvaletten içeri girdiğimizde buranın lüks bir mekan olmasına sevinmiştim çünkü etrafta kusan alkolikler veya kafası güzel uyuşturucu çekenler yoktu. Etraf oldukça sakin, temiz ve şıktı. İki kişilik tuvaletlere göz gezdirip kimsenin olmadığını anlayınca bana döndü gülümseyerek. "Bir sorun mu var?"

Başımı iki yana sallayıp gözlerimi zor da olsa açıkta duran boynundan çektim. "Hayır, evet, çok büyük bir sorun var."

Kaşlarını çatıp "Ne oldu Hazar?" dedi.

Dayanamayıp belinden tutup kendime çektim bedenini. Hiç beklemeden dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Uzun zamandır susuz kalmışım gibi hızla öptüm dudaklarını. Dilimi içeri yolladığımda biraz emip geri çekildi. Bir şey demesine izin vermeden "Güzelliğin, tahrik ediyor beni." dedim.

Alt dudağını yalayıp gülümsedi. Yavaşça yüzünü yüzüme yaklaştırıp kulağıma uzandı. Dilini kulağımın ucuna değdirip hafifçe gezdirdi. Islattığı yere üfleyip boynuma küçük bir öpücük bıraktı. Eli kasıklarımda dolaşıp aletimin üzerinde durdu. "Çok mu tahrik oldun?" derken parmakları aletimi kavramıştı bile.

"E-Eymen!" dedim sıktığı için istemeden.

Dudaklarını boynuma sürterken "Hmm?" dedi.

Dayanamıyordum. Dayanamayacaktım. Belinden tutup hızla kucağıma aldım küçük bedenini. Bacakları belime dolanırken ellerini de ensemde buluşturmuştu. Kapısı açık kabinlerden birine girip kapattığım kapıya yasladım sırtını. Dudaklarım direkt olarak alt dudağını esir almıştı. Benim hızıma ayak uydurup üst dudağımı kavradı. Dillerimiz buluşurken, az önce uyandırdığı aletimi onunkine bastırdım. İnlemesine engel olamayıp ellerini gezdirdiği saçlarımı çekiştirdi. Bacaklarını belimden çekip yere indi. İnce dudaklarını dudaklarımdan ayırıp birkaç saniye nefeslendi. Eli yeniden aletimi bulduğunda sırıttı. "Kalkmış."

Alnımı alnına dayayıp "Kaldırdın." dedim.

Omuzlarımdan beri geri ittirip duvara yaslanmamı sağladı. Kilitlemediğim kapıya elini atıp kilidini döndürürken "İndirelim o zaman." dedi.

Ben bir şey demeye kalmadan pantolonumun düğmesini ve fermuarını çözdü. Göz temasımızı bozmadan yavaşça önümde diz çöktü. "Ey-Eymen..." diye mırıldandım. Bunu yapmak zorunda değildi. Ama onun umurunda değilmiş gibi görünüyordu. Dilini iç çamaşırımın üzerinden aletime değdirdi. Gözlerimiz hala ayrılmamıştı. Yavaşça yukarı doğru çıktı tenime değene kadar. Elleriyle çamaşırımı indirip aletimi avuçladı. O kadar sertleşmiştim ki aletim eline sığmıyordu. Önce birkaç defa çekti. Hemen sonra ucuna dilini değdirdi. O küçük temasıyla bile tüm bedenimin karıncalandığını hissetmiştim. Başımı arkaya yaslayıp dişlerimi sıktım.

Dilini aletimin ucunda gezdirmeye başlamıştı. Dondurma yalar gibi yaladı baştan sona. Her hareketinde derin nefesler alıyor inlememek için kendimi sıkıyordum. Ucunu ağzına alıp emdi. "A-aah."

Alabildiği kadarını ağzına alıyor, yanaklarına sürtüyor, dilini üzerinde gezdiriyordu. Emerken çıkardığı sesler bile beni azdırmaya yetiyordu.

Gittikçe hızlanmaya başlamıştı ve ben artık inlemelerimi engelleyemiyordum. O gözlerini bir saniye bile benden ayırmadan ağzıyla git gel yaparken bende kavradığım saçlarını çekiyordum istemeden. Bir eliyle ağzına alamadığı kısımları çekerken diğer eliyle pantolonunun fermuarını çözüp kendi aletini çıkarttı. Benimle ilgilenirken kendisi de sertleşmişti. Hem beni hem kendini çekmeye başladı.

Ağzıyla hızla git gel yaparken çıkan sesler ve benim inlemelerim küçük kabinde yankılanıyordu. "Eymen, du-ahh dur artık, geliyorum." dedim. Ama beni dinlemeden git gele devam ediyordu. "Dayanamıyorum Eymen, boşalmak üzereyim."

Ben kendimi tutamayıp ağzına gelirken o da aynı anda kendi eline boşalmıştı. Aletimi ağzından çıkartıp dudaklarının kenarından akan meniyi sildi. Ağzının dolu olduğunu görünce durumu idrak etmiştim, eğilip "Tükür, yutma." dedim. Ama o gözlerimin içine bakarak yutmayı tercih etmişti.

Hemen ardından dudağını yalayıp "Beğendim." diye mırıldandı.

Bu adam... bu adam çok fena bir şeydi.

.

simdi söyle ki
bu kitap yakında biticek gibimsi
su aralar bos olduğum icin hızlı hızlı bölüm yazmaya calısıyorum haziran bitmeden final gelir diye düşünüyorum ama kesin olmasın hadi bakim

Say Yes To Me | bxbWhere stories live. Discover now