7🎈Sandviç ve Meyve Suyu

2.6K 269 48
                                    

7| Sandviç ve Meyve Suyu

Bir kere bile, bu adam bir kere bile gülümsememişti. Bugün 4. günümdü ve Allah şahidim ki bir kere bile Eymen'in güldüğünü görmemiştim. Hatta gülmeyi geçtim ufak bir tebessüm bile yoktu. Ya ciddiyim, onu da geçiyorum herhangi bir mimik bile yapmıyordu ki.

Kimseye sinirlenmiyordu, sıkılmıyordu, merak etmiyordu... hiçbir şey, hiçbir şey olmuyordu.

Daha dün sabah ofise girerken asistan kızlardan biriyle çarpışmıştı ve kız Eymen'in üzerine kahve dökmüştü. Normal biri olsa buna kızar ya da ne bileyim sıcak kahveden dolayı canı acır, bir şekilde belli ederdi. Bu adam ise sadece kahveye bulanmış beyaz gömleğine birkaç saniye bakıp kıza "Dikkatli ol." dedikten sonra Reyhan'a yeni gömlek getirmesini söyleyip odasına girmişti.

Ya da salı akşamı? Mesai bitimine kadar toplantıdan toplantıya girmişti. Tabi ki Eymen'le beraber bende içeriye giriyordum, bu sayede tüm toplantılara bende şahit olmuş oluyordum. Her neyse, saatlerce o kadar çok toplantıya girmiştik ki. Ben sıkıntıdan ağlayacak raddeye gelmiştim, hadi ben neyse toplantıdaki bazı kişilerin bile tek bakışta inanılmaz sıkıldıklarını artık bitmesini istediklerini anlayabiliyordum. Ama gelin görün ki Eymen öylece sunum yapan çocuğa ve arada söze giren çalışanlarına bakıyordu. Birkaç defa yorum yapmak dışında neredeyse hiç konuşmamış ve saatlerce oturduğu yerden kalkmamıştı. Tüm bunlara rağmen yüzü nasıl bu kadar ifadesiz durabiliyordu?

Onun yüz ifadesinin değiştiğini gördüğüm tek sefer, mülakat sırasında anlık olarak yüzüne yansıttığı korkuydu.

Tamam düşünecek olursak gerçekten çok tatlı bir dış görünüşe sahipti. Omuzlarına kadar gelen dalgalı sarı saçları, benimkine kıyasla daha koyu olan mavi gözleri, pembe ince dudakları, küçük burnu, kısa boyu, taktığı takılar... gerçekten hepsini bir araya getirince benim tipim oluyordu. Erkeklerden hoşlanmıyor olsam bile onu çok tatlı bulacağıma emindim. Zaten dikkatimi bu kadar çekmesinin sebebi birebir kriterlerime uyuyor olması ve kişiliğinin ardındaki gizemdi.

Tek sorun onun artık bir robot olduğunu düşünüyordum.

"Bugünkü toplantımız bitmiştir arkadaşlar, iyi gidiyoruz ama daha iyisini bekliyorum. Dağılabilirsiniz."

Eymen'in sesiyle daldığım düşüncelerden sıyrılıp biz hariç kimsenin kalmadığı toplantı odasında gözlerimi gezdirdim. Masada bir tek o vardı. Kalkmadığını fark edince yanına gittim. Gözlerini kapatmış iki parmağıyla başını ovuşturuyordu. Başı mı ağrıyordu ki? "İyi misiniz efendim?"

"İyiyim." dedi ve masaya tutunarak ayağa kalktı.

Bir adım atmıştı ki sendeleyerek dizlerinin üzerine düştü. Düşmeden önce belinden tutmuştum, bu yüzden yavaşça dizleri yere temas etmişti. Hemen küçük bedenini kucağıma alıp az önce kalktığı koltuğuna oturttum. "Siz iyi değilsiniz? Bir sorun mu var, Reyhan'ı çağırayım mı Eymen Bey?"

"Hayır hayır..." diyerek başını iki yana sallayıp yüzüme baktı "...çağırma kimseyi. Sadece başım döndü."

Kaşlarımı çatıp "Eymen Bey siz sabah kahvaltı yapmadınız, bugün öğle aranız da görüşmelerle geçti hiçbir şey yemediniz. Açlıktan başınız dönmüş olmalı." dedim.

Bakışlarını yüzümden kaçırıp sağa sola bakmaya başladığında haklı olduğumu anlamıştım. Hiçbir şey demeden koşar adım toplantı odasından çıkıp Reyhan'ın odasına girdim. Kenara bıraktığım postacı çantamdan sabah kendim için hazırladığım ama gün içinde yemeye fırsat bulamadığım sandviçi ve küçük meyve suyunu çıkardım. Yeniden hızlıca Eymen'in yanına gittim. Bıraktığım yerde oturuyordu öylece.

Elimdeki sandviçi uzatıp "Pek damak zevkinize göre olduğunu sanmıyorum ama şimdilik açtığınızı bastırmanızı sağlayabilir." dedim.

Kısa bir an gözlerime bakıp yeniden önüne döndü. Elimdeki ekmeği alıp üzerindeki streç filmi çıkardı. Küçük bir ısırık aldığı sırada meyve suyuna pipeti takıp uzattım. Elimden almak yerine pipetten biraz meyve suyu içip geri ekmeğe dönmüştü.

"Teşekkür ederim." diye mırıldandı.

Dişlerimi göstererek gülümseyip "Ne demek efendim." dedim.

Bakışlarını benden kaçırarak yemesi, pipetten meyve suyu içerken büzüşen dudakları, ekmeği iki eliyle tutuşu... tatlıydı.

Gözlerimi bir saniye olsun üzerinden ayırmadan diz çöküp ona meyve suyu içiriyor oluşum, onu utandırmış olmalı ki yanakları gittikçe kızarıyordu.

Sanırım utanabiliyordunuz ha Eymen Bey?

.

şimdi şöyle ki ben bu gece bölüm yazabilirim
eğer yazarsam yarın bölüm gelir
ama yazmazsam sıçanzi anca pazartesi yazabilirim

Say Yes To Me | bxbWhere stories live. Discover now