GECE KELEBEĞİ

[6. BÖLÜM]: KUMRAL KAPLAN

Kocaman açtığım gözlerimle ona baktığımda o sadece sırıtmakla yetinmişti. Ettiği küfürle birlikte yola bakınca ilerdeki çevirmeyi gördüm. 'Ne yapacağız?' dercesine Asrın'a baktığımda yola bakarak,

"Sıkı tutun." Dedi ve gaza yüklendi. Çığlıklarım eşliğinde çevirmeden geçerken polislerin peşimize takılması uzun sürmedi. Polis sirenleri eşliğinde kovalamacamız başlamış oldu.

"Asrın sen manyak mısın! Yavaşla!" Diye bağırmamla Asrın'ın kahkaha atması bir oldu.

"Bunu geç fark etmen kırıcı ateş güzeli." Dedi kahkahalarının arasından. "Sen buna hız mı diyorsun? Benim hız kavramımda bu kadar yavaş gitmek yoktur ateşli kelebek."

Arabayı spor moduna aldığında polislerle aramızda 1-2 km mesafe koydu. Bu arabanın bir hız sınırı felan yok mu?

"Söktüm." Dedi birden.

"Neyi?" Bir yandan konuşuyor bir yandan da ellerimin biriyle Asrın'ın elini, diğeriyle de kapı kolunu sıkıca tutuyordum.

"Hız sınırını. Normalde Range Roverlarda sabit bir hız sınırı olur. Bunu manuel olarak kontrol edemezsin, arabanın üretim özelliğidir. Ama ben söktüm. Senin de dediğin gibi tam bir manyağım değil mi?" Açıklamasının ardından daha da hızlandı. İbre 250'nin sonunu gösteriyor olsa bile biz şu anda 580'le felan gidiyorduk.

"Ke-kesinlikle tam bir ruh hastasısın." Araba yokuş yukarı çıkarken o kadar hızlıydık ki yokuş aşağı inmeye başlarken arabanın altı yerden biraz havalanmıştı. Korkuyla çığlık attığımda tırnaklarımı Asrın'ın eline geçirdim.

"Artık eminim, senin kesinlikle tırnak fantezin var. Ama ben buz fantezinin olmasını tercih ederdim ateşli kelebek." Sonuna kadar açılmış gözlerle Asrın'a baktığımda göz ucuyla sıktığım elini gösterip yeniden yola baktı.

Eli tırnak izleriyle doluydu ve yer yer yara olmuştu. Mahcubiyetle elimi geri çekeceğim sırada bileğimden yakalamış ve elimi yine kendi elinin üstüne koymuştu.

"Tutabilirsin, acımıyor. Sadece söylediğim şeyin doğru olduğunu göstermek istedim. Tırnak fantezili kız."

"Fantezim felan yok, sadece korktuğum için tutuyorum elini. Bana laf atacağına kendi fantezilerine bak sen." Dedim sinirle.

"Neymiş benim fantezilerim?"

"Zevk için adam öldürmek mesela."

"Fantezilerimin sadece adam öldürmek için olduğunu sanma ateş güzeli, sex için de değişik fantezilerim var." Son cümlesinden sonra elimi hızlıca Asrın'ın elinden çektim.

"Korkma, yemem seni." Dedi ve sırıtarak devam etti. "Yani araba fantezsini de severim ama polisler tarafından basılmak, işte orası sıkıntılı."

"Asrın tamam sus!" Utançla başımı öne eğdim.

"Siktir!" Asrın'ın telaşlı cümlesiyle başımı eğdiğim yerden kaldırıp tekrar ona baktım. Benim baktığımı anlamış olacak ki ne olduğunu anlamam için açıklama yaptı.

"Frenler tutmuyor." Dediği şeyden sonra elim hızlıca tekrar Asrın'ın eline gittiğinde gözyaşlarım benden habersiz göz pınarlarımdan firar etmişti bile.

"Napıcaz?" Dediğimde Asrın çaresizce yola bakıyordu. "Asrın bir şey söyle ne yapacağız?!"

"Sanırım yolun sonu kelebek, ölmeden önce söylemek istediğin bir şey var mı?" Çaresizlik ve kabulleniş karışımı sesiyle sona geldiğimizi anladım ve bir saniye bile düşünmeden kafamın içinden geçen tek şeyi söyledim.