Ağa'nın Torunu!

-27-... Seni Her şeyinle seviyorum ben!..

@yazar4catlak

İyi okumalar...

"Ne yapıyorsunuz?!"

"A-Altay bey ben..-"

"Düzelt sende üstünü!"

Ayşe üstünü düzeltirken Caner başı eğik bana bakıyordu.

"Ne yapıyorsunuz siz burada! Benim odamda, benim şirketimde!"

Tamam, tam olarak benim şirketim değil ama olsun..

"Altay bey, be-ben aslında..-"

"Sen sus Ayşe! Seni dinliyorum Caner?"

"Özür dilerim Altay bey! Benim hatam.."

"Bir daha sakın ama sakın bu işi bu şirkette yapmayın! Anlaşıldı mı?!"

"Peki Altay bey, tekrar özür dileriz"

İkisi de dışarı çıkınca masamın önündeki tekli koltukların birine attım kendimi.. Bugün gerçekten çok yorulmuştum. Üç toplantıya girmiştim. Ve hepsi en az iki saat sürmüştü. Artık beynim, bedenim yorulmuştu. Tabii karım şuan yanımda olsa tüm yorgunluğum biranda giderdi. Ben hiçbir kadını böyle sevmemiştim. Hiçbir kadına böyle değer vermemiştim. Onunla ilk birlikte olduğum haz hala beynimin bir köşesinde duruyor. Kokusunu ilk içime çektiğim an, elini tuttuğum ilk an, dudaklarına ilk dokunduğum an, benim olduğu ilk an.. Her şey içimde köşelerde duruyordu. Şimdi benimdi. Sadece benim..

"Altay? "

Şimdide sesini duyuyorum bu hiç normal değil!

"Altay? Orada mısın?"

"Bade?"

Yere düşmüş telefonumu hemen alıp ekranına aktım. 'Nefesim' yazısını görünce içim huzur doldu. Keyfim dört köşe oldu..

"Bade'm?"

"Altay? Canım kaç saattir sesleniyorum ama!"

"Duymadım güzelim, telefon yere düşmüş.. Nasılsın?"

"İyi sen?"

"İyi, bir sorun mu var neden aradın?"

"Hayır, hala eve gelmedin? Çok güzel yemekler yaptım, hadi gel artk"

Sesindeki cilve beni benden almıştı sanki..

"Mm, Neler yaptın?"

O sırada masadaki evrakları toplayıp kilitli çekmeceye koydum.

"Çok sevdiğin şeyler, ama şey eve iş getirme olur mu?"

Hızla elimdeki çantayı masanın altına bırakıp kapıya yürüdüm. Sonra dönüp çekmeceden arabamın anahtarını aldım.

"Tamam güzelim, ama sen ne yaptığını söylesene.."

"Gelince görürsün! Hem sana sürprizim de var.."

"Bu cilveli sesinden ne anlamam gerekiyor?"

Küçük bir kahkaha atıp "Gel bakalım sen evine.." dedi.