Bejna xanım'ın konuşmasını beklemeden ben konuştum.

"Şîyar, ablam bugün çok işim var ama sana söz işimi çabucak bitirip senle oyun oyniycam." dedim.

Şîyar umutla gülümseyerek gözlerini bana çevirdi. Yüzünde ki gülümseme beni de gülümsetti.

"Vayyay mii?" dedi.

"Valla." dedim.

Şîyar gülümseyerek ellerini neşeyle birbirine vurdu.

"Şeniy bekliyecem Yaşmîn amay beyi fajla bekletmey, tayay  mi?" dedi.

"Tamam, seni fazla bekletmem." dedim.

Bejna xanım ve Şîyar'a son kez baktım ve arkamı dönüp mutfağa doğru yürümeye başladım.

"Yasmîn,"

Derken, arkamdan gelen sesle yutkunamadım kalbim artık yerinden çıkacaktı.Yavaşça arkamı döndüm, Awir ağaya baktım. Gözleri gözlerimin içine bakıyordu.

"Efendim, Awir ağam?" dedim zar zor çıkan sesimle.

"İki tane sert kahve yap, çalışma odama getir." dedi. Sesi her zamankinden daha sertti.

"Tamam, Awir ağam." dedim ve koşarcasına mutfağa doğru yürüdüm.

Merdivenlerden inerken bir iki kez düşecek gibi oldum ama kendimi hemen toparladım, yavaş ve sakinlikle indim.
Mutfağın içine girdiğim de sabah ki gibi kargaşa yoktu, sakindi.
Kapıyı arkamdan sessizce kapattım ve koltukta oturan Halime teyzenin yanına oturdum. Bir elimi hala hızlı atan kalbimin üzerine koydum, hızlı atışlarımın durması için elimi kalbime bastırdım. Nefeslerim bile dudaklarımın arasından titreyerek çıkıyordu, sanki Midyat'ın bütün sokaklarında koşmuştum.
Halime teyze bende bir haller olduğunu anlayıp elini omzuma koydu.

"Keça min, iyi misin?" dedi.

Kafamı Halime teyzeye çevirdim kendimi zorlayarak gülümsedim.

"İyiyim." dedim kısaca.

Oysa hiç iyi değildim kalbim deli gibi atarken, nefesim kesilirken nasıl iyi olabilirdim ki?
Yanağımda sıcak bir el hissettiğimde gözlerimi kısa bir an kapattım ve yanağımı sıcak ele iyicene bastırdım.

"Gula min iyimisin, rengin solmuş." dedi annem. Değil sesinden, yanağımı okşayan elinden bile benim için endişelendiğini anlaya biliyordum. Benim canım daye'm.

Gözlerimi araladım alttan anneme doğru baktım.

"İyiyim daye'm bir şeyim yok." dedim.

Annem şefkatle gülümsedi kafasını eğip anlımı öptü.

"Sen hep iyi ol kızım, hep." dedi. Sesi yaz gecesi rüzgarları gibi çıkmıştı kuvvetli ama sessiz.

Hiçbir şey demedim bir tepkide bile bulunmadım sadece annemin solmuş yeşillerine baktım, o yeşiller dudaklarından dökülmeyen acılarını anlatıyordu bana, ah yeşil gözler ne acılar çekmişti.
Annemin yanağımda ki elini tuttum dudaklarıma yaklaştırıp üst üstte öptüm. Bu eller her gece saçlarımı okşuyordu.

Aşk-ı MardinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin