17 yaşında hayatı tepetaklak olan bir kızın hikayesi. Klasik aile kitabıdır.
Varsa giderin gel beraber gidelim bacım benimle bu yolculuğa varmısennn yokmiseenn.
Kısacası çıkın çıkın gelin bacilar
Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
Bu havuz neden bukadar derin lan!
Kalbim korkuyla atıyordu. İlk defa bukadar derin bir yere fırlatılmıştım vesselam.
Boğazıma kaçan sulardan dolayı bağıramıyordum bile!
Vücudum paniği etkisiyle iyice suya batmaya başlamış ve artık kafam dahil her yerim suya batmış olmuştu. Çıprındıkça batıyordum!
Suyun altında herşey sessizdi. O gürültülü ve huzursuz edici hayat yoktu. Baş başaydım kendi yansımamla
Havuzun kenarlarının camdan yapılma olduğunu fark ettim.
Artık kollarim işlevini kaybetmişti ya da şoktan dolayı ben öyle düşünüyordum.
Tekrar yansımama baktım. Kendimi ilk defa görüyordum böylesine çaresiz
Umutsuz, hiçbir beklentisi olmayan, yanlız ve tek iyi yanı rahatlamış.
Bırakmak istiyordum herşeyi bir kenara. Düşünmek istemiyordum bu kahrolasıca düşünceleri, artık kırılmak istemiyordum, istemiyordum böyle olmayı...
Ve istemiyordum bunları düşünecek kadar bencil olmayı.
Bu havuz asıl benliğimi tokat gibi yüzüme çarpmıştı. Bunu görmek beni fazlasıyla afallatmiştı.
Herkes böyle miydi?
Sarı saçlarım suda yosun gibi yüzüyor, yüzüm oldukça ruhsuz ve kasvetli görünüyordu. Göz yaşlarım havuzun suyundan dolayı başını alıp gidiyordu.
Ben ne ara bu hale gelmiştim?
Beni ne bu hale getirmisti. Tamamen iyileştigimi sanarken bu yıkım neyin nesiydi?
Yoksa ben ölüyormuydum!
Gözlerim bulunduğum durumu tekrar fark etmekle iyice ağırlaşmıs ve kapanmaya yüz tutmuştu.
Ta ki havuzun içinde bana doğru yaklaşan karartıyı görene dek
Salınmış bedenim belimden usulca kavranarak yukarı doğru çıkmıştı.
Hala suyun altındaydık kucağında olduğum sıcak bedenle. Güvende hissediyordum ve sarhoş. Bilincim havuzun yüzeyine çıkınca yavaş yavaş kendine gelmeye başlamıştı ama ciğerlerim acı çekiyordu.
Heryerim zangır zangır titriyordu. Önümu göremiyordum doğru düzgün.
Kucağında olduğum beden yavaşca beni koltuk altlarımdan destekleyerek oturur pozisyona getirmişti. Ardından beni sırtımdan tutarak yüzüne bakmaya zorlamış ve ağzını oynatıyordu sürekli. Birşeyler söylüyordu ama algılarım o kadar kapalıydı ki gözüm açık olduğu halde yüzünü ten rengi olarak görüyordum.
Sıcak bedeninden sonra vücuduma çarpan soğuk havayla kaskatı kesildim.
